Uyan uykusu çok gözlerim uyan!"
Gözlerimiz açık ama uyuyoruz. Her gün birileri asli vatana göç ediyor, salâlarını duyuyoruz. Fakat maalesef gene uyuyoruz.
İnsanın hayatına bir anlam kazandırması için önce kendisini tanıması gerekiyor. İyi huylarım nelerdir, kötü huylarım nelerdir? Acaba bu kötü huylardan nasıl kurtulabilirim diye içten içe düşünmesi, kafa ve gönül yorması gerekiyor. Çünkü biz bu dünyaya gerçekten arı bir halde getirdiğimiz ruhumuzu gene arı bir şekilde teslim etmek için geldik. Ölmeden önce başarmamız gerekli olan şey ruhumuza güzellik katabilmek.
Onu ikiyüzlülükten, yalandan, dedikodudan, kıskançlıktan, kin ve hırstan kısaca hamlıklarımızdan kurtarabilmek ve görebildiğimiz ve farkedebildiğimiz iyiliklerle ve güzelliklerle donatabilmek. İşte eğer bunu gerçekleştirebilirsek gözlerimizi açmış ve gerçekten uyanmış olacağız. Uyanmak için farketmeliyiz, farketmek için de dua etmeliyiz. İşte bu asırda bizim en çok yapmamız gereken şey gafletimizden uyanmak için dua etmekliğimizdir.
Ölüm için en güzel nasihattır derler ya, çok doğrudur.
Uyanmak için ölümü tefekkür etmeliyiz. Allah (cc) bize dünyayı ve ahireti anlamayı her ikisi için ne yapmamız gerekiyorsa anları yapabilmeyi, kendimizden ve yaptıklarımızdan haberdar olarak yaşayabilmeyi nasip eylesin, yani bize şuur versin.
Aslında karşılaştığımız olaylar, insanlar, rüyalarımız, tesadüfler ya da tevafuklar bizi uykumuzdan uyandırmak için var.
Bir çocuğun iki hücrenin birleşmesi ile büyüyüp bebek olarak dünyaya gelmesi, kupkuru dalların baharla yeşermesi, bazı hastaların iyileşmesi, bazılarının ölmesi hep bizim uyarılmamız, bazı dersler çıkarabilmemiz için, ama görene! Gören ve tefekkür eden insan uykusundan uyanmaya başlayan insandır. Bu insanın en iyi yardımcısı zikreden bir kalptir. Uyandığımızda bizi bekleyen hakikat kulluk bilincimizi kazanmış olmaktadır.
Rabbimiz bize en kısa zamanda uyanabilmeyi ve farkedebilmeyi nasip eylesin!
Artık birbirine benzer şeyler yazmaya başladım acaba ben uyanabildim mi?
Kevser DOYURUM