Taçkapılara müze koruması
Kuban, kitabında, Divriği Ulucami'nin geçirdiği doğal felaketler, sıradan tamirler, değişik amaçlı kullanımlar ve malzeme erimesi yüzünden hızla tahrip olduğunu belirterek, şunları kaydediyor: "Taçkapıların korunması için iki alternatif var. Ya taç kapılarının taklitleriyle yer değiştirerek, orijinallerinin bir müzeye kaldırılması ya da yerinde bırakılmaları gerekiyorsa kapıların bir müzedeki gibi korunmaları, başka bir deyişle dış etkenlerle ilişkinin kesilmesi gerekmektedir. Bunlara göre birinci öneri, yapının kent içindeki simgesel ve fiziksel statüsünü koruması, işlevine devam etmesi açısından daha tutarlı görülebilir."
Hiçbir güvenlik önlemi yoktu
Mengücüklü Beyi Süleyman Şah'ın torunu Ahmet Şah ile Şehinşah Adil Melike Turan Melik adına 1228 yılında yaptırılan Ulucami'ye geçen hafta kapı kilidini kırarak giren hırsız ya da hırsızlar, cami minberinin ahşap işlemeli kapısı ile kapı üzerinde bulunan ayet yazılı levhayı çalmışlardı. Yetkililer, camide hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını, sadece cami imamının namaz saatleri dışında kapıyı kilitlediğini belirtmişlerdi.
1994 yılında Yenikapı Mevlevihanesi yangınından önce çalındığı anlaşılan, Divriği Ulucami hünkar mahfeli korkuluklarından ceviz oymalı göbeğiyle birlikte dört pano, 28 Mart 1998'de New York'ta yapılan Uluslararası Asya Sanat Fuarı'nda müzayedeye çıkarılmışken satışı durdurulmuştu. Çeşitli uğraşlardan sonra geri getirilen eserler, masrafları hariç, yalnızca yurtdışı avukatlık ücreti 124 bin 735 dolar tutmuştu.