logo
24 NİSAN 2024

Yolsuzluk ekonomisi Türkiye'yi bitiriyor

25.06.2003 00:00:00
"Sohbet Masası"nın bu haftaki konuğu, kayıt dışı ekonomiye karşı çıkışlarıyla tanınan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Altuğ oldu. Prof. Dr. Altuğ ile Türkiye ekonomisinin bir tomografisini çektik. Bu tomografinin Prof. Dr. Osman Altuğ imzalı, hiç de iç açıcı olmayan raporunda, Türkiye'de "vergi alma borç al, vergi alma oy al" modelinin yürürlükte olduğu, "hamiline yazılı" ekonominin Türkiye'yi hamile bıraktığı belirtiliyor. Uygulanan ekonomik modelin paçalarından kayıt dışılık, yolsuzluk, mafya gibi gerçeklerin aktığı ifade ediliyor. Bu yolsuzluk ekonomisinin ülkemizi çökertmekte olduğuna dikkat çekilerek kurtuluşun ancak üretim, alın teri ve göz nurunda olduğuna işaret ediliyor.

p Hocam, Türkiye, son haftalarda yolsuzluk konusuna yoğunlaştı. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, eski başbakanlardan, eski bakanlardan, eski bürokratlara varıncaya kadar herkesi çağırdı, soruşturdu. Yolsuzluk Türkiye'nin gündeminden hiç eksilmiyor. Türkiye, neden yolsuzlukların sürekli ve yoğun olarak gündeme geldiği bir ülke haline geldi?

Prof. Dr. Osman Altuğ- Türkiye, 24 Ocak 1980'de sözüm ona serbest pazar ekonomisi ile kalkınma modelini tercih etti. Sözüm ona diyorum. Çünkü serbest pazar ekonomisi iki ayaklıdır. Birinci ayak, "serbest bırak" ayağıdır. Rahatça yatırım yapsın diye müteşebbisi serbest bırakacaksın. Olmazsa olmaz ikinci ayak ise kontroldür. Türkiye, 24 Ocak 1980 sonrasında ne kadar kontrol tedbiri varsa tamamını kaldırmıştır. Bunlardan biri servet beyannamesi idi, kaldırıldı. Gider esasına göre kontrol sistemi vardı, kaldırıldı. Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu vardı, o da kaldırıldı.

p Siz, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'nun kaldırılmasına karşı mısınız?

Altuğ- Karşı olmak veya yanında olmak, Türk insanının çok sevdiği şeyler. Esas olayı konuşmak lazım. Servet beyanı müessesesi vardı. Mesela sene sonunda 100 liralık bir servet artışınız oldu ise "vergisini verdiniz mi, vermediniz mi?" diye kontrol edilirdi. Veya "bu servet artışı borçlanmadan dolayı kaynaklandı ise size borç veren kişinin size borç verecek tasarruf kabiliyeti var mı?" bakılırdı. Gider esasına göre kontrol sistemine göre, sene başında servetiniz 100 lira idi, 200 liraya çıktı, "Peki sen hiç yemedin mi, içmedin mi?" sorulurdu. Bu iki kontrol müessesesi kaldırıldı. Ama bunların yerine yeni bir kontrol sistemi getirilmedi.

Alkapon'u yakalayan sistem

Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu, "Artık dünya küçülüyor. Türkiye büyüyor. Türk insanı çağdaş bir insan olduğuna göre cebinde dolar bulundurmasının hiç bir mahsuru yok" şeklinde masumane bir gerekçe ile işlemez hale getirildi. Ama burada bir limit konulmadı. Oysa gelişmiş ülkelerde limitler vardır. ABD'de, IRS adlı sistem, 10 bin doların üzerinde bir işlem yaptığın zaman hemen "Nereden buldun?" der. Alkapon'u (Al Capone- Amerikalı ünlü gangster) yakalayan sistem de bu sistemdir. FBI, CIA, tüm güvenlik, kriminal birimleri Alkapon'u yakalamaktan aciz kalmışlardır. Ama IRS onu yakalamıştır. Vergi suçu isnadı ile 23 sene hapsine karar vermiştir.

Almanya'da 20 bin DM, Hollanda'da 25 bin Gulden limiti vardı. Türkiye'de, limitsiz bir dolar bulundurma sistemi getirildi. Cebinde bir dolar bulunan adamı masumane bir gerekçe ile serbest bırakırken cebinde 1 milyar dolar olanı da serbest bırakmış oldun. Siz, kontrolü kaldırdığınız zaman "Gelir vergisi almayacağım" demektir. Gelir vergisi almayacaksan kamu finansmanını ne ile yapacaksın? Borçlanma ile yapacaksın. O halde sizin modeliniz, "Vergi alma borç al, vergi alma oy al" modelidir.

"Hamiline"

yazılı ekonomi

Tabii devlete borç vermek isteyenler kontrolden korkarlar. Onun için de borç vericiler, "Üç tane şey isteriz" dediler. "1- Faizler yüksek olacak. 2- Bizden hesap kitap sormayacaksınız. 3- Bizden vergi de almayacaksınız." "Peki bunu nasıl yapacağız?" "Devlet iç borçlanma senetleri hamiline yazılı olacak." Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kimden borç aldığını bilmeyecek. Kime ne kadar faiz verdiğini de bilmeyecek. Böylece "hamiline" yazılı bir ekonomik yapı oluştu. "Hamiline" yazılı ekonomi, Türkiye'yi hamile bırakmıştır. Bu hamile kalma 24 Ocak 1980 sonrasında başlamıştır.

Burada anahtar büyük kupürlü paradır. 24 Ocak 1980'de Türkiye'nin en büyük kupürlü parası bin lira idi. Bugün 20 milyon lira. 1 milyarı 20 milyonluk kupürle rahat ödersiniz. Ama sizin en büyük kupürlü paranız bin lira olsa idi 1 milyarı hadi öde bakalım. Demek ki bu model nakit ödeme, "hamiline" yazılı esasına dayalı bir model olup kontrolü de reddediyor. Bu modelin adı kayıt dışı ekonomi ile kalkınma modelidir. Bu modelin adı mafya ile, yolsuzlukla kalkınma modelidir. Bu model, Türkiye'de iki tane devletin varlığını gösterir. Bir ülkede iki tane ekonomi varsa o ülkede iki tane devlet var demektir.

Yolsuzlukla

kalkınma modeli

Türkiye'de kaç kere af ilan edildi, belli değildir. Af kimin için ilan edilir? Suçlu için ilan edilir. Peki suçluyu kim affediyor? Hırsızı, hırsıza şikayet eden bir düzen. Türkiye'de en büyük suç nedir, biliyor musunuz? En büyük suç, suçsuzluktur. Çünkü hiç suç işlemediğiniz zaman hiç bir şey kazanmazsınız. Aftan da istifade etmezsiniz. Bunlar ne aflarıdır? Vergi aflarıdır. Bu vergi afları, aynı zamanda devleti gasp edenlerin, soyanların, milleti dolandıranların affıdır. Çek senet affı yaparsınız. Çekleri ödemeyenleri affedersiniz. Kimin cebinden affediyorsunuz? İmar affı yaparsınız. Hazine arazilerini talan ederler. Sanki millet talan ediyormuş gibi kıyakçılık yaparsınız. Kıyakçılığı kime yapıyorsunuz? Gecekondu ağalarına yapıyorsunuz. Türkiye'nin ekonomik modeli yolsuzluktur. Bu yolsuzluk da öyle Yolsuzluk Araştırma Komisyonları kurularak önlenmez.

p Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu çalışmalarından sonuç alınacağına inanmıyor musunuz?

Altuğ- Kesinlikle hayır!

p Neden?

Altuğ- Komisyonun bir yaptırım gücü yok ki.

p Yüce Divan'a gönderme yetkisi var.

Altuğ- Nerede gönderecek! Senin ekonomin kayıt dışı. Sonra sen bu adamları o kadar çok af çıkartıp affetmişsin ki affettiğin adama tekrar nasıl ceza vereceksin. O kadar çok affetmişsin ki neresinden tutacaksın? Adamı bir tek yargılayacağın yer vatana ihanet. Vatana ihanetin de koşulları var.

Türkiye'de iki devlet var

p Bu memleketin bir kaç milyar dolarını çalmış, çırpmış. Bu vatana ihanetten yargılanmayı gerektirmez mi?

Altuğ- Çalmış, çırpmış, ben onu söylemiyorum. Bu bir model olmuş. Senin modelin götürmeye dayalı bir model. Türkiye'de en kutsal hak götürme hakkıdır. Türkiye'de herkes götürücü. 1 lira götürmekle 1 trilyon götürmek arasında hiç bir fark yoktur. O zaman dün niye af çıkarttın da bugün yolsuzlarla mücadele ediyorsun? Sen affediyorsun. Sonra da "sana ceza vereceğim" diyorsun. Türkiye'nin modeli bu. Türkiye'de küçük, orta, bir de süper götürücüler var. Büyükten küçüğe birbirlerine "siz götürdünüz de biz sesimizi mi çıkarttık?" diyorlar. Dolayısıyla "Siz götüremiyorsunuz, beceriksizsiniz. Çocuklarınızın götürme hakkını teminat altına alınız. Bize oyunuzu verirseniz çocuklarınızın istikbaldeki götürme hakkı teminat altında olur" diyorlar. Ben dahil Türkiye'de götürmeyen hiç kimse yok.

p Bu nasıl oluyor?

Altuğ- Bir adamın bir trilyon götürmesi ile bin kişinin birer milyar götürmesi arasında fark yok ki. Sonuçta bir trilyon gidiyor. Mesela alıcı da satıcı da devlete karşı bir işbirliği içerisine giriyor. Alıcı fatura almıyor, KDV kadar götürüyor. Satıcı fatura vermiyor, gelir ya da kurumlar vergisi kadar götürüyor. Dolayısıyla sen de, ben de götürücüyüz. Ama biz ufak götürmüşüz. "Kardeşim sen bize bakma da büyük götürücülere bak" diyoruz.

Kişi başına milli gelir hikayesi

p Kişi başına milli gelir Türkiye'de nasıl hesaplanıyor?

Altuğ-Türkiye'de gelir dağılıyor mu ki kişi başına milli gelirden bahsediyorsun. Senin asgari ücretin yıllık bin dolar. Ondan sonra da "Milli gelirim 3 bin dolardı. Kriz oldu da 2500 dolara düştü" diyorsun. Bu, tam bir hikaye, yutturmaca. Türkiye'de nüfusun % 20'si gelirin % 80'ini alıyor. Nüfusun % 80'i de gelirin % 20'sini alıyor. Onlar, "Biz de götüreceğiz" diyor. Öbürü de "küçük hırsızlar büyük hırsızların kefili olsun" diye göz yumuyor. Bu model aynı zamanda bir kefalet mekanizmasıdır. Bu kefaleti de, küçük hırsızların oylarıyla büyük hırsızların kefaleti olmakla gerçekleştiriyorsun.

p Şubat 2000'de bir kara Çarşamba yaşandı. Bir günde 5,5 milyar dolarlık paranın dışarı çıkarıldığı söyleniyor. Bu, bu kadar basit mi?

Altuğ- Niye basit olmasın! Sen bir kere kontrolü kaldırmışsın. Senin kontrol düzenin yok. AB normlarına uygun bir kambiyo düzeni getirmemişsin. Her şey hamiline yazılı. Kimin eli kimin cebinde belli değil. n
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Meteorolojiden 17 il için sarı kod

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 17 il için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı. Peki toz taşınımı neden olur ve toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir 
24.04.2024 12:18:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:21:49
Fahri Fatih Özcan
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun batı ve iç kesimleri için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı.

Bu hafta Libya üzerinden gelen çöl sıcağı etkili olacak. Sıcağın yanı sıra çöl tozları da yurtta etkisini gösterecek.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tarafından Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak için sarı kodlu uyarı yapıldı. Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de yer yer toz taşınımı beklendiğinden, görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


Toz taşınımı nedir?


Toz taşınımı, atmosferdeki toz partiküllerinin hareket etmesi veya taşınması sürecidir. Bu partiküller genellikle rüzgar, termal hareketler, fırtınalar veya insan etkisiyle atmosferde taşınabilirler.

Toz taşınımı, çoğunlukla çöllerden veya kuru arazilerden kaynaklanan toz fırtınalarıyla ilişkilendirilir, ancak sanayi, tarım faaliyetleri veya araç trafiği gibi insan faaliyetleri de toz taşınımına katkıda bulunabilir. Mineral toz partiküllerinin atmosferde belirgin varlığının ana nedenleri arasında kuraklık ve çölleşme yer almaktadır.


Toz taşınımının sağlık etkileri nelerdir?


Toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri, özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için önemli olabilir.

Toz partikülleri, astım, KOAH ve kronik bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde rahatsızlıkları tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Toz partikülleri, özellikle astım hastalarında alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.

Toz taşınımı sırasında hava kalitesinin düşmesi, görüş mesafesinde azalmaya yol açabilir.

Toz taşınımı dönemlerinde, hava kalitesinin düşmesi nedeniyle halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi genel sağlık sorunları yaşanabilir.

Yaşlılar ve çocuklar gibi hassas gruplar, toz taşınımından daha fazla etkilenebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu nedenle, toz taşınımı beklenen dönemlerde, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için evde kalmak ve dışarı çıkarken maske kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, evdeyken pencere ve kapıların kapalı tutulması ve dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması gibi koruyucu önlemler de önerilmektedir.

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün sabah meydana gelen aksaklık 50 saati aşkın süredir giderilemezken, sabah mesaisine gitmek isteyen vatandaşlar yoğunlukla karşılaştı.
24.04.2024 09:42:00 / Güncelleme: 24.04.2024 09:47:47
Anadolu Ajansı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

M5 Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün saat 06.00 itibarıyla başlayan aksaklık sürüyor.

Metro İstanbul'un önce "teknik arıza" olarak açıkladığı, sonrasında "zorunlu bakım çalışması" şeklinde nitelendirdiği, dün ise "işletme saatleri dışında eğitim amaçlı kullanılan yolcusuz iki trenin teması"ndan kaynaklandığını bildirdiği problem nedeniyle seferler Altunizade İstasyonu'nda aktarmalı olarak sürdürülüyor.

Altunize'de durağından metro hattına geçen vatandaşlara turnikelerden geçtikleri sırada "Gideceğiniz yönün tam tersine gidin" uyarısı yapılıyor.

Hattın bulunduğu kata inildiğinde ise yön tabelaların önünde bekleyen görevliler megafonla duyurular yaparak vatandaşları gidecekleri tarafa yönlendiriyor.

Duraktaki süreli ekran tabelaları çalışmazken vatandaşlar arasında megafonla dolaşan bir görevli seferlerin 15 dakika aralıklarla yapıldığı bilgisini veriyor.

Sefer aralıklarının uzamasıyla birlikte duraktaki yoğunluk artıyor, bazı vatandaşlar işe geç kalmaktan endişe duyduklarını yüksek sesle dile getiriyor.

Metroyu bekleyen bir vatandaş "Açıklama yapan yok mu' Bu metroları kapatın o zaman. Böyle saçma bir şey olur mu' İnsan haklarına aykırı değil mi bu' Evimize, işimize gidemiyoruz. Hani her şey güzel olacaktı bu nasıl vaziyet' Yazıklar olsun." diye tepki gösterirken, etrafındaki diğer vatandaşlar da destek verdi.

Aksaklık, duraktaki merkezi sistemden "zorunlu bakım çalışması" şeklinde duyurulurken, arıza öncesi Üsküdar'dan Samandıra yönüne yoğun saatlerde 4 dakika aralıklarla düzenlenen tren seferlerinin 15 dakikada bir yapılması nedeniyle neredeyse tamamı dolan durakta hareket edecek alan kalmıyor.

Metroyu beklemek istemeyenler vatandaşlara 6 numaralı çıkıştan kalkan ücretsiz İETT otobüslerine binerek Üsküdar yönüne gidebilecekleri bildiriliyor.

Otobüs durağında ise önünde "görevli" yazan otobüsler belirli aralıklarla Üsküdar'a ring atıyor. 

Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik ekiplerince 6'sı çocuk, 29 kaçak göçmen kurtarıldı.
24.04.2024 07:58:00
İhlas Haber Ajansı
Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı
Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı
Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesi açıklarında kaçak göçmenler olduğu bilgisi üzerine harekete geçti.

Kaçak göçmenlerin olduğu lastik botun motor arızası nedeniyle sürüklendiği ve yardım talebinde bulunulduğu bilgisi üzerine Sahil Güvenlik Botu 'KB-20' tarafından lastik bot içerisindeki 6'sı çocuk, 29 kaçak göçmen kurtarıldı.

Kaçak göçmen işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.