logo
19 NİSAN 2024

Ziya Osman'lar UNUTULMUYOR

20.04.2004 00:00:00
RÖPORTAJ

Ziya Osman Saba ile ilgili yaptığı çalışmalarla bilinen yazar Mehmet Nuri Yardım 'mistik şair'i şu cümlelerle tanımlıyor: "O'nda sağlam inanç, kadere tevekkül, ölüme yakınlık ve ahirete hasret duyguları fazla. O masumiyet dönemini gönlünde yaşatır. Ziya Osman'ın şiirlerinde yüksek bir tefekkür görürüz. Tabiat hâdiselerini tasvir ve tahlil ederken, yüce bir yaratıcının varlığına dikkat çeker"

- Ziya Osman Saba edebiyatçılar tarafından tanınıyor biliniyor. Ama geniş çevreler ondan ve eserlerinden habersiz. Anlatır mısınız, Ziya Osman Saba kim?

Son yıllarda edebiyat dünyasının gündemine yerleşen ve geçen yıl eserleri yeniden basılan Ziya Osman Saba, aslında sınırlı bir çevrede çok sevilen ve adı saygıyla anılan bir şair ve yazardı. "Sebil ve Güvercinler" şairi, Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin özel, farklı ve önemli bir adı olmuştur. Zevkle okunan eserlere imza atan Ziya Osman, bilhassa mistik ve duygu yüklü şiirleriyle gönüllerde taht kurdu. O, şiir ve hikâyelerinde çocukluk döneminin hâtıralarını anlatırken ailesine bağlılığını, özellikle anne sevgisini en güzel metinlerle edebiyatımıza kazandırmış bir isim olarak gönüllerde taht kurdu. Ölüme âşinâ bakışını hatta dost oluşunu bir 'Yunus bilgeliği'nde aramak gerekiyor herşeyden önce. Ahiret inancını bir derviş edâsıyla zihinlerimize nakşeden bu munis ve mistik adam, tefekkür âşığı bir edebiyatçı olarak kültürümüzün özgün ve seçkin yerinde duruyor.

- Bu sizin Ziya Osman Saba ile ilgili ikinci kitabınız. Ve adını 'Ziya Osman Saba Sevgisi' olarak koydunuz. Sizdeki bu Ziya Osman sevgisi nereden kaynaklanıyor?

Ziya Osman ile yakınlığım ortaokul yıllarını okuduğum sıralarda Şanlıurfa'da başladı. "Geçen Zaman", "Nefes Almak" ve "Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi" isimli kitaplarındaki şiir ve hikâyelerini okuduğumda ömür boyu seveceğim bir edebiyatçı ile karşı karşıya geldiğimi anladım. Daha sonraki yıllarda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne geldikten sonra da bu sevgi devam etti. 1980'li yıllarda hakkında yazılar yazmaya başladım, araştırmalar yaptım. Üniversitede iken kitaplarında bulunmayan şiirlerini araştırdım, inceledim ve bunları bir araya getirdim. Ziya Osman hakkında bir biyograf kitabı yazdım. Şimdi "Ziya Osman Saba Sevgisi" ile çalışmamı daha da genişletmek istedim.

- Ziya Osman Bey çok önemli ve değerli eserlere imza atmasına rağmen belirli bir çevrede sevilen bir yazar olmuştur. Bu durum yalnız Ziya Bey'le de sınırlı kalmamıştır. Olaya kültür dünyamız açısından bakılırsa, eksik olan nedir?

Ne yazık ki düne kadar bir çok kıymetli şair ve yazar nisyana terkedilmiş, unutulmuştu. Ebedi temaları işleyen edebiyatçılar, beşerî temler etrafında dönüp duran kalem erbâbı sadece belirli ve sınırlı bir kesimin ilgi alanında kaldı. Hâlbuki onlar Türk edebiyatının parlak yıldızlarıydı aslında. Şükürler olsun beş on yıldan beri kültür ve sanat alanında, özellikle edebiyat vadisinde bir yeniden diriliş, köklere dönüş ve silkinip kendine geliş hâdisesini yaşıyoruz. Ziya Osman gibi pek çok isim artık hatırlanıyor, eserleri yeniden basılıyor, zevkle okunuyor ve çevrelerinde bir sevgi hâlesi oluşuyor.

- Siz onunla ilgili bir tespitinizde "Ölümle dost olmuş, ahiret inancını bir derviş edasıyla zihinlerimize nakşetmistir" diyorsunuz. Bu özelliğini örnekler de vererek açar mısınız?

Kitabımda bu mistik edebiyatçımız hakkında 1930'lu yıllardan 2004'e kadar yazılmış bütün yazıları bir araya getirdim. Ziya Osman'ı sevmeyen yok neredeyse. Onu Yunus Emre'nin çağdaşı sayanlar olduğu gibi, bir derviş, kendisine bir ermiş gözüyle bakanlar da var. Tabii Ziya Osman herhangi bir iddiada bulunmamıştır. İşlediği ebedî temaları da bir kisve veya sözcü olarak seslendirmemiştir. Ancak eserlerinin bütününe baktığımızda tasavvuftan faydalandığı, ölmeden evvel öldüğü, adeta İslamî yaşayışı, tam bir iman adamı olarak can ü gönülden benimsediği görülür.

Ziya Osman'ın eserlerinin çoğunda Allah'a sağlam inanç, kadere tevekkül, ölüme yakınlık ve ahirete hasret duyguları fazla. Çocukluğuna da sık sık döner Saba. O masumiyet dönemini gönlünde yaşatır. Ziya Osman'ın şiirlerinde yüksek bir tefekkür görürüz. Tabiat hâdiselerini tasvir ve tahlil ederken, yüce bir yaratıcının varlığına dikkat çeker.

- İlginçtir, "ölümle dost olan" ve "ölümü sevdiren" değerli yazarımızın mezarı kayıptır. Burada bir vefasızlıktan mı söz etmeliyiz, yoksa bir hikmet mi aramalıyız?

Evet bu aslında sanatımız, kültürümüz adına yüreklerimizde köz tutmuş utanılası bir acı. Türk edebiyatına çok güzel şiir ve hikâyeler bırakmış olan, mazbut hayatı ile örnek bir aile reisi profili çizen, hâtıralara, çocukluğuna ve toprağına bağlı olan bir aydın, bir şair, bir edip ne yazık ki sahiplenilmediği için mezarı kaybolmuştur. Benim yıllar önce yaptığım araştırmadan maalesef bir sonuç çıkmadı. İki şairimizin mezarı yitikti. Ahmet Haşim ve Ziya Osman Saba. Şükürler olsun Haşim'in kayıp mezarını bulduk. Kültür Bakanlığı ve Eyüp Belediyesi sahiplenerek mezarlığı restore ettiler. Ama Ziya Osman'ın kabrini bütün aramalarımıza rağmen bulamadık. Kültür Bakanlığı ve İstanbul Mezarlıklar Müdürlüğü Eyüp'te kabrini bulamasa bile sembolik bir anıt mezar yaptırabilir ve bu ihmali telafi etmelidir. Umarım bir an önce bu alanda ciddi bir teşebbüse geçilir.

Tabii bir de işin metafizik boyutu vardır. Hayatı boyunca son derece mütevazı bir hayatı tercih eden Ziya Osman Saba, böylece bir ermiş edasıyla adeta toprakta kaybolmuş, mahviyetkârlığın zirvesine de çıkmıştır. Ne denir.. O da ayrı ve garip bir tecelli, belki bizim için de bir teselli..

- Ziya Osman Saba'nın yeniden gündeme gelişinde önemli katkılarda bulundunuz. Son olarak neler söylersiniz?

Tabii ki Ziya Osman'ı bugün vefatından 47 sene sonra yine konuşuyorsak, eserleri yeniden basılıyor okuyucuya ulaşıyorsa, giderek artan bir ilgi ve sevgi ile kuşatılıyorsa, bu onun milletimiz tarafından benimsendiğini, hararetle kucaklandığını gösteriyor. Bu büyük ilgi, eski yazarlara, şairlere gösterilen derin sevgi, beni mutlu kılıyor, ümitlendiriyor.

Ziya'ya Mektup

Ziya'cığım, İstanbul'dayken içime sıkıntı bastığı zaman sana koşardım, çünkü sen benim için yalnız vefakar ve halden anlar bir dost değil, aynı zamanda, açık havayı, güneşi, baharı, iyiliği de temsil eden, nasıl olup da insan kalıbına girdiğine daima hayret ettiğim bir meleksin. Melek olduğun şundan da belli ki bana "vefasız" demeye dilin varmıyor.

... Ne diyeyim, bana senin gibi bir dost verdiği için Allah'a hamd-u sena etmekten başka ne gelir elimden! Allah'ın sevgili kullarından biri olduğuma yavaş yavaş kanaat getiriyorum. Emin ol ki, seni tanıyanlar için yeryüzünde senden daha büyük bir keşif, ifşa yoktur. Bu satırları seni çok özlediğim için yazdığımı zannetme. Bunları daima düşündüm, ancak bugün söylemek fırsatını buluyorsam, bu gecikmeyi mâzur gör. Bilirsin ki öteden beri şifahi bir sıkılganlığım, dil tutukluğum vardır. Fakat seni özlemeye gelince, bunun ne yaman bir hasret olduğunu Paris'e geldikten sonra anladım. Meğer İstanbul'un en büyük cazibesi, istediğim zaman seni görebilmek imkanını bahşetmesiymiş. Paris'in bu pek önemli cazibeden mahrumiyetine zor katlanıyorum. Canım İstanbul! Nasıl tütmesin ki gözümde, on iki şerefeli minarelerinin üzerinde senin dost çehren gülümsüyordur. Ziya'cığım, yaşamakla ölmek arasında ter döken bir adam olduğumu ve birçok defalar ölüme teslim olmaya kadar gittiğimi yakından bilirsin Her seferinde beni eteğimden tutup geri çeken mukaddes "el"in parmaklarından biri de sen olduğunu gene bugün burada itiraf edeceğim. Hayata her dönüşüm biraz da senin eserin olmuştur. Paris; 1.2.1939.

Cahit Sıtkı Tarancı

Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.