Ne çağrışımı?
'Elli yıldır Kur'an okurum, hatim indiririm, mukabele takip ederim ama hiç çağrışım falan yaşamadım' dediğinizi duyar gibiyim.
Haklısınız, okuduğunu, dinlediğini az da olsa, yüzeysel de olsa anlayanların zihinlerine çağrışımlar üşüşür elbette.
Aklı başında herkesin ittifak ettiği bir konudur artık; anlamadan okuduğumuz ve dinlediğimiz hatimlerin sayısı binleri de bulsa bizi batılın değirmenine, değerlerimizi öğütenlerin değirmenlerine su taşımaktan asla kurtarmıyor.
Faizi zinhar yasaklayan ayetleri okuyor ve dinliyoruz ama yıllar yılı faizi yediden yetmişe bütün toplum katmanlarına yayanları alkışlamaya devam ediyoruz.
Faiz lanet bir şey, faizcilik lanetlenmiş bir yol ama, koca seksen milyonu faiz tuzağına, faizcilerin kucağına atanlar makbul ve muteber insanlar, makbul ve muteber kuruluşlar, olacak şey mi bu?
Zina büyük suçlardan, toplumları alt-üst eden, aile kurumunu kökünden tahrip eden ve yaklaşılması dahi yasaklanan bir cürüm ama, bu habis yolu sırf AB hatırına suç olmaktan çıkaranlar muteber ve makbul insanlar, öyle mi?
Domuz eti haram, Müslüman mahallesinde alımı da satımı da asla yapılmamalı, buna kimsenin itirazı yok ama, bu haram olan etin mahalledeki kasaplara kadar gelmesinin yolunu açanlar, yasal düzenlemeler yapanlar makbul ve muteber insanlar, aklınıza yatıyor mu?
Bir yandan; "Müslümanlar ancak kardeştir" ayetini okuyacaksınız ve dinleyeceksiniz ama diğer taraftan kardeşlik hakkını ve hukukunu alt-üst ederek, kardeşlerin aleyhinde haçlı-siyonistlerle ittifak edenleri baş tacı edeceksiniz, 'bulunmaz Bursa kumaşı' ilan edeceksiniz, yani tut kelin perçeminden hesabı!
Âl-i İmran suresinin 28. ayetini okuyalım:
"Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler; çünkü kendinizi onlardan korumak için bu yola başvurmanız hariç, kim bunu yaparsa, Allah ile bütün bağını koparmış olur. Ancak Allah, kendisine karşı dikkatli olmanız konusunda sizi uyarıyor; çünkü dönüş Allah'adır."
Şahsen bu ayeti ve benzeri onlarca ayeti okurken zihnime binbir çeşit çağrışımlar üşüşüyor, mesela; yıllardan beridir yürürlükte olan Büyük Ortadoğu Projesi aklıma geliyor, bu sinsi proje gereğince hallaç pamuğu gibi savrulan İslam coğrafyasını hatırlıyorum, Irak'ta katledilen iki milyon Müslümanı hatırlıyorum, yurdundan yuvasından edilen on milyonları hatırlıyorum, yine bu sinsi proje kapsamında Fas'ta, Tunus'ta, Libya'da ve Suriye'de oluk oluk akıtılan kardeş kanını hatırlıyorum ve hala BOP projesinin eş başkanlarının baş tacı edilişini anlamıyorum, anlayamıyorum bir türlü.
"Konya'da cami çıkışı, Cuma sonrası camiden çıkan cemaat; 'kahrolsun İsrail' sloganları atarken, Konya semalarında İsrail uçakları eğitim uçuşlarına devam ediyorlardı" diyen vatandaşımız ne kadar haklı ve ne kadar isabetli bir tespit yapıyor.
İsrail ile bu eğitim uçuşu anlaşmasını kimler yapmıştır, kimler tarafından imzalanmıştır türü hayati soruları araştırmayan, mantıklı cevabını merak etmeyen hacım, bir Ramazan'da bin hatim indirse ne değişir ki?
Nitekim, bizim mahallede değişen bir şey yok, Mavi Marmara şehitlerinin kanını az bir paraya satanlar bu ülkede, özellikle de cami cemaati nezdinde makbul ve muteber adamlar.
Söz konusu geminin de sesiz ve sedasız hurdaya satıldığı medyada üç-beş satır haber olmaktan öteye geçemedi.
Hem namaz kıl, hem oruç tut, hem hatim indir, hem mukabele takip et hem de bölgemizde haçlı-siyonist projelerinin taşeronluğunu yapanları alkışla.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama?
'Elli yıldır Kur'an okurum, hatim indiririm, mukabele takip ederim ama hiç çağrışım falan yaşamadım' dediğinizi duyar gibiyim.
Haklısınız, okuduğunu, dinlediğini az da olsa, yüzeysel de olsa anlayanların zihinlerine çağrışımlar üşüşür elbette.
Aklı başında herkesin ittifak ettiği bir konudur artık; anlamadan okuduğumuz ve dinlediğimiz hatimlerin sayısı binleri de bulsa bizi batılın değirmenine, değerlerimizi öğütenlerin değirmenlerine su taşımaktan asla kurtarmıyor.
Faizi zinhar yasaklayan ayetleri okuyor ve dinliyoruz ama yıllar yılı faizi yediden yetmişe bütün toplum katmanlarına yayanları alkışlamaya devam ediyoruz.
Faiz lanet bir şey, faizcilik lanetlenmiş bir yol ama, koca seksen milyonu faiz tuzağına, faizcilerin kucağına atanlar makbul ve muteber insanlar, makbul ve muteber kuruluşlar, olacak şey mi bu?
Zina büyük suçlardan, toplumları alt-üst eden, aile kurumunu kökünden tahrip eden ve yaklaşılması dahi yasaklanan bir cürüm ama, bu habis yolu sırf AB hatırına suç olmaktan çıkaranlar muteber ve makbul insanlar, öyle mi?
Domuz eti haram, Müslüman mahallesinde alımı da satımı da asla yapılmamalı, buna kimsenin itirazı yok ama, bu haram olan etin mahalledeki kasaplara kadar gelmesinin yolunu açanlar, yasal düzenlemeler yapanlar makbul ve muteber insanlar, aklınıza yatıyor mu?
Bir yandan; "Müslümanlar ancak kardeştir" ayetini okuyacaksınız ve dinleyeceksiniz ama diğer taraftan kardeşlik hakkını ve hukukunu alt-üst ederek, kardeşlerin aleyhinde haçlı-siyonistlerle ittifak edenleri baş tacı edeceksiniz, 'bulunmaz Bursa kumaşı' ilan edeceksiniz, yani tut kelin perçeminden hesabı!
Âl-i İmran suresinin 28. ayetini okuyalım:
"Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler; çünkü kendinizi onlardan korumak için bu yola başvurmanız hariç, kim bunu yaparsa, Allah ile bütün bağını koparmış olur. Ancak Allah, kendisine karşı dikkatli olmanız konusunda sizi uyarıyor; çünkü dönüş Allah'adır."
Şahsen bu ayeti ve benzeri onlarca ayeti okurken zihnime binbir çeşit çağrışımlar üşüşüyor, mesela; yıllardan beridir yürürlükte olan Büyük Ortadoğu Projesi aklıma geliyor, bu sinsi proje gereğince hallaç pamuğu gibi savrulan İslam coğrafyasını hatırlıyorum, Irak'ta katledilen iki milyon Müslümanı hatırlıyorum, yurdundan yuvasından edilen on milyonları hatırlıyorum, yine bu sinsi proje kapsamında Fas'ta, Tunus'ta, Libya'da ve Suriye'de oluk oluk akıtılan kardeş kanını hatırlıyorum ve hala BOP projesinin eş başkanlarının baş tacı edilişini anlamıyorum, anlayamıyorum bir türlü.
"Konya'da cami çıkışı, Cuma sonrası camiden çıkan cemaat; 'kahrolsun İsrail' sloganları atarken, Konya semalarında İsrail uçakları eğitim uçuşlarına devam ediyorlardı" diyen vatandaşımız ne kadar haklı ve ne kadar isabetli bir tespit yapıyor.
İsrail ile bu eğitim uçuşu anlaşmasını kimler yapmıştır, kimler tarafından imzalanmıştır türü hayati soruları araştırmayan, mantıklı cevabını merak etmeyen hacım, bir Ramazan'da bin hatim indirse ne değişir ki?
Nitekim, bizim mahallede değişen bir şey yok, Mavi Marmara şehitlerinin kanını az bir paraya satanlar bu ülkede, özellikle de cami cemaati nezdinde makbul ve muteber adamlar.
Söz konusu geminin de sesiz ve sedasız hurdaya satıldığı medyada üç-beş satır haber olmaktan öteye geçemedi.
Hem namaz kıl, hem oruç tut, hem hatim indir, hem mukabele takip et hem de bölgemizde haçlı-siyonist projelerinin taşeronluğunu yapanları alkışla.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Emekli ağlar yıkılır dağlar / 29.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024