Etnik ayrılıkçılık, 18. yüzyılın son çeyreğinde Avrupalıların Kürt-Kurmanç-Zaza aşiret ve oymaklarını keşfetmesi ile başlar. Evet, bu düpedüz bir keşiftir. (B. N. Şimşir, Kürtçülük, s.43).
Bu keşifle başlayan etnik ayrılıkçılık ideolojisinin iki ayrı amacı vardı.
Birincisi: Kürt, Kurmanç ve Zaza aşiret ve kabilelerini 'Kürt' adı altında toplayarak bunlara Türk'ten başka bir ırk oldukları bilincini vermek. Kürtleri Moğollaşma, Macarlaşma ve Bulgarlaşma sürecine koyarak Türklükten koparmak. Yani, yeni bir millet inşa etmek. (Ben buna millet içinde bir millet oluşturmak diyorum. Tıpkı Başkanlık sisteminin oluşturacağı devlet içindeki eyaletlerin kendi başlarına bir devlet olabilecekleri gibi?) Örneğin, İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiserliği'nde çalışan Hohler, 21 Temmuz 1919 tarihinde Sir Tilley'e gönderdiği raporda, "Türkleri zayıflatmak maksadıyla, Kürtleri Türklerden dikkatli ve temkinli bir şekilde koparmanın iyi bir fikir olduğunu" bildiriyordu. (S. Çetiner, Sorunlarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Gerçeği, s.119).
İkincisi: Türkiye başta olmak üzere İran, Irak ve Suriye topraklarında, kendilerine bağımlı bir devlet, 'Kürdistan' kurmak? (Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s.172).
Elbette bu kadar çabanın ve masrafın bir de gizli amacı olmalıydı: Bölgenin zengin yeraltı kaynaklarını sömürmek. Avrupalıların gerçekte tek amacı Türkleri zayıf düşürerek bölgedeki yeraltı kaynaklarına sahip olmaktı. Yoksa Kürtler ve kullanmayı başardıkları başka unsurlar, hiç de umurlarında değildi.
Arnold Toynbee'nin de dediği gibi; "İngilizler Musul'u işgal ettiği andan itibaren Kürt milliyetçiliğini teşvike başlamışlardı." (K. Z. Taş, Güneydoğu ve Diyarbakır, s.63).
Avrupalılar tarafından devşirilerek etnik ayrılıkçılık ideolojisi etrafında toplanan kimi çevreler ile aşiret reisleri Osmanlı'nın son dönemleri başta olmak üzere, İstiklal Harbi'nde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında defalarca kez isyan ettiler. Bunların da bazı nedenleri vardı ve temelde Osmanlı merkezileşmesine karşı ekonomik ve siyası varlıklarını güçlendirerek sürdürmeye dayanıyordu. Varlık kavgası verdiği her dönemeçte Türk milleti, Kürtçülerin isyanlarını bastırmakla uğraştı. Ancak Kürtlerin çok daha büyük bir kitlesi, kaderini Türk milletinden ayırmayı reddetti; emperyalizme karşı Türk milleti ile omuz omuza savaştı.
Etnik ayrılıkçılık ideolojisinin temeli, Türklüğün reddine ve Türk düşmanlığına dayanır. Etnik ayrılıkçılık ideolojisi, ilk andan itibaren Kürtleri, Türklükten koparmak üzere tasarlanmıştır. Bugün Türkiye'de gelişen etnik ayrılıkçılık hareketleri de bu temel amaç üzerine bina edilmiştir. (A. R. Özdemir, Kürtler ve Türklük, s.28).
Binaenaleyh, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş 15 Haziran 2017'de yaptığı açıklamasında bu tarihi gerçekleri öz olarak şöyle ortaya koymuştu:
"Tarih boyunca Doğu ve Güneydoğumuzda vuku bulan kardeş kavgalarının ana nedeni Anadolu'yu bölmektir ve bu gaye halen masadadır. O halde birliğini temin etmiş; düşmanların korktuğu, masumların sığındığı bir devlet, gayemiz olmalıdır."
Bu keşifle başlayan etnik ayrılıkçılık ideolojisinin iki ayrı amacı vardı.
Birincisi: Kürt, Kurmanç ve Zaza aşiret ve kabilelerini 'Kürt' adı altında toplayarak bunlara Türk'ten başka bir ırk oldukları bilincini vermek. Kürtleri Moğollaşma, Macarlaşma ve Bulgarlaşma sürecine koyarak Türklükten koparmak. Yani, yeni bir millet inşa etmek. (Ben buna millet içinde bir millet oluşturmak diyorum. Tıpkı Başkanlık sisteminin oluşturacağı devlet içindeki eyaletlerin kendi başlarına bir devlet olabilecekleri gibi?) Örneğin, İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiserliği'nde çalışan Hohler, 21 Temmuz 1919 tarihinde Sir Tilley'e gönderdiği raporda, "Türkleri zayıflatmak maksadıyla, Kürtleri Türklerden dikkatli ve temkinli bir şekilde koparmanın iyi bir fikir olduğunu" bildiriyordu. (S. Çetiner, Sorunlarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Gerçeği, s.119).
İkincisi: Türkiye başta olmak üzere İran, Irak ve Suriye topraklarında, kendilerine bağımlı bir devlet, 'Kürdistan' kurmak? (Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s.172).
Elbette bu kadar çabanın ve masrafın bir de gizli amacı olmalıydı: Bölgenin zengin yeraltı kaynaklarını sömürmek. Avrupalıların gerçekte tek amacı Türkleri zayıf düşürerek bölgedeki yeraltı kaynaklarına sahip olmaktı. Yoksa Kürtler ve kullanmayı başardıkları başka unsurlar, hiç de umurlarında değildi.
Arnold Toynbee'nin de dediği gibi; "İngilizler Musul'u işgal ettiği andan itibaren Kürt milliyetçiliğini teşvike başlamışlardı." (K. Z. Taş, Güneydoğu ve Diyarbakır, s.63).
Avrupalılar tarafından devşirilerek etnik ayrılıkçılık ideolojisi etrafında toplanan kimi çevreler ile aşiret reisleri Osmanlı'nın son dönemleri başta olmak üzere, İstiklal Harbi'nde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında defalarca kez isyan ettiler. Bunların da bazı nedenleri vardı ve temelde Osmanlı merkezileşmesine karşı ekonomik ve siyası varlıklarını güçlendirerek sürdürmeye dayanıyordu. Varlık kavgası verdiği her dönemeçte Türk milleti, Kürtçülerin isyanlarını bastırmakla uğraştı. Ancak Kürtlerin çok daha büyük bir kitlesi, kaderini Türk milletinden ayırmayı reddetti; emperyalizme karşı Türk milleti ile omuz omuza savaştı.
Etnik ayrılıkçılık ideolojisinin temeli, Türklüğün reddine ve Türk düşmanlığına dayanır. Etnik ayrılıkçılık ideolojisi, ilk andan itibaren Kürtleri, Türklükten koparmak üzere tasarlanmıştır. Bugün Türkiye'de gelişen etnik ayrılıkçılık hareketleri de bu temel amaç üzerine bina edilmiştir. (A. R. Özdemir, Kürtler ve Türklük, s.28).
Binaenaleyh, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş 15 Haziran 2017'de yaptığı açıklamasında bu tarihi gerçekleri öz olarak şöyle ortaya koymuştu:
"Tarih boyunca Doğu ve Güneydoğumuzda vuku bulan kardeş kavgalarının ana nedeni Anadolu'yu bölmektir ve bu gaye halen masadadır. O halde birliğini temin etmiş; düşmanların korktuğu, masumların sığındığı bir devlet, gayemiz olmalıdır."
M. Haydar AKYAVUZ / diğer yazıları
- ‘Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık’ / 30.05.2020
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018