"Tatlı bal, en keskin zehri gizler" diye bir söz vardır. Mayıs 2017'de kabul edilen 7020 sayılı torba yasayı çoğu kişi vergi ve SGK prim borçlarının yeniden yapılandırma yasası olarak biliyor. Bu torbanın içine son anda bir milletvekilinin imzası ile verilen bir önerge ile 3213 sayılı Maden Kanununda çok önemli bir değişiklik yapılmıştır. Maden kanununu dördüncü kez değiştiren bu düzenleme; ne kamuoyunda, ne meslek örgütlerinde ne de Meclis'te önceden tartışılmamıştır. Daha da vahimi, kanun değişikliği; ne ilgili komisyona ne de plan bütçe komisyonuna sunulmamıştır. Üstelik böylesine önemli bir kanunda yapılacak değişikliğin kamuoyunda bilindiği şekliyle "borçların yapılandırılması" yasasının arasına tasdik makamı gibi son anda sıkıştırılması tabir yerindeyse bal ile zehiri aynı tabakta sunmak demektir.
Maden Kanunu'ndaki düzenlemenin alelacele borçların yapılandırılması kanununa iliştirilmesi akla şu soruyu getiriyor: Vatandaşın borcu yapılandırılırken acaba devletin 400 milyar doları aşmış dış borcu da mı yapılandırıldı? Maden kanunundaki değişiklik yabancılara olan borcun yapılandırılması ve ödeme şekli midir?
Maden Mühendisler Odası; düzenlemenin içeriğine de düzenlemenin kendilerinden görüş alınmadan ve Meclis'te de tartışılmadan yapılmasına tepki göstermiştir.
Maden Kanunu'ndaki bu son değişiklik ile Maden Kanunu'nun 29. maddesinde çok tehlikeli sonuçlara yol açabilecek bir değişiklik yapıldı. Bu hükümde: "Birbirine bitişik veya yakın maden sahalarında, yapılan üretimin çevresel etkileri, şehirleşme, işletme güvenliği, rezervin verimli işletilmesi ve benzeri sebeplerden dolayı yapılacak proje ve planlama çerçevesinde Genel Müdürlüğün teklifi ve Bakan onayı ile maden bölgesi ilan edilebilir?" denilmektedir.
"Birbirine bitişik veya yakın maden sahaları" ibaresi muğlak ve yoruma açık bir ifadedir. Bu hükme göre iki maden dağını da birbirine yakın deyip; ikisi arasında madenle ilgisi olmayan arazi ile birlikte o bölgeyi bütünü ile maden bölgesi ilan edebilirsiniz.
Aynı maddede yapılan değişiklikte; "Maden bölgesinde belirlenen alandaki ruhsatların tüzel kişiliği haiz bir şirkette birleştirilmesi.." öngörülüyor. Manşetlere konu olacak başka bir değişiklik de; "?ruhsatlandırma işlemi ihalelik sahalar üzerinde de ihalesiz yapılabilir." hükmü ile ruhsat sahaları istenilen yabancı şirketlere ihalesiz olarak verilebilecektir.
Bu hükümlerle, zaten maden kanununda daha önce yapılan değişikliklerle yabancılara açılan madenlerimiz bu sefer bu şirketlerin geniş bir alanı özerk bölge şekline dönüştürmelerine açık hale getirmiştir.
Final sorumuz şu: Birbirine bitişik veya yakın maden sahaları birleştirildi ve maden bölgesi ilan edildi. Peki, maden bölgesi ilan edilen bölgede diyelim ki bir vatandaş olarak iki tarlamız var. Ne olacak?
Cevap şıklarımız:
1- Tarlanız ilan edilen maden bölgesinde kaldığı için çıkarılan madenden pay alırsınız.
2- Tarlalarınız elinizden alınır.
Maden Kanunu'ndaki değişiklik son anda kanuna eklendi. Ama merak etmeyin bu sorunun cevabı da düşünülmüş. Cevabı yine 29. maddeye eklenmiş: "?Maden bölgesindeki her grup maden işletme ruhsatı için bu Kanun kapsamında irtifak ve/veya intifa hakkı tesis edilebilir ve kamulaştırma yapılabilir?" Maden, İhalesiz tek şirket, maden bölgesi, kamulaştırma? aklıma Düyûn-ı Umûmiye kavramını getirdi. Bu yazı konusunu da tarihçilere bırakıyorum.
Maden Kanunu'ndaki düzenlemenin alelacele borçların yapılandırılması kanununa iliştirilmesi akla şu soruyu getiriyor: Vatandaşın borcu yapılandırılırken acaba devletin 400 milyar doları aşmış dış borcu da mı yapılandırıldı? Maden kanunundaki değişiklik yabancılara olan borcun yapılandırılması ve ödeme şekli midir?
Maden Mühendisler Odası; düzenlemenin içeriğine de düzenlemenin kendilerinden görüş alınmadan ve Meclis'te de tartışılmadan yapılmasına tepki göstermiştir.
Maden Kanunu'ndaki bu son değişiklik ile Maden Kanunu'nun 29. maddesinde çok tehlikeli sonuçlara yol açabilecek bir değişiklik yapıldı. Bu hükümde: "Birbirine bitişik veya yakın maden sahalarında, yapılan üretimin çevresel etkileri, şehirleşme, işletme güvenliği, rezervin verimli işletilmesi ve benzeri sebeplerden dolayı yapılacak proje ve planlama çerçevesinde Genel Müdürlüğün teklifi ve Bakan onayı ile maden bölgesi ilan edilebilir?" denilmektedir.
"Birbirine bitişik veya yakın maden sahaları" ibaresi muğlak ve yoruma açık bir ifadedir. Bu hükme göre iki maden dağını da birbirine yakın deyip; ikisi arasında madenle ilgisi olmayan arazi ile birlikte o bölgeyi bütünü ile maden bölgesi ilan edebilirsiniz.
Aynı maddede yapılan değişiklikte; "Maden bölgesinde belirlenen alandaki ruhsatların tüzel kişiliği haiz bir şirkette birleştirilmesi.." öngörülüyor. Manşetlere konu olacak başka bir değişiklik de; "?ruhsatlandırma işlemi ihalelik sahalar üzerinde de ihalesiz yapılabilir." hükmü ile ruhsat sahaları istenilen yabancı şirketlere ihalesiz olarak verilebilecektir.
Bu hükümlerle, zaten maden kanununda daha önce yapılan değişikliklerle yabancılara açılan madenlerimiz bu sefer bu şirketlerin geniş bir alanı özerk bölge şekline dönüştürmelerine açık hale getirmiştir.
Final sorumuz şu: Birbirine bitişik veya yakın maden sahaları birleştirildi ve maden bölgesi ilan edildi. Peki, maden bölgesi ilan edilen bölgede diyelim ki bir vatandaş olarak iki tarlamız var. Ne olacak?
Cevap şıklarımız:
1- Tarlanız ilan edilen maden bölgesinde kaldığı için çıkarılan madenden pay alırsınız.
2- Tarlalarınız elinizden alınır.
Maden Kanunu'ndaki değişiklik son anda kanuna eklendi. Ama merak etmeyin bu sorunun cevabı da düşünülmüş. Cevabı yine 29. maddeye eklenmiş: "?Maden bölgesindeki her grup maden işletme ruhsatı için bu Kanun kapsamında irtifak ve/veya intifa hakkı tesis edilebilir ve kamulaştırma yapılabilir?" Maden, İhalesiz tek şirket, maden bölgesi, kamulaştırma? aklıma Düyûn-ı Umûmiye kavramını getirdi. Bu yazı konusunu da tarihçilere bırakıyorum.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021