logo
19 MART 2024

Meşruluk için Milli İrade şart

24.04.2018 00:00:00
Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ydı tüm milletimizin bayramını tebrik ediyorum.
Bugünü farklı kılan ve bayram olarak kutlanmasına neden olan asıl sebep, yönetimde millet iradesinin hâkim kılınmasıydı.
23 Nisan 1920 yılında, bundan 98 yıl önce, İstiklal Mücadelesi bütün hızıyla devam ederken, daha devlet kurulmamışken Mustafa Kemal Atatürk'ün çağrısıyla tüm illerden delegeler gelmiş ve milli iradenin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi dualarla, tekbirlerle açılmıştır.
Burada önemli bir nokta da şudur: TBMM'nin açılışı, 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgalinden ve 11 Nisan 1920'de Osmanlı mebuslar meclisinin resmen kapatılmasından sonradır. Osmanlı'yı yıkan, Osmanlı'nın başkenti İstanbul'u işgal eden ve hemen ardından da Osmanlı'nın meclisini resmen kapatan İngilizlerdir. 
Yani Osmanlı hükümetini, birilerinin sürekli empoze ettiği gibi yıkan Mustafa Kemal değildir. Mustafa Kemal TBMM'yi, ortada Osmanlı diye bir devlet kalmadığı bir dönemde kurmuştur. Esasen bu manada o dönemlerde çift başlılık da yoktur, çünkü Osmanlı tamamen yıkılmış, İngilizlerin kölesi ve esiri konuma düşmüş, Mustafa Kemal de bu esarete hayır diyerek, Türk milletinin iradesinin Ankara'da TBMM'yle doğmasını sağlamıştır.
Artık Türk milletini temsil eden tek bir irade vardır, o da TBMM'dir.
Bu sebeple 23 Nisan, Ulusal Egemenlik Bayramı'dır.
Mustafa Kemal, böyle tarihimizin en önemli günü olan bu bayramı, geleceğimizin teminatı olan, en değerli varlıklarımız çocuklarımıza hediye ederek aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak kutlanmasını da sağlamıştır.
Yani 23 Nisan önce Ulusal Egemenlik, sonra Çocuk Bayramı'dır.
Bizler 23 Nisan'ı, milli iradenin hâkimiyeti ve ulusal egemenlik boyutunu bir kenara koyup, unutturup, sadece çocuk bayramı olarak ele alırsak, bu tarihimize büyük bir ihanet olur.
Ulusal egemenliğini unutan bir nesille de o milletin asla bir geleceği olmaz. 
Atatürk'ün bu milli egemenlik hamlesiyle neyi murad ettiğini de Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünkü yazısında çok net olarak görmekteyiz.
Sayın Baş, eseri Hoş Geldin Atatürk kitabından alıntı yaparak şunları aktarıyor:
"Millet iradesinin önemini ve Meclisin açılma zorunluluğunu şöyle anlatır Gazi: Bir devre yetiştik ki, onda her iş meşru olmalıdır. Millet işlerinde meşruiyet ancak millî kararlarla istinat etmekle, milletin temayülat-ı umumiyesine (genel eğilimleri) tercüman olmakla hâsıldır. Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım o esareti ve zilleti kabul etmez." 
Prof. Dr. Baş, Gazi'nin sözlerini şöyle değerlendiriyor:
"Atatürk'ün altını çizdiği sözlerden şunu anlıyoruz: Demokrasinin ve daha sonra ilan edilecek Cumhuriyetin meşruluğu millettedir. Millet yararına da olsa her ne adım atılırsa atılsın meşruluk şarttır. Bunun yolu da yetkiyi milletten almak, işleri ona sormaktır."
Bu niçin önemlidir, çünkü varlık-yokluk mücadelesi içindesiniz, emperyalist devletler değişik bahanelerle üzerinize çullanmış vaziyetteler ve sizin bu müdahaleleri, bu işgali durduracak, tüm dünyaya da mesaj verecek önemli bir hamle yapmanız gerekiyor. İşte bu "milli irade" hamlesiyle Batılı ülkeler boyun bükmek zorunda kalıyorlar.
Prof. Dr. Baş bu durumu şöyle anlatıyor:
"Ancak millet iradesinin tam manasıyla devreye girmesi ile Fransızlar, Mustafa Kemal ve Kuvva Harekâtını muhatap kabul etmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi Lozan, Türk milletini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile imzalanmıştır."
Ve bugün bu meşruluk konusu dünden de önemlidir. Çünkü ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi, AB'nin şark projesi hepsi "demokrasi yok" bahaneleriyle devreye sokulmak istenmektedir.
ABD, bu gerekçelerle Irak, Afganistan, Libya, Suriye gibi birçok İslam ülkesini işgal etmekte, demokrasi getireceğim bahanesiyle yerle bir etmektedir.
Bu gerçekleri gören Sayın Baş, Atatürk2ün bakış açısıyla günümüze köprü kurarak şu önemli tespitleri yapmaktadır:
"Türk Milletinden alınacak meşruluk konusu, bunun yolunun milli kararlara riayette gizli olduğu, büyük Türk milletinin esareti ve zilleti kabul etmeyeceği tezi bizce bugün de dikkat edilmesi gereken hususlardır. İlelebet payidar kalmasını ümit ettiğimiz genç Cumhuriyet ancak Atatürk'ün bu prensiplerine uyularak payidar kalabilir."
Geçmişte ve günümüzde meşruluğun en önemli şartı olan "milli irade"nin gerçekten hakim olmasının tek yolu da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin hayata geçirilmesidir.
Milli Ekonomi Modeli, devletiyle, siyasetiyle, askeriyle tüm kurumların millete hizmet ettiği bir sistemi ortaya koymaktadır ve bunun neticesinde oluşan milli irade, gerçek milli iradedir. Böyle bir millet dünyanın en güçlü milleti, oluşturduğu devlet de en güçlü devletidir.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.