İnsanımız artık öyle bir hale düşürülmüş ki haktan, hakikatten uzaklaşmış deli bir rüzgârın önüne katılmış meçhule gitmekte. Yaradılış itibarı ile birlikte yaşadığımız insanlar topluluğu, açıkçası, bedenî olarak birlikte olmak zorunda kaldığımız, aslında gönül âlemi olarak çok farklı kulvarlarda seyreden insan kalabalıkları.
Bunları söylerken insanları küçük görmekten ya da kibirden Allah'a (c.c.) sığınırım. Fakat aynı havayı soluduğumuz, aynı ülkede yaşadığımız milli meselelerde aynı kaderi paylaştığımız insanımızla nerede ise yüzde yüze yakını ile anlaşamadığımız konular mevcut. En basit bir akraba ziyaretinde bile takip edilen diziden gözünü alamayıp bir sohbet ortamı bile oluşturmak nerede ise imkânsız hale gelmiş. Maalesef kadını da, erkeği de hatta çocuğu da efsunlanmışçasına TV dizilerine esir olmuş durumda.
Aslında amacı Müslüman Türk toplumunun aile yapısını ve ahlakını bozma amaçlı olduğu aşikâr olan bu diziler ve programlar her gündüz ve akşam insanımızı esir almış durumdadır. Dini ve milli hassasiyeti, haber dinlerken şehit haberlerine üzülmekten öteye gidemeyen toplum, sorgulama kabiliyetini de kaybetmiş durumdadır.
Şehit haberlerine üzülmek elbette her Müslüman Türk'ün ortak acısıdır ancak, bunu sorgulayıp nedenlerini ortaya çıkarmak ise ülkemiz üzerine oynanan oyunların bitmesine yardımcı olacaktır. Sorgulayan, "neden, niçin" diyen insan sonunda kendisini kaplayan kara bulutları dağıtıp gerçekleri görme imkânına kavuşacaktır.
"Neden" demek gerekiyor. Neden ülkemiz kaos içinde? Neden ülkemizin kavga etmediği komşusu kalmamış? "Neden" demek lazım. "Neden dini hassasiyetimizi hiçe sayan insanlar tarafında yönetiliyoruz" demek lazım. "Neden benim peygamberimi kibirle suçlayanlar bakan olmuş" demek lazım. "Neden faize helal olsun diyenler tarafından yönetiliyorum" deyip sorgulamak lazım. Ve daha yüzlercesi?
Eğer "neden" demez isek, bizi yöneten bu insanları seçmek zorunda bırakan TV kanallarını ve onların ahlaksız dizilerini seyrederek malayani ve boş bir ömür geçirmek zorunda kalırız. Eğer sıkıntılı ve dar bir geçimle bitecek olan dünya hayatı ile kurtulursak çok şanslıyız. Ancak yapılan her amelin bir karşılığının olduğu ukbada sonuç hiç de böyle olmayacaktır. Eyvah demeden Allah diyebilmek duası ile?
Bunları söylerken insanları küçük görmekten ya da kibirden Allah'a (c.c.) sığınırım. Fakat aynı havayı soluduğumuz, aynı ülkede yaşadığımız milli meselelerde aynı kaderi paylaştığımız insanımızla nerede ise yüzde yüze yakını ile anlaşamadığımız konular mevcut. En basit bir akraba ziyaretinde bile takip edilen diziden gözünü alamayıp bir sohbet ortamı bile oluşturmak nerede ise imkânsız hale gelmiş. Maalesef kadını da, erkeği de hatta çocuğu da efsunlanmışçasına TV dizilerine esir olmuş durumda.
Aslında amacı Müslüman Türk toplumunun aile yapısını ve ahlakını bozma amaçlı olduğu aşikâr olan bu diziler ve programlar her gündüz ve akşam insanımızı esir almış durumdadır. Dini ve milli hassasiyeti, haber dinlerken şehit haberlerine üzülmekten öteye gidemeyen toplum, sorgulama kabiliyetini de kaybetmiş durumdadır.
Şehit haberlerine üzülmek elbette her Müslüman Türk'ün ortak acısıdır ancak, bunu sorgulayıp nedenlerini ortaya çıkarmak ise ülkemiz üzerine oynanan oyunların bitmesine yardımcı olacaktır. Sorgulayan, "neden, niçin" diyen insan sonunda kendisini kaplayan kara bulutları dağıtıp gerçekleri görme imkânına kavuşacaktır.
"Neden" demek gerekiyor. Neden ülkemiz kaos içinde? Neden ülkemizin kavga etmediği komşusu kalmamış? "Neden" demek lazım. "Neden dini hassasiyetimizi hiçe sayan insanlar tarafında yönetiliyoruz" demek lazım. "Neden benim peygamberimi kibirle suçlayanlar bakan olmuş" demek lazım. "Neden faize helal olsun diyenler tarafından yönetiliyorum" deyip sorgulamak lazım. Ve daha yüzlercesi?
Eğer "neden" demez isek, bizi yöneten bu insanları seçmek zorunda bırakan TV kanallarını ve onların ahlaksız dizilerini seyrederek malayani ve boş bir ömür geçirmek zorunda kalırız. Eğer sıkıntılı ve dar bir geçimle bitecek olan dünya hayatı ile kurtulursak çok şanslıyız. Ancak yapılan her amelin bir karşılığının olduğu ukbada sonuç hiç de böyle olmayacaktır. Eyvah demeden Allah diyebilmek duası ile?
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018