Milletine adanmış genç lider

Adı üzerinde olağanüstü ve muhteşem bir şahlanış kongresiydi...

Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yetiştirdiği altın neslin Ankara'da tek yürek, tek bilek halinde 'icmal' olduğu kongre tek kelimeyle muhteşemdi...

Bu çökük harabeyi yükseltecek, özlenen ve beklenen genç lider Hüseyin Baş'ın; "Gururla söylüyorum, ben Haydar Baş'ın oğluyum" diyerek sözlerine başlaması ya da meydan okuması, iktidarının ve geleceğin Türkiye'sinin habercisiydi...

"Ben bu işi biliyorum, ben yaparım" imanı ve inancını babası Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den bir elbise gibi giyinen genç lider Hüseyin Baş yaptığı konuşmasında öyle bir inanç ve umut aşıladı ki, artık ülkenin gözü aydın diyebiliriz...

Evet sevgili okurlar sevinebiliriz ki; aydınlık yarınlar güzel, mutlu gelecekler bizleri beklemektedir. Kendisine ve bu millete yar olamayanlar artık ne zamana kadar bu milleti oyalayıp kandırabileceklerdir.

Kendisini 29 yaşında Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına adayan, feda eden; tüm insanlığa ve Türkiye'ye hizmet etmek için her şeyinden vazgeçen bir genç liderden, Hüseyin Baş Bey'den bahsediyoruz.

Ülkemiz, Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinden ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den sonra kendisini milletine adayan bir üçüncü lider sayın Hüseyin Baş Bey'i görmekteyiz.

Hayali, 'Tüm ümidim gençliktedir' diyen Atatürk'ün hayali...

Hayali, 'Fakirlik suç sayılacak' diyen Oğuz Kağan'ın hayali...

Hayali, 'Devletin dini adalettir' diyen İmam Ali'nin hayali... 

Hayali, 'Bizim dönemimiz başladı' diyen Haydar Hoca'nın hayali.

Empatisi Haydar Hoca'nın 40 yıllık davasının özeti.

Gerçekten Hüseyin Baş Başkan bütün duruşlarıyla çok farklı bir lider profili çiziyor. O'nu elbette farklı kılan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in tüm özelliklerini bir elbise gibi giymiş olması.

Siyasete ilk adımını attığı günlerde "empati"yi seslendirmesi ve her an her zaman seslendirmesi bence O'nu iktidara taşıyacak çıkışın başında gelmektedir.

Bir liderin kendisini halkının, fakirinin, çöpçüsünün, çiftçisinin, askerinin, işçisinin, memurunun yerine koyması ve onların yaşam kalitelerinin yükselmesine kendisini adaması en büyük düşünce ve fedakarlıktır. Sadece söylemek ve empati yapmak değil; işin çözümünü de matematiksel ortaya koyması...

"Fakirliğin suç sayıldığı günlerin gelmesi için emanetiniz olan Milli Ekonomi Modeli'ni tüm dünyada hakim kılmak için yola çıktık" diyen BTP Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş Bey'in sözleri yüce Türk milletinin şiarı olmalıdır: 

"Tüm insanlığa bu hizmeti sağlayabilmek için ömrümüzün sonuna kadar mücadele edeceğiz. Müjdeler olsun kardeşlerim. Ölümsüzlük diyarından bir el üzerimizde artık. Fikriyle, zikriyle, mücadelesiyle bize örnek olan o sonsuzluk âlemine layık olduğumuzu gösterme günüdür bugün."

"Bu koltuğun hayrını görmeye değil hakkını vermeye geldim" diyen BTP'nin genç liderini anlamak, okumak, omuz vermek ve iktidar etme mecburiyetimiz vardır. 

Damarlarımızda dolaşan asil kan bunu mecbur kılmaktadır.