İmam Hüseyin'in Kerbela'da katledilişini anlatan mersiyelerdir. En eski, maktel-i Hüseyin, Kerbela olayından 67 sene sonra ölen, (muhaddis) Câbir b. Yezid el-Cu'fî'nin (ö.128/746) Maktel el-Huseyn adlı eseridir.
Günümüze ulaşan ilk maktel metni ise, tarihçi Ebû Mihnef Lut b.Yahyâ el- Ezdî'nin (ö.157/774 ) eseridir.
Mensur olan ve şiirlere de yer verilen maktel, Muharrem'in ilk on günü okunmak üzere, on bölüme ayrılmıştır. Bu tip eserler çeşitli vesilelerle camilerde, tekkelerde, konaklarda, köydeki muhtarın veya eşrafın evlerinde, birçok yerde düzenlenen toplantılarda okunmaya devam edilmektedir.
Önemli tefsir ve hadis âlimlerinden Hüseyin Vaiz Kaşifî, olayı yalnız hilafet meselesi olarak ele almamış, İslâmî inanç ve malzemeden faydalanarak, yazmış olduğu maktele Ravzatü'ş-Şüheda (şehitlerin bahçesi) ismini koyarak, âdeta bütün insanlığı ilgilendirecek beşerî anlam katmıştır.
Türk Edebiyat tarihinden hareketle bu türün en eski örneği kabul edilen maktel, Kastamonulu Şâzî'nin Dâstân-ı Maktel-i Hüseyn'dir.
Türk edebiyat tarihinin Şaheser kabul ettiği maktel, Fuzuli'nin H.954/M.1547'den önce kaleme aldığı Hadikatü's-Su'ada'sıdır. On bir bâb ve bir hâtimeden ibaret olan makteline, "bela saadettir" anlayışıyla, Hadikat's-Süeda, ebedî saadete ulaşanların bahçesi adını vermiştir.
Fuzuli'nin bu şaheserinden birkaç sadeleştirilmiş beyitle son verelim:
Görün din sultanın, görün o padişahı
Ümmetine duyduğu elemleri, kederi
Düşünün sonra da siz Kerbela meydanında
Edepsiz bir ümmetin ettiği zulümleri.
* * *
Ey zulüm ile Peygamber evladının kanını döken
Güya ki haberin yok Mahşerin kavgasından
Korkun yok Allah'tan utancın yok Mustafa'sından
Gaflet kadehiyle sarhoşsun, özünden yok haberin.
* * *
Ey kin ehli, Nebi ve Veli'nin öptüğü yeri
Saf kanın sularıyla boğmak reva mıdır?
Resulün soyuyla kesmek bütün ilgiyi
"Biz ümmetiz" diyene yakışan vefa mıdır?
* * *
Mustafa soyundan kan dökmez Müslüman olan
Ehl-i Beyt'e kastetmez kalbinde iman olan
Kendine avdet etmez Muhammed soyuna kini
Mahşer günü, dileği Allah'tan gufran olan.
* * *
Ey kutlu İslamlık iddiasında bulunan güruh!
Hâşâ ki! Peygamberin soyunu öldürmek reva olsun!
Vay o alçağa ki, hem yaptığı kötü işten!
Mahşer gününde onun hasmı Mustafa olsun!..
Günümüze ulaşan ilk maktel metni ise, tarihçi Ebû Mihnef Lut b.Yahyâ el- Ezdî'nin (ö.157/774 ) eseridir.
Mensur olan ve şiirlere de yer verilen maktel, Muharrem'in ilk on günü okunmak üzere, on bölüme ayrılmıştır. Bu tip eserler çeşitli vesilelerle camilerde, tekkelerde, konaklarda, köydeki muhtarın veya eşrafın evlerinde, birçok yerde düzenlenen toplantılarda okunmaya devam edilmektedir.
Önemli tefsir ve hadis âlimlerinden Hüseyin Vaiz Kaşifî, olayı yalnız hilafet meselesi olarak ele almamış, İslâmî inanç ve malzemeden faydalanarak, yazmış olduğu maktele Ravzatü'ş-Şüheda (şehitlerin bahçesi) ismini koyarak, âdeta bütün insanlığı ilgilendirecek beşerî anlam katmıştır.
Türk Edebiyat tarihinden hareketle bu türün en eski örneği kabul edilen maktel, Kastamonulu Şâzî'nin Dâstân-ı Maktel-i Hüseyn'dir.
Türk edebiyat tarihinin Şaheser kabul ettiği maktel, Fuzuli'nin H.954/M.1547'den önce kaleme aldığı Hadikatü's-Su'ada'sıdır. On bir bâb ve bir hâtimeden ibaret olan makteline, "bela saadettir" anlayışıyla, Hadikat's-Süeda, ebedî saadete ulaşanların bahçesi adını vermiştir.
Fuzuli'nin bu şaheserinden birkaç sadeleştirilmiş beyitle son verelim:
Görün din sultanın, görün o padişahı
Ümmetine duyduğu elemleri, kederi
Düşünün sonra da siz Kerbela meydanında
Edepsiz bir ümmetin ettiği zulümleri.
* * *
Ey zulüm ile Peygamber evladının kanını döken
Güya ki haberin yok Mahşerin kavgasından
Korkun yok Allah'tan utancın yok Mustafa'sından
Gaflet kadehiyle sarhoşsun, özünden yok haberin.
* * *
Ey kin ehli, Nebi ve Veli'nin öptüğü yeri
Saf kanın sularıyla boğmak reva mıdır?
Resulün soyuyla kesmek bütün ilgiyi
"Biz ümmetiz" diyene yakışan vefa mıdır?
* * *
Mustafa soyundan kan dökmez Müslüman olan
Ehl-i Beyt'e kastetmez kalbinde iman olan
Kendine avdet etmez Muhammed soyuna kini
Mahşer günü, dileği Allah'tan gufran olan.
* * *
Ey kutlu İslamlık iddiasında bulunan güruh!
Hâşâ ki! Peygamberin soyunu öldürmek reva olsun!
Vay o alçağa ki, hem yaptığı kötü işten!
Mahşer gününde onun hasmı Mustafa olsun!..
Ali Nezir / diğer yazıları
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023