Barzani'nin enformasyon danışmanı olan Keffah Mahmud, Musul tamamen özgürleştirildikten(!) sonra gündemlerindeki en önemli konunun "bağımsızlık" olacağını belirtti.
Bunun anlamı, Barzani'nin 25 Eylül olarak ilan ettiği bağımsızlık referandumuna Musul da dahil edilecek.
Böylece Kerkük'te bayraklarını dalgalandıran, burada 2003'ten bu yana demografik değişimlerle işini garantiye alan Barzani'nin neden referandumu bugün değil de 25 Eylül'de planladığı anlaşılmış oldu. Amaç Musul'u referanduma hazır hale getirmekti.
Peki, Irak'ın ikinci büyük şehri olan Musul referanduma nasıl hazırlanıyor? Elbette ki Kerkük'ten oldukça farklı bir şekilde?
Malum, ABD askerleri 2003'te Bağdat'a girdiği gün, Barzani'nin peşmergesi bir Türkmen şehri olan ve hala tapusu bizde olan Kerkük'e girdi.
O gün bugündür, Kerkük'e yoğun bir peşmerge göçü gerçekleşti, demografik yapı tamamen değiştirildi, tapu kayıtları yok edildi. Nüfus sayımlarında peşmerge olmayanlara her türlü engel çıkartıldı; tehdit edildiler, yok kabul edildiler. Sonuç; bugün Kerkük valiliği ve Kerkük İl Meclisi peşmerge ağırlıklı ve Barzani'nin kotrolünde ve de burada peşmerge bayrakları dalgalanıyor, buranın sözde güvenliğini peşmerge sağlıyor.
Peki, Musul? Tapusu yine bizde olan diğer bir Türkmen şehri olan Musul'da, ABD ile başlatılan son operasyona kadar Kerkük'teki gibi bir demografik yapı değişikliği yapılamadı.
Musul'a önce IŞİD terörü sokuldu, terör Musulluları vurdu. Bir taraftan çok büyük toplu katliamlar yapıldı, diğer taraftan da yüzbinlerce Musullu göç etmek zorunda bırakıldı. Ölenlerin rakamı tam olarak bilinmemekle beraber, göç edenlerin 860 bini aştığı ifade ediliyor.
Musul'un Barzani'ye devri için, Barzani nasıl Kobani'den IŞİD'i kovan kahraman haline getirildiyse, Musul'da da kahraman haline gelmesi gerekiyordu ve operasyonlara ağırlıklı olarak dahil edildi. Irak ordusunun da Barzani'yle beraber operasyonlarda yer alması, Barzani'yi Musul konusunda daha hukuki bir zemine taşıdı. Şimdi bir taraftan Musulluları IŞİD vurmaya devam ediyor, bir taraftan da Musul operasyonu adı altında hem ABD ve koalisyon güçleri, hem Barzani'nin peşmergesi, hem de Irak ordusu vuruyor.
Barzani bir taraftan cazibe merkezi haline getirilerek parlatılıyor, bir taraftan da bağımsızlık için düşünülen coğrafyanın insanları Barzani'ye tabi olmaya ama terörle, ama operasyonlarla mecbur bırakılıyor.
Musul'da artık işin sonuna gelindiği ifade ediliyor. IŞİD, 800 yıllık bir tarihi cami olan Nur Camii'ni havaya uçurdu. Burada IŞİD lideri Bağdadi 3 yıl önce hilafetini ilan etmişti. Irak Başbakanı Haydar el Ibadi, bu hadisenin örgütün yenilgisinin bir ilanı olduğunu söyledi. Operasyonlar Musul'un batısındaki Eski Şehir bölgesine yoğunlaşmış vaziyette ve burada 150-200 bin Musullunun sıkıştığı ifade ediliyor.
Terör örgütü Musulluları canlı kalkan olarak kullanıyor ve kaçanları vuruyor. Temiz ve yiyeceğin olmadığı bir ortamda Musullular kalsalar bir dert, kaçsalar başka bir dert?
Irak ve peşmerge ordusu ise, ele geçirdikleri camilerin hoparlörlerinden sivillere kaçmaları, teröristlere ise teslim olmaları çağrısında bulunuyor. Yani burada sıkışan Musulluları ölüm her taraftan çepeçevre sarmış durumda?
Ve bütün bu hadiseler, Barzani'nin bağımsızlığı uğruna yaşanıyor. Musul'u 25 Eylül'deki bağımsızlık referandumuna hazırlamak için?
Barzani, bölgede 25 Eylül'de yapılması kararlaştırılan bağımsızlık referandumu için "zamanın uygun olduğunu ve daha fazla ertelenmeyeceğini" söyledi.
Yani senaryo gereği Musul kısa bir zaman içinde Barzani için hazır hale gelecek.
ABD'nin son Suriye büyükelçisi olan Robert Ford'un ifadelerini bir kez daha hatırlayalım. Ford, Suriyeli Kürtlerin 'ABD'ye güvenmenin bedelini ağır bir şekilde ödeyeceğini' ABD'nin Suriye'de bağımsız bir Kürt devletini desteklemeyeceğini söylemişti.
Peki, Suriye'de Kürtlere ihanet edecek olan ve bağımsız bir Kürt devletine müsaade etmeyen ABD, söyler misiniz Barzani'nin bağımsızlığına neden yeşil ışık yakıyor?
Çünkü Barzani'nin hareketi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar öncesinde ifade ettiği gibi, bir Kürt hareketi değil, bir Büyük İsrail Devleti hareketi.
Yine Barzani'nin hareketi, Prof. Dr. Baş'ın belirttiği gibi, ABD'ye Ortadoğu coğrafyasında bir vatan açma hareketi?
ABD ve İsrail'in hesabında "Kürtlere bağımsızlık" yok, Kürtler için planlanan, Sayın Baş'ın önemle ifade ettiği gibi, Filistinlilerin kaderidir; eğer ayıkmazlarsa, bulundukları devletlerin üniter yapısını, toprak bütünlüğünü korumazlarsa?
Bunun anlamı, Barzani'nin 25 Eylül olarak ilan ettiği bağımsızlık referandumuna Musul da dahil edilecek.
Böylece Kerkük'te bayraklarını dalgalandıran, burada 2003'ten bu yana demografik değişimlerle işini garantiye alan Barzani'nin neden referandumu bugün değil de 25 Eylül'de planladığı anlaşılmış oldu. Amaç Musul'u referanduma hazır hale getirmekti.
Peki, Irak'ın ikinci büyük şehri olan Musul referanduma nasıl hazırlanıyor? Elbette ki Kerkük'ten oldukça farklı bir şekilde?
Malum, ABD askerleri 2003'te Bağdat'a girdiği gün, Barzani'nin peşmergesi bir Türkmen şehri olan ve hala tapusu bizde olan Kerkük'e girdi.
O gün bugündür, Kerkük'e yoğun bir peşmerge göçü gerçekleşti, demografik yapı tamamen değiştirildi, tapu kayıtları yok edildi. Nüfus sayımlarında peşmerge olmayanlara her türlü engel çıkartıldı; tehdit edildiler, yok kabul edildiler. Sonuç; bugün Kerkük valiliği ve Kerkük İl Meclisi peşmerge ağırlıklı ve Barzani'nin kotrolünde ve de burada peşmerge bayrakları dalgalanıyor, buranın sözde güvenliğini peşmerge sağlıyor.
Peki, Musul? Tapusu yine bizde olan diğer bir Türkmen şehri olan Musul'da, ABD ile başlatılan son operasyona kadar Kerkük'teki gibi bir demografik yapı değişikliği yapılamadı.
Musul'a önce IŞİD terörü sokuldu, terör Musulluları vurdu. Bir taraftan çok büyük toplu katliamlar yapıldı, diğer taraftan da yüzbinlerce Musullu göç etmek zorunda bırakıldı. Ölenlerin rakamı tam olarak bilinmemekle beraber, göç edenlerin 860 bini aştığı ifade ediliyor.
Musul'un Barzani'ye devri için, Barzani nasıl Kobani'den IŞİD'i kovan kahraman haline getirildiyse, Musul'da da kahraman haline gelmesi gerekiyordu ve operasyonlara ağırlıklı olarak dahil edildi. Irak ordusunun da Barzani'yle beraber operasyonlarda yer alması, Barzani'yi Musul konusunda daha hukuki bir zemine taşıdı. Şimdi bir taraftan Musulluları IŞİD vurmaya devam ediyor, bir taraftan da Musul operasyonu adı altında hem ABD ve koalisyon güçleri, hem Barzani'nin peşmergesi, hem de Irak ordusu vuruyor.
Barzani bir taraftan cazibe merkezi haline getirilerek parlatılıyor, bir taraftan da bağımsızlık için düşünülen coğrafyanın insanları Barzani'ye tabi olmaya ama terörle, ama operasyonlarla mecbur bırakılıyor.
Musul'da artık işin sonuna gelindiği ifade ediliyor. IŞİD, 800 yıllık bir tarihi cami olan Nur Camii'ni havaya uçurdu. Burada IŞİD lideri Bağdadi 3 yıl önce hilafetini ilan etmişti. Irak Başbakanı Haydar el Ibadi, bu hadisenin örgütün yenilgisinin bir ilanı olduğunu söyledi. Operasyonlar Musul'un batısındaki Eski Şehir bölgesine yoğunlaşmış vaziyette ve burada 150-200 bin Musullunun sıkıştığı ifade ediliyor.
Terör örgütü Musulluları canlı kalkan olarak kullanıyor ve kaçanları vuruyor. Temiz ve yiyeceğin olmadığı bir ortamda Musullular kalsalar bir dert, kaçsalar başka bir dert?
Irak ve peşmerge ordusu ise, ele geçirdikleri camilerin hoparlörlerinden sivillere kaçmaları, teröristlere ise teslim olmaları çağrısında bulunuyor. Yani burada sıkışan Musulluları ölüm her taraftan çepeçevre sarmış durumda?
Ve bütün bu hadiseler, Barzani'nin bağımsızlığı uğruna yaşanıyor. Musul'u 25 Eylül'deki bağımsızlık referandumuna hazırlamak için?
Barzani, bölgede 25 Eylül'de yapılması kararlaştırılan bağımsızlık referandumu için "zamanın uygun olduğunu ve daha fazla ertelenmeyeceğini" söyledi.
Yani senaryo gereği Musul kısa bir zaman içinde Barzani için hazır hale gelecek.
ABD'nin son Suriye büyükelçisi olan Robert Ford'un ifadelerini bir kez daha hatırlayalım. Ford, Suriyeli Kürtlerin 'ABD'ye güvenmenin bedelini ağır bir şekilde ödeyeceğini' ABD'nin Suriye'de bağımsız bir Kürt devletini desteklemeyeceğini söylemişti.
Peki, Suriye'de Kürtlere ihanet edecek olan ve bağımsız bir Kürt devletine müsaade etmeyen ABD, söyler misiniz Barzani'nin bağımsızlığına neden yeşil ışık yakıyor?
Çünkü Barzani'nin hareketi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar öncesinde ifade ettiği gibi, bir Kürt hareketi değil, bir Büyük İsrail Devleti hareketi.
Yine Barzani'nin hareketi, Prof. Dr. Baş'ın belirttiği gibi, ABD'ye Ortadoğu coğrafyasında bir vatan açma hareketi?
ABD ve İsrail'in hesabında "Kürtlere bağımsızlık" yok, Kürtler için planlanan, Sayın Baş'ın önemle ifade ettiği gibi, Filistinlilerin kaderidir; eğer ayıkmazlarsa, bulundukları devletlerin üniter yapısını, toprak bütünlüğünü korumazlarsa?
Murat Çabas / diğer yazıları
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024