Oflu Hoca ile başlayalım. Hoca artık camiye gitmekten vazgeçmiş. Tabi mahalleli hocanın peşini bırakmamış, "Hocam! Neden camiye gelmiyorsun? Neden namaz kıldırmıyorsun" gibi sorularla Hocayı tekrar camiye döndürmeye çalışmışlar.
Hoca kızgın bir şekilde sormuş; "Ben, size namazdan önce telefonlarınızı kapatın. Namazda telefon çalmasın. Allah'tan korkun, dedim mi?"
"Dedin, Hocam."
"Namazda telefonlarınız çaldı mı?"
"Çaldı, Hocam."
"Peki, daha sonra namazda kimin telefonu çalarsa, telefonu o kişinin münasip yerine (rtük), dedim mi?"
"Dedin, hocam."
"Peki, ondan sonra telefon çaldı mı?"
"Çalmadı, hocam."
"Demek ki siz, şeyinizden daha çok korkuyorsunuz."
* * *
Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu 1998'den beri FETÖ, Allah'a şirk koşuyor. Milletin itikadını bozuyor. Dini ve milli bütünlüğümüze zarar verecek fikir ve uygulamaları yayıyor, dedi mi? Dedi.
Bu noktada siyasete, medyaya, cemaatlere, sosyal yapılanmalara heyetler gönderip, gelen tehlikeye karşı bir ve beraber olalım, çağrısı yaptı mı? Yaptı.
Siz ne yaptınız? Hoca, sen de çok abartıyorsun. Bunları çekemiyorsun. Bunların anlı secde görüyor vs. dediniz.
Artı her istediklerini verdiniz mi? Verdiniz? Rüyalarda gördünüz mü? Gördünüz?
Şimdi bu kişi ve zihniyeti canınıza, makamlarınıza kastetti ve şimdi hepiniz bu kişi ve örgütünün ne lanet bir yapı olduğunu anlatıyorsunuz.
Siz, Allah'ın (c.c) hakkını gözetmezseniz, Allah da (c.c.) zalimleri, size böyle musallat eder.
* * *
Bugünlerin yeni modası ortalıkta bir sürü "eski FETÖ'cü" denen şahıslar dolaşıyor. İsim de vereyim; Latif Erdoğan, Nurettin Veren, Ahmet Keleş, Hüseyin Gülerce vs. gibi. Bunlar hemen her akşam bir veya birkaç TV kanalında canlı yayınlara katılıyorlar.
Anlatıyorlar, anlatıyorlar, anlatıyorlar. Gülen şöyle sadistmiş, böyle sapkınmış, peçetesini yemişler, sümüğünü yalamışlar, şöyle para toplamışlar, vermeyenleri bilmem ne yapmışlar vs.
Bu kişiler, Gülen'den ne zaman ayrılmışlar (!) Daha yeni, 17-25 Aralık sürecinde. Yani önlerine ya Gülen, ya da Erdoğan tercihi geldiği zaman bu kişiler Erdoğan'dan yana tercih yapmışlar (gerçekten mi acaba). Şimdi de masumiyet ispatlamaya kalkıyorlar.
Yani bu kişiler, Gülen'i, Allah'a şirk koştuğu için terk etmediler. Vatikan'ın emrine girdiği için yolda bırakmadılar. Kur'an'a iftira attığı için sırtlarını dönmediler. Hz. Peygamberi inkar ettiği için, "senin dinin sana, benim dinim bana" demediler.
Aynen Oflu Hocanın telefon mevzuu gibi o telefondan korktular ve hükümet, devlet artık ne derseniz yanında duruş göstermeye başladılar.
Diğer tarafa geçersek! Bu kişiler ve diğerleri 35, 40 yıl Gülen ile aynı çatı altında birlikte olduklarını bizzat ifade ediyorlar.
Para toplanacak, birlikte topladılar. Okul, yurt, üniversite için arazi lazım. Birlikte elde ettiler.
Hangi sınavlarda ne sorulacağını ve bu sorulara kimlerin net cevaplar vereceğine birlikte karar verdiler veya en azından böyle bir haksızlık, kul hakkı gaspı yapıldığından haberdardılar.
Askeri liselere kimlerin nasıl girdiğini de biliyorlardı. Kimlerin askeri liselerden nasıl atıldıklarını da biliyorlardı.
Kimlerin, nasıl hakim veya savcı olduklarını da biliyorlardı.
Kısaca ülkemizin geldiği bu vahim durumun başını da, ortasını da çok iyi biliyorlardı. Şimdi sonundayız ve pişmanız, diyorlar. Peki, hukuk ne diyor?
Artı bu TV kanalları bu kişileri her gün halkın önüne neden çıkarıyor? Hadi çıkarıyorlar (!) Bu kişiler, FETÖ'nün, AKP, Vatikan ve CIA ile ilişkilerini neden anlatmıyorlar veya anlattırmıyorlar?
Bunlara milletimizi kandırmayın, diyorum. Milletimize da artık aldanmayın, diyorum.
Hoca kızgın bir şekilde sormuş; "Ben, size namazdan önce telefonlarınızı kapatın. Namazda telefon çalmasın. Allah'tan korkun, dedim mi?"
"Dedin, Hocam."
"Namazda telefonlarınız çaldı mı?"
"Çaldı, Hocam."
"Peki, daha sonra namazda kimin telefonu çalarsa, telefonu o kişinin münasip yerine (rtük), dedim mi?"
"Dedin, hocam."
"Peki, ondan sonra telefon çaldı mı?"
"Çalmadı, hocam."
"Demek ki siz, şeyinizden daha çok korkuyorsunuz."
* * *
Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu 1998'den beri FETÖ, Allah'a şirk koşuyor. Milletin itikadını bozuyor. Dini ve milli bütünlüğümüze zarar verecek fikir ve uygulamaları yayıyor, dedi mi? Dedi.
Bu noktada siyasete, medyaya, cemaatlere, sosyal yapılanmalara heyetler gönderip, gelen tehlikeye karşı bir ve beraber olalım, çağrısı yaptı mı? Yaptı.
Siz ne yaptınız? Hoca, sen de çok abartıyorsun. Bunları çekemiyorsun. Bunların anlı secde görüyor vs. dediniz.
Artı her istediklerini verdiniz mi? Verdiniz? Rüyalarda gördünüz mü? Gördünüz?
Şimdi bu kişi ve zihniyeti canınıza, makamlarınıza kastetti ve şimdi hepiniz bu kişi ve örgütünün ne lanet bir yapı olduğunu anlatıyorsunuz.
Siz, Allah'ın (c.c) hakkını gözetmezseniz, Allah da (c.c.) zalimleri, size böyle musallat eder.
* * *
Bugünlerin yeni modası ortalıkta bir sürü "eski FETÖ'cü" denen şahıslar dolaşıyor. İsim de vereyim; Latif Erdoğan, Nurettin Veren, Ahmet Keleş, Hüseyin Gülerce vs. gibi. Bunlar hemen her akşam bir veya birkaç TV kanalında canlı yayınlara katılıyorlar.
Anlatıyorlar, anlatıyorlar, anlatıyorlar. Gülen şöyle sadistmiş, böyle sapkınmış, peçetesini yemişler, sümüğünü yalamışlar, şöyle para toplamışlar, vermeyenleri bilmem ne yapmışlar vs.
Bu kişiler, Gülen'den ne zaman ayrılmışlar (!) Daha yeni, 17-25 Aralık sürecinde. Yani önlerine ya Gülen, ya da Erdoğan tercihi geldiği zaman bu kişiler Erdoğan'dan yana tercih yapmışlar (gerçekten mi acaba). Şimdi de masumiyet ispatlamaya kalkıyorlar.
Yani bu kişiler, Gülen'i, Allah'a şirk koştuğu için terk etmediler. Vatikan'ın emrine girdiği için yolda bırakmadılar. Kur'an'a iftira attığı için sırtlarını dönmediler. Hz. Peygamberi inkar ettiği için, "senin dinin sana, benim dinim bana" demediler.
Aynen Oflu Hocanın telefon mevzuu gibi o telefondan korktular ve hükümet, devlet artık ne derseniz yanında duruş göstermeye başladılar.
Diğer tarafa geçersek! Bu kişiler ve diğerleri 35, 40 yıl Gülen ile aynı çatı altında birlikte olduklarını bizzat ifade ediyorlar.
Para toplanacak, birlikte topladılar. Okul, yurt, üniversite için arazi lazım. Birlikte elde ettiler.
Hangi sınavlarda ne sorulacağını ve bu sorulara kimlerin net cevaplar vereceğine birlikte karar verdiler veya en azından böyle bir haksızlık, kul hakkı gaspı yapıldığından haberdardılar.
Askeri liselere kimlerin nasıl girdiğini de biliyorlardı. Kimlerin askeri liselerden nasıl atıldıklarını da biliyorlardı.
Kimlerin, nasıl hakim veya savcı olduklarını da biliyorlardı.
Kısaca ülkemizin geldiği bu vahim durumun başını da, ortasını da çok iyi biliyorlardı. Şimdi sonundayız ve pişmanız, diyorlar. Peki, hukuk ne diyor?
Artı bu TV kanalları bu kişileri her gün halkın önüne neden çıkarıyor? Hadi çıkarıyorlar (!) Bu kişiler, FETÖ'nün, AKP, Vatikan ve CIA ile ilişkilerini neden anlatmıyorlar veya anlattırmıyorlar?
Bunlara milletimizi kandırmayın, diyorum. Milletimize da artık aldanmayın, diyorum.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinler arası diyalog gömleği -1 / 07.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinler arası diyalog gömleği -1 / 07.04.2024