Osmanlıcık fikri yeni bir fikir veya tartışma konusu değil. Cumhuriyetin ilk yıllarından beri süre gelen, kendini, 'Osmanlıcı' diye tanımlayan kişi ve anlayışların özellikle cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapmak artı din ve siyaset sahasında öne çıkmak, kabul görmek için kullandıkları bir fikirdir, anlayıştır.
Tabi bu anlayış her daim aynı cümleleri kullanır; 'Osmanlı üç kıtaya hükmetti, karşısında hiç kimse duramıyordu, 600 yıl İslam'ın sancaktarlığını yaptı.'
Bu gibi konu başlıklarını bütün Osmanlıcılar sahiplenir. Bir de Osmanlının sahiplenilmeyen daha doğrusu gündem edilmeyen, edilmesinden hoşlanılmayan mirası vardır.
Mesela! 36 Osmanlı Padişah'ın çoğu evlat katilidir, kardeş katilidir, amca katilidir.
Bu padişahların yine pek çoğu babasına, kardeşine veya amcasına karşı kalkışma girişiminde bulunmuş, darbeye teşebbüs etmiş veya darbe yapmıştır.
Osmanlı padişahlarının ikisi hariç tamamının eşleri ve anneleri gayr-i müslümdir. Bu anne ve eşler, Saray'da, devlet siyasetinde çok etkin roller oynamışlardır. Bu kardeş katliamlarının, kalkışma ve darbelerin arkasındaki sebeplerden biri de bu eş ve annelerdir.
Osmanlı Padişahları özellikle Fatih döneminden sonra gayri müslim eş ve anneler vasıtasıyla devlet yönetiminden Türkleri uzaklaştırarak bu mevkilere devşirmeleri getirmişlerdir.
Osmanlı devleti, Allah (c.c) gönderdiği, Hz. Muhammed'in (s.a.a) uyguladığı İslam Devlet Modeli ile alakası yoktur. Yani Osmanlı bir şeriat devleti değildir. Birçok Osmanlı Sultanı, Allah'ın (c.c) hükmü karşısına hüküm koymuş, Allah ve Resulüne açıkça muhalefet etmişlerdir.
Bu saydıklarımı çoğaltabiliriz. Tabi kendini 'Osmanlıcı' diye tariflendirenler bu gibi başlıklara kılıf bulup, insanımızı aldatabiliyorlar. O halde bizde damardan giriş yaparak Osmanlının sahiplenilmeyen mirasından örnekler aktaralım;
Mesela! Oğlancılık. Tarih kitaplarında 2. Murat döneminden itibaren saray içerisinde yaşanılan bu başlıkla (sapıklıkla) ilgili binlerce bilgi yer alıyor. Lezbiyen olan jigolo arayan birçok ünlü isim geçiyor.
Günümüz Osmanlıcıları, sübyancı padişahlardan hiç bahsetmezler. Oysa uçkur uğruna ne vahşetler, ne katliamlar yapılmış. Hatta 1. Abdülmecit'in yaptıklarını okumak bile insanı utandırıyor.
Osmanlı Sarayında bu sapıklıklar yanında içki ve kumarda önemli bir yer tutar. İçki müptelası olmayan Sultan sayısı yok, denecek kadar az.
Hele kumar! Saray üyeleri kumara o kadar düşkünler ki, kumar oynamak için Galata'nın Yahudi, Ermeni ve Rum bankerlerinden faizle borç alıyorlar. Bu borçlarını ödemek için özel mücevherlerini bozduruyorlar.
Ama bugünkü Osmanlıcılar bunları anlatmazlar, anlatanlara hain, derler.
Veya Osmanlıcılar, 'biz, Viyana kapılarına kadar dayandık' derler. Peki, o kapılardan geriye neden dönüldü?
Sırpsındağı, Kosova, Varna, İstanbul'un fethi, Niğbolu, Preveze zaferleri gibi pek çok savaş anlatarak övünürler. Doğrudur.
2. Viyana Kuşatması ve başarısızlık akabinde Karlofça Anlaşması ile Osmanlı toprak kaybetmeye başladı.
Ciğerdelen muharebesi (1683), İkinci Mohaç savaşı (1687), Salankamen muharebesi (1691), Zenta muharebesi (1697), Mora savaşı (1699), Petrovaradin muharebesi (1715), Aspindza savaşı (1770), Larga nehri savaşı (1770), Çeşme deniz muharebesi (1770), Kartal ovası muharebesi (1770), Navarin deniz muharebesi (1827), Kürekdere muharebesi (1854) gibi daha birçoğunu yazmadığım yüz binlerce şehit verdiğimiz, Osmanlı'nın mağlubiyetiyle savaşlar var. Osmanlıcılar bunları da anlatmazlar. Sevr'i ise hiç gündem etmezler.
Bir kez daha ifade edeyim ki, tarihe iyisi benim, kötüsü sahibinidir, anlayışıyla bakmak sadece insanları aldatmaktır, ahmak yerine koymaktır. Ve bugün insanımız aldatılıyor, ahmak yerine konularak cepheleştiriliyor.
(yarın devam edelim)
Tabi bu anlayış her daim aynı cümleleri kullanır; 'Osmanlı üç kıtaya hükmetti, karşısında hiç kimse duramıyordu, 600 yıl İslam'ın sancaktarlığını yaptı.'
Bu gibi konu başlıklarını bütün Osmanlıcılar sahiplenir. Bir de Osmanlının sahiplenilmeyen daha doğrusu gündem edilmeyen, edilmesinden hoşlanılmayan mirası vardır.
Mesela! 36 Osmanlı Padişah'ın çoğu evlat katilidir, kardeş katilidir, amca katilidir.
Bu padişahların yine pek çoğu babasına, kardeşine veya amcasına karşı kalkışma girişiminde bulunmuş, darbeye teşebbüs etmiş veya darbe yapmıştır.
Osmanlı padişahlarının ikisi hariç tamamının eşleri ve anneleri gayr-i müslümdir. Bu anne ve eşler, Saray'da, devlet siyasetinde çok etkin roller oynamışlardır. Bu kardeş katliamlarının, kalkışma ve darbelerin arkasındaki sebeplerden biri de bu eş ve annelerdir.
Osmanlı Padişahları özellikle Fatih döneminden sonra gayri müslim eş ve anneler vasıtasıyla devlet yönetiminden Türkleri uzaklaştırarak bu mevkilere devşirmeleri getirmişlerdir.
Osmanlı devleti, Allah (c.c) gönderdiği, Hz. Muhammed'in (s.a.a) uyguladığı İslam Devlet Modeli ile alakası yoktur. Yani Osmanlı bir şeriat devleti değildir. Birçok Osmanlı Sultanı, Allah'ın (c.c) hükmü karşısına hüküm koymuş, Allah ve Resulüne açıkça muhalefet etmişlerdir.
Bu saydıklarımı çoğaltabiliriz. Tabi kendini 'Osmanlıcı' diye tariflendirenler bu gibi başlıklara kılıf bulup, insanımızı aldatabiliyorlar. O halde bizde damardan giriş yaparak Osmanlının sahiplenilmeyen mirasından örnekler aktaralım;
Mesela! Oğlancılık. Tarih kitaplarında 2. Murat döneminden itibaren saray içerisinde yaşanılan bu başlıkla (sapıklıkla) ilgili binlerce bilgi yer alıyor. Lezbiyen olan jigolo arayan birçok ünlü isim geçiyor.
Günümüz Osmanlıcıları, sübyancı padişahlardan hiç bahsetmezler. Oysa uçkur uğruna ne vahşetler, ne katliamlar yapılmış. Hatta 1. Abdülmecit'in yaptıklarını okumak bile insanı utandırıyor.
Osmanlı Sarayında bu sapıklıklar yanında içki ve kumarda önemli bir yer tutar. İçki müptelası olmayan Sultan sayısı yok, denecek kadar az.
Hele kumar! Saray üyeleri kumara o kadar düşkünler ki, kumar oynamak için Galata'nın Yahudi, Ermeni ve Rum bankerlerinden faizle borç alıyorlar. Bu borçlarını ödemek için özel mücevherlerini bozduruyorlar.
Ama bugünkü Osmanlıcılar bunları anlatmazlar, anlatanlara hain, derler.
Veya Osmanlıcılar, 'biz, Viyana kapılarına kadar dayandık' derler. Peki, o kapılardan geriye neden dönüldü?
Sırpsındağı, Kosova, Varna, İstanbul'un fethi, Niğbolu, Preveze zaferleri gibi pek çok savaş anlatarak övünürler. Doğrudur.
2. Viyana Kuşatması ve başarısızlık akabinde Karlofça Anlaşması ile Osmanlı toprak kaybetmeye başladı.
Ciğerdelen muharebesi (1683), İkinci Mohaç savaşı (1687), Salankamen muharebesi (1691), Zenta muharebesi (1697), Mora savaşı (1699), Petrovaradin muharebesi (1715), Aspindza savaşı (1770), Larga nehri savaşı (1770), Çeşme deniz muharebesi (1770), Kartal ovası muharebesi (1770), Navarin deniz muharebesi (1827), Kürekdere muharebesi (1854) gibi daha birçoğunu yazmadığım yüz binlerce şehit verdiğimiz, Osmanlı'nın mağlubiyetiyle savaşlar var. Osmanlıcılar bunları da anlatmazlar. Sevr'i ise hiç gündem etmezler.
Bir kez daha ifade edeyim ki, tarihe iyisi benim, kötüsü sahibinidir, anlayışıyla bakmak sadece insanları aldatmaktır, ahmak yerine koymaktır. Ve bugün insanımız aldatılıyor, ahmak yerine konularak cepheleştiriliyor.
(yarın devam edelim)
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Para milletin itibarıdır’ diyordu onu da kaybettirdi / 29.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024