logo
19 NİSAN 2024

Para "basmazsan" enflasyon olur

04.02.2018 00:00:00
Diyeceksiniz ki, biz başlıkta ifade edilenin tam tersini, yani "para basarsan enflasyon olur" diye biliyoruz; doğrudur, yıllarca bu yalanla kandırıldınız.
Hatta bu yalana inandığınız ve savunduğunuz kadar Allah'a ve Peygambere inanıp savunsaydınız eminim ki manen çok iyi noktalara gelirdiniz. 
Kime, "Her ülkenin para basma hakkı vardır. Bu ülkelerin bağımsızlık hakkıdır" dediğimizde hep önümüze  "Para basarsan enflasyon olur" yalanını bir duvar gibi ördü.
"Bütün bir insanlık yalana teslim" diyor ya rahmetli Necip Fazıl, aynen öyle, sadece dini, ahlaki konularda değil, başta ekonomi olmak üzere her sahada?
Bizlere bu yalanı yutturan küresel iradeler, "Sen basma ben sana satarım" hesabıyla hareket ediyorlar. Siyasilerimiz yıllardır, hatta Atatürk'ün vefatından günümüze kadar diyelim, gerçek anlamda yerli para basmıyor, dışarıdan Dolar borç alıyor, Merkez Bankası'na koyuyor, bu rezerv ne kadarsa onun karşılığı basıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle bugünkü TL'miz "Doların tercümesi."  
Şu işe bakın, "para basınca enflasyon olur" diyen içimizdeki zavallılar, ne hikmetse, ekonominin dönebilmesi için ihtiyaç duyulan paranın dışarıdan faizle ve kur değeriyle borç alınmasının asıl enflasyon sebebi olduğunu hiç dillendirmiyorlar.
İnsanoğlunun papağandan önemli bir farkı var, o da aklı ile düşünebilmesidir, değerlendirmesidir, yanlışı doğruyu ayırt edebilmesidir. Söyler misiniz, birilerinin hiçbir bilimsel gerçekle örtüşmeyen, hatta bağımsızlık hakkımızı yok farzedercesine bizlere empoze ettiği bir yalanı sürekli tekrar edenlerin kendisine akıl verilen insanoğluyla mı benzerliği var, yoksa akıldan yoksun, sırf ezberletileni tekrarlayan papağanla mı?
Amacımız papağanlara hakaret etmek değildir, çünkü papağanlara verilen fıtri özellik budur; insanoğlu ise kendisine verilen nimetlerin hakkını verirse Kur'an'ın ifadesiyle, meleklerden de üstün olabilir, o nimetleri yok kabul ederse hayvandan da aşağı olabilir.
Niçin ve ne kadar para basmamız gerektiğini anlayabilmek için, paranın icat edilmesindeki mantığı çok iyi kavrayabilmemiz lazımdır. Önceden para yoktu, insanlar takas yaparak ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. 
Diyelim ki, birinin elinde buğday var ama mısıra ihtiyacı var, diğerinin de elinde mısır var ama buğdaya ihtiyacı var. Değiş tokuş yapıyorlardı ve sorun çözülüyordu. Ama bu yöntem sağlıklı değildi. Elinde buğday olanın mısıra ihtiyacı var da, mısır olanın buğdaya ihtiyacı yoksa nasıl olacak? Elbette ki işler karışıyor.
Dediler ki, ortak bir değer üretelim, bu "para" olsun ve hem mısırı, hem de buğdayı alabilsin. Yani para, buğday ve mısırın karşılığıdır. Gerçek bu olmasına rağmen, asırlardır bu gerçek insanlardan saklandı, para bir meta gibi faizle alınıp satılmaya başlandı, tekelleşti, yanlış ellerde insanların emek ve üretimini sömüren bir unsur haline dönüştü.
Prof. Dr. Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde (MEM) parayı, emek ve üretimin karşılığı olarak tanımlamaktadır ve paraya asli görevini iade etmektedir. Sayın Baş'ın eserinde bahsettiği "Milli Para" işte bu paradır. Bu manada Türkiye'de gerçek Milli Para yoktur.
Para, doğru ellerde ekonomideki trafiği sağlar; kimi zaman mal ve emek üretimini temin eder, kimi zaman da insanların mal ve emeğe ulaşmasını sağlar. Prof. Dr. Baş, MEM kitabının 78'inci sayfasında parayı mükemmel bir şekilde her yönüyle şöyle tanımlamaktadır:
"Emeği devreye koyan, atıl duran yeraltı ve yerüstü kaynaklarını harekete geçirerek ekonomik değer üreten, tüketicinin ihtiyaçlarını talebe dönüştüren, piyasalarda oluşan talebe cevap verecek üretimi devreye koyan, üretim faktörlerini tetikleyen, üretimde ve tüketimde tahrik unsuru olan maliyetsiz para, ekonomide her şeydir."
Peki, para basmayınca neden enflasyon olur? Bugünkü Türkiye şartlarıyla değerlendirirsek; gayri safi milli hasılamız (GSMH) 2017 itibarıyla 3 trilyon liradır; piyasada dolanan para ise Ocak 2018 itibarıyla 126 milyar lira? 3 trilyonluk mal ve emek karşılığında, 126 milyar gibi komik bir para miktarı? 
Yok denecek kadar az?
Ekonominin dönebilmesi için dışarıdan borç almak zorundasın, bankalardan kredi çekmek zorundasın, çek ve senet yazmak zorundasın. Bunun da hem faiz, hem kur, hem de taviz maliyeti var. Dışarıdan borç istediğinde faiz ve kur değerinin dışında, adamlar senden madenlerini istiyorlar, kamu kuruluşlarını istiyorlar, hayvancılıkta, tarımda her sahada ithalatçı olmanı istiyorlar. Böyle olunca da 2017'de olduğu gibi borçların dışında 76 milyar dolar da dış ticaret açığı vermek zorunda kalıyorsun.
Sonuç; Türkiye'deki enflasyon, Prof. Dr. Baş'ın yıllardır ifade ettiği gibi, talep enflasyonu değil, maliyet enflasyonudur. Yani maliyetlerin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır.
Bunun sebebi de temelde gerçek milli ve yerli paranın, Prof. Dr. Baş'ın modelinde belirttiği gibi emek ve üretim karşılığı basılmamasıdır. Yapılması gereken, emek ve üretim karşılığı paramızın basılması ve bunun sosyal devlet projeleriyle adil bir şekilde vatandaşın cebine konulmasıdır. Böylece Milli Para vesilesiyle emek ve üretim vatandaşla buluşmuş, ekonominin çarkları düzenli olarak dönmeye başlamış olur.
MEM'de para sürekli emek ve üretim karşılığı olduğundan hem maliyet enflasyonu, hem de talep enflasyonu sürekli sıfır olacaktır.
Talep enflasyonu artmaz, çünkü milletin cebindeki para en fazla üretilen mal ve emek yani GSMH kadardır.
Anlayamıyorsanız anlamaya çalışmayın, nasıl yıllardır ülkemiz üzerinde menfur hesapları olanların yalanlarının peşinde bilmediğiniz halde inatla gittiniz, biraz da bu işin dünya çapında kitabını yazan, özü sözü doğru olan Prof. Dr. Baş'ın doğrularının peşinde gidin. Kimse sizden ekonomist olmanızı beklemiyor.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.