YENİ MESAJ/İSTANBUL

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İstanbul'da işadamlarıyla buluştu.

Etkinlikte konuşan BTP Lideri, parti programı haline getirdikleri Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan projeleri anlattı. Esnafa uzun vadeli faizsiz kredi vereceklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, nasıl bir vergi politikası izleyeceklerini de anlattı. BTP Lideri, "Biz vergiyi çok kazanandan alacağız. Yıllık 100 bin liranın altında kazanandan vergi alınmayacak. Zaten o günün şartlarında vergiye de ihtiyaç kalmayacak. Bu kaynaklar üzerinde vergiye ihtiyaç olmaz" dedi. BTP'nin vergi politikasıyla hem esnaf hem de devlet kazanacak diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Vekilin vazifesi Türk milletini üreten bir toplum haline getirmek, ürettiğine de içeride olmuyorsa dışarıda pazar bulmaktır. Bunu bugüne kadar yapan var mı? Maalesef yok. Şimdi inşallah bunu biz yapacağız."


Bunlar icazeti okyanus ötesinden aldı

Türkiye'nin değeri 3 katrilyon dolar olan yeraltı kaynağına sahip olduğunu ancak bu zenginliğin yabancı şirketlere peşkeş çekildiğini ifade eden BTP Lideri, "Adam servetin üzerinde oturuyor, elini açmış dileniyor. Hazineyi çıkarıp milletin emrine amade edecek BTP kadrosuyla beraber olmamız lazım" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Siz AKP'ye 500 vekil verseniz ne olacak? Bunun dışında bir şey göremezsiniz. Şuanda programlarını görüyorsunuz. Benim 2002 seçimlerinde söylediklerimi aldılar programlarına ilave ettiler. CHP de öyle, MHP de öyle. Bunlar benim hırsız talebelerim. Gelelim işin özüne. Bunları yapabilirler mi? Yapamazlar. Neden? Bunlar 3 katrilyon dolarlık maden kaynağımızdan bahsedebiliyorlar mı? Edemiyorlar. Niye? Çünkü bunlar siyasete okyanusun ötesinde icazetle geldiler."


Bir tek taviz bütün tavizlerin kapısını açar

"Okyanus ötesi onlardan önce bana geldi. Biz onları elimizin tersiyle ittik" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasında şu çarpıcı ifadeleri kullandı: "Bize iktidarı millet verecek ise verecek yoksa başkasının takdim ettiğini Allah bize nasip eylemesin. Defalarca bize geldiler. 3 yıl bizim kapımızda beklediler. Ondan sonra bunlara gittiler. Bunlar da balıklama atladılar. Şimdi size soruyorum. Bunlar bunun karşılığında okyanus ötesine bir şey verdi mi, vermedi mi? Verdiler. O halde koltuk için bir şey vermeyenle beraber olacağız. Eğer sen bünyenden bir tırnağını dahi verirsen her şeyini verirsin. İslam akaidinde enteresan bir hüküm var: Allah'ın bir ayetini inkâr etmekle tamamını inkar etmek arasında fark yoktur. Bu da aynen onun gibidir. Bir tek taviz bütün tavizlerin kapısını açar. Onun için dimdik ayakta durup bu işi halletmeye var mısınız? Herkesin gözü bu topraklar üzerinde. Onun için çileye, meşakkate hazır olun."


Kritik uyarılar

Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasında 1 Kasım seçimlerine de dikkat çekti. "1 Kasım seçimleri çok mühim. Yarın o kadar çirkin bir akıbet bizim önümüze çıkacak ki, 'eyvah biz bu Haydar Hoca'yı dinledik ama ne dediğini anlayamadık' demeyin. Böyle kötü günlerden Allah bizi muhafaza eylesin" diyen BTP Lideri, Türkiye'nin içine sokulduğu terör ortamına değindi ve şöyle konuştu: "Eğer ülke huzura kavuşsun, kardeş olsun diyorsak bu siyasilere son vermemiz lazım. Bakın bunlar kaç yıldır Meclis'te. Yeni bir seçimde biz bunlara yine evet dersek yeni bir çözümün kapısını aralayabilir miyiz? O zaman niçin bilerek çözümsüzlüğün arkasına gidiyoruz. Hep beraber olalım, çözümle beraber olalım ve bu işi halledelim. Bakın ben bu işi  hallederim diyorum. Bir tane lider çıksın, ben yaparım desin. Haydi çıksın. Biz onunla milletin önünde tartışmaya girelim. Diyebilirler mi? Diyemezler. Hiçbirinin çözümü yok. CHP yapamaz, MHP yapamaz zaten AKP bir şey yapamadı. O halde bu işi yapacak olan irade ile beraber olalım. Bağımsız Türkiye Partisi ile beraber olalım ve o mutsuz günleri geriye atalım mutluluğa, huzura, zenginliğe beraber kavuşalım."

Cumhuriyet, 'tek el'den yönetime son verdi

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda,  Türkiye'nin zor ve sıkıntılı günlerden geçtiğine işaret ederek, "Atatürk, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan ederek; saltanatvari anlayışla yasama, yürütme ve yargının tek elden idare edilmesini sonlandırmış, tüm yönetim tarzlarının millete ait bir yönetim biçimi olması gerektiğini dünyaya ilan etmiştir. Artık hâkimiyet kayıtsız şartsız büyük Türk milletinindir" dedi. Cumhuriyet'in ilanının 92. yıldönümü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınlayan Prof. Dr. Baş, "Cumhuriyet'in sahibi olan Türk milletinin bayramını kutluyorum; birlik, kardeşlik, huzur ve esenlikler diliyorum" dedi. Cumhuriyet'in halkın iradesinin Meclis'e yansıdığı, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu rejimin adı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Baş, şöyle devam etti: "Türk milleti kimliği ise, hamurunu Hacı Bektaş Veli'nin Ehl-i Beyt nefesi ve İslam mayası yoğurduğu Anadolu ve Balkanlarda yaşayan halkların medeniyet kimliğidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu M. Kemal Atatürk, Lozan anlaşmasına 'Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan Kürt, Türk, Laz, Çerkez kim olursa olsun Müslüman olan herkes Türk milletidir. Azınlıklar, ancak gayrimüslimlerdir' gerçeğini kazımış; Türkiye Cumhuriyetini birlik ve bütünlük içinde böyle bir Türk milleti esası üzerine bina ve ilan etmiştir. Hiç kimse ayrıcalıklı ve imtiyazlı değildir. 78 milyonun ayrısı-gayrisi yoktur; hepsi, devletin, vatanın ve Cumhuriyet'in öz be öz sahibidir, Türk milletidir." Bölgemizin parçalanmaya tabi tutulduğuna işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları kaydetti: "Ülkemiz de bölünme sürecine sürüklenmektedir. Cumhuriyet Bayramını kutladığımız bu günde, devlet ve millet olarak içte ve dışta yaşadığımız gelişmeleri bu gerçekler perspektifinden okumamız ve idrak etmemiz, bölünme sürecine çanak tutanları da ayıktırmamız, varlığımız ve geleceğimiz adına şarttır. Kurtuluş savaşı şartlarından daha entrikalı ve daha ağır günlerden geçiyoruz. Bugün de milletimizi bu badirelere karşı bir ve beraber kılacak kuvvet, inanç ve birlik mayamız olan Ehl-i Beyt sevgisinde kenetlenmemizdir. Bu birliğe, bugün 150 ülkede hayata geçirilmeye başlanmış Milli Ekonomi Modelimiz ile kazandırılacak ekonomik güç Türkiye'yi Atatürk dönemindeki tam bağımsız ve lider ülke günlerine döndürecektir. Bu umut ve azimle, yüce Türk milletinin Cumhuriyet Bayramını tekrar kutlar, huzur ve esenlik dilerim."