Özellikle Doğubayazıt-İran sınırını kullanarak yurda kaçak yollardan girmeyi başaran Afganlar, İstanbul'a oradan da başka ülkelere gitmek amacıyla anlaştıkları 'insan tacirleri'nin yönlendirmesiyle genellikle Ağrı, Erzincan ve Erzurum güzergahını kullanıyor. Söz konusu kaçakların büyük bir kısmı ise bu güzergahta güvenlik güçleri tarafından yapılan yol kontrollerinde yakalanıyorlar.

Jandarma ve polis yetkilileri ayrıca son 20 gün içinde Ağrı'da 400, Erzincan'da 64 ve Erzurum'da 32 kaçak Afganlı'nın yakalandığını bildirdi. Yalnızca son üç gün içinde Doğubayazıt'ta yakalanan 111 kaçak Afgan ise sınır dışı edildi.

Bu arada, Doğubayazıt Kaymakamlığı'na son bir ay içinde 29 Afgan'ın iltica talebinde bulunduğu bildirildi.

Erzurum Valisi Derya Kadıoğlu ve Erzincan Valisi Halil İbrahim Altınok da son günlerde yurda kaçak giriş yapan kişi sayısında artış gözlemlendiğini belirterek, bu konuda kent merkezi ve kırsal kesimde güvenlik güçlerinin yurda kaçak giriş yapanlara karşı kontrollerini sıkı şekilde sürdürdüğünü bildirdiler.

Çekirge ve ot yiyorlar

Çocuk Vakfı'nca hazırlanan raporda, 5 yaş altı çocuk ölümlerinde dünya 4'üncüsü olan ve "risk durumu en yüksek" çocukları barındıran Afganistan'da, 1 milyon çocuğun mülteci durumda olduğu bildirildi.

Çocuk Vakfı Çocuk Bilgi Merkezi'nce, Afganistanlı çocukların durumunu ele almak amacıyla, 1979-2001 yılları arasındaki dönemi kapsayan, BM'ye bağlı kuruluşlar ile Afgan kaynaklara dayandırılan bir rapor hazırlandı.

Afganistan nüfusunun 24 milyon olduğu belirtilen raporda, bunun yüzde 55'inin kayıt dışı, yıllık doğum sayısının 1 milyon 139 bin ve 0-18 yaş arası nüfusun ise 11 milyon olduğu kaydedildi.

Ortalama ömür çok kısa

Raporda, "Aşıyla önlenebilir hastalıklar ve doğum öncesi olumsuz koşullar Afganistan'da 20 yıldır sürüyor. Dünyada risk durumu en yüksek çocuklar Afganistan'da yaşıyor. Ülke, ortalama ömür açısından 46 yaş ile dünyada ikinci sırada" denildi.

Çekirge ve ot yiyorlar

Raporda ayrıca, 1979 Sovyetler Birliği işgali döneminde yerleştirilen 10 milyon mayın dolayısıyla her gün 20-25 çocuk ve yetişkinin yaralandığı, ortalama 1 çocuğun öldüğüne dikkat çekildi.

Rapora, şu görüşlere yer verildi:

"7 Ekim 2001 tarihinden önce 7.5 milyon Afganlı açlık tehlikesiyle karşı karşıya iken, bu tarihten sonra ülkenin bütün nüfusunun beslenme sorunu ortaya çıktı. 7 Ekim sonrası 3 milyon Afgan sınırda bekliyor. Nüfusunun tamamına yakını evlerinden ve yerleşim yerlerinden uzaklaşmış durumda. Çocuklar ot ve çekirge yiyerek hayatta kalmaya çalışıyor. 1 milyon Afganlı çocuk mülteci durumda. Toplam 11 milyon çocuk nüfusunun yüzde 95'i, savaş travması nedeniyle tedaviye muhtaç."