logo
19 NİSAN 2024

AB Sevr'in de ötesidir

25.08.2005 00:00:00
Batı'nın Şark Meselesi programının hâlâ yürürlükte olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB'ye girme olayının entrikalarla dolu olduğunu belirterek "Bazıları Sevr diyor, Sevr'in de çok ötesindedir. AB, böyle bir programın, planın hayata geçmesinin adıdır" dedi.

-Türkiye AB'ye alınmayacakBTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Taa baştan beri Türkiye'nin AB'de kesinlikle olmayacağı kanaatinde" olduğunu hatırlatarak, "O dünya çok farklı bir dünya. Medeniyetler farklı. Siyasetler farklı. Kültürler farklı. Örfler farklı. Adetler farklı. Biz, o dünyada olamayız.  Bizi kabul etmezler. Bir defa bunu bilelim. İki, hiç bir devletin, Kıbrıs gibi sorunu olan bir devletin AB'ye girme konusunda şartı olmamıştır. Böyle bir meselesi olan devlete, 'Senin şu meselen var. Bunu hallet de gel' şartı konulmamıştır" dedi.

-Sevr'in de ötesinde bir olayMeselenin özünde Türkiye'yi Anadolu'dan çıkarma düşüncesinin bulunduğuna işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Onların gözü bizde değildir. Onların gözü Anadolu coğrafyasındadır. Bu coğrafyayı alana kadar bu oyunlar, bu entrikalar devam edecektir. AB'ye girme olayı da Türkiye'yi AB üzerinden parçalama hadisesidir. Bazıları Sevr diyor, Sevr'in de ötesindedir. Göreceksiniz. Sevr'den de çok öteyedir."

  BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Haftanın Sohbeti"nin bugünkü bölümünde, Fransız yetkililerin "Türkiye Kıbrıs Rum Kesimini, Kıbrıs'ın tamamının cumhuriyeti olarak tanımadıkça müzakereler başlamaz" sözleri bağlamında Türkiye'nin AB macerasını değerlendirdi.  n Hocam, AB konusunda siz daha önce defalarca sorular yönelttik. Türkiye'nin AB macerası devam ettiği müddetçe biz de yeni sorular sormaya devam edeceğiz. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile Başbakan Villepin açıklamalar yaptı. "Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimini Kıbrıs Cumhuriyeti olarak resmen tanımadan AB'ye giremez" diye bir ifade dayattı ve bunu bakanlar kurulu kararı halinde geçirdi. Siz, Fransa Başbakanı ve Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamayla artık Türkiye'nin bu AB macerasında geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?Prof. Dr. Haydar Baş- Biz, taa baştan beri Türkiye'nin AB'de kesinlikle olmayacağı kanaatindeyiz. O dünya çok farklı bir dünya. Medeniyetler farklı. Siyasetler farklı. Kültürler farklı. Örfler farklı. Adetler farklı. Biz, o dünyada olamayız. Bizi kabul etmezler. Bir defa bunu bilelim. İki, hiç bir devletin, Kıbrıs gibi sorunu olan bir devletin AB'ye girme konusunda şartı olmamıştır. Böyle bir meselesi olan devlete, "Senin şu meselen var. Bunu hallet de gel" şartı konulmamıştır. Artı, Türkiye'nin önünde böyle bir şart yoktu. Böyle bir şart olmadığı halde kalkıp, "Sen Kıbrıs meseleni hallet. Rum kesimini kabul et" demek suretiyle önüne bunun şart olarak konmuş olmasının manası "Ben orada öyle söylerim, burada  böyle yaparım, yarın da bir başkasını yaparım" demektir. O zaman siyak-sibak karinesi ile yola çıktığınızda göreceksiniz ki bu meseleyi siz bir gün halletseniz de yarın şart olmayan başka bir mesele şart olarak önünüze gelecektir. Sevr'in de ötesinde bir olayZaten ucu açık müzakere süreci başlayacak. Başlarsa tabii. Ucu açık müzakere sürecinde her türlü ihtimal önümüze gelecek, önümüze gelen bu ihtimallerden asıl maksat da Batının coğrafyamız üzerindeki, Türk milleti üzerindeki hesabıdır, Şark Meselesidir. Türkiye'yi bu coğrafyadan çıkarmaktır. Onların gözü bizde değildir. Onların gözü Anadolu coğrafyasındadır. Bu coğrafyayı alana kadar bu oyunlar, bu entrikalar devam edecektir. AB'ye girme olayı da Türkiye'yi AB üzerinden parçalama hadisesidir. Bazıları Sevr diyor, Sevr'in de ötesindedir. Göreceksiniz. Sevr'den de çok öteyedir. Böyle bir programın, planın hayata geçmesinin adına AB denir. "Biz bunun neresinde olacağız?" Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olarak neresinde olacağız? Hiç bir yerinde olmayacağız. "Peki sen ne demek istiyorsun?" Ben şunu çok net olarak açıkça görüyor ve diyorum ki, maksat, Türkiye'nin yer altı kaynaklarıdır. Maksat Türkiye'nin coğrafyasıdır, tabiatıdır. Hülasa İstanbul'udur, Ege'sidir, Akdeniz'idir, topyekün Türkiye'dir. Burasının şu veya bu isim adı altında bölünmesi, elimizden çıkması ve bize de güzelce "Hadi  Hakkın selameti başına olsun. Senin buralarda ne işin vardır. Senin yerin Ortaasya'dır, bozkırlardır" deyip bir tekme ile gönderilmemiz olayıdır. Bunu böyle bilelim, görelim.Şunu çok iyi bileceksiniz. Eğer bir insan düşmanını tanımazsa hayatın en büyük zilletini yaşar. Düşmanını tanıyan arif insan, kamil insan, marifet ehli, aydın, düşmanına göre tedbirini alır. Hem onunla hukukunu iyi tutar ve hem de gücünü, kudretini yerinde bulundurur. O güç, o kuvvet elinde olduğu müddetçe de düşmanı ona şu anda bize yapılan tekliflerin hiçbirini yapamaz. Yani demek isterim ki gücümüzden, kuvvetimizden, irademizden ne kadar tecrid edilir, uzaklaşır isek kedinin fare ile oynadığı gibi bizimle oynarlar. Şu anda bizimle oynanıyor ise biz çok şeyimizi kaybettik, ediyoruz, anlamını hepimiz almamız lazım. Yoksa sana gelecek, "İstanbul içinde sen ekümenik bir devlete müsaade et" denecek. "Ege'de Kıt'a Sahanlığını şu noktada kabul et. Kıbrıs'ı ver" diyecek. Eğer sen güçlü isen, senin şamarın yerinde ise, okkalı bir adamsan, bunu diyebilir mi? Tabii sermaye piyasanda onun 40 milyar doları olursa, kendi kendini bakabilecek üretimini yapmaktan aciz olursan, her yaptığı işi onun müsaadesiyle yapmayı kendine bir vazife olarak alırsan, bunu kabul edersen, kedinin kuyruğu ile oynadığı gibi elbette seninle de oynarlar. Olay budur. Kurtuluş Kuvay-ı Milliye ruhundan  Hocam, şimdi 30 Ağustos Zafer Bayramının yıldönümün kutlamaya hazırlanıyoruz. Fakat tam da bu noktada Kıbrıs'a gelinen nokta ortada. Kıbrıs davası terk edilmiş, Kıbrıs verilmiş. Ege'de Yunan, kendi çıkarları çerçevesinde her gün bir adım atıyor. İstanbul'da Patriğe ekümenizm hakları hemen hemen verilmiş vaziyette. Güneydoğu'da, Kuzey Irak'ta her türlü sıkıntı en üst düzeye kadar taşınmış vaziyette. Öyle bir halimiz var ki sanki biz Türkler Kurtuluş Savaşını vermemiş bir millet gibiyiz.Prof. Dr. Haydar Baş- Veya Kurtuluş Savaşını verdik de herşeyi kaybettik. Masaya oturduk. Bütün bu tavizleri verme noktasına geldik.n Bu noktaya biz nasıl geldik ve bu işin içinden nasıl çıkacağız?Prof. Dr. Haydar Baş- Tabii bu noktaya geliş nedenimiz entrikadır, oyundur, gaflettir, dalalettir, ne derseniz deyin. Bunun içinden çıkmanın tek yolu Kuvay-ı Milliye ile milletin biraraya gelmesi, kendini tanıması, değerlerine dönmesi, siviliyle, askeriyle, devletiyle, milletiyle şaha kalkmasıdır. Şunu çok iyi bilelim. Milletimiz kendisi gibi düşünen, kendisi gibi yaşayanlarla beraber olduğu gün, an bu olaylar saatliktir, her şey bir anda düzelecektir. Hiç kimsenin bundan kuşkusu olmasın.
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.