AB'ye uyum çerçevesinde hazırlanan ve 63 maddeden oluşan tasarıya göre, AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin Ulusal Program'da öngörülen hedefler doğrultusunda Anayasa'da yapılan değişiklikler ile Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu hükümleri, askeri yargıya yansıtıldı.
Bu çerçevede, savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde bile ölüm cezasının verilmemesine yönelik değişikliğin askeri yargıya yansıtıldığı tasarıda yer alan yeniliklerin bazıları şöyle:"-Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin ayrılması ve bunun sonucu olarak şüpheli ve sanık kavramlarının bu evrelerdeki yerlerine yerleştirilmesi, -Gecikmesinde sakınca bulunan hal kavramının tanımlanması ve yetkilerin genişlemesini sağlayan bu hallerin belirlenmesi, -Zorunlu avukatlık sisteminin kapsamının genişletilmesi, -Arama, el koyma, ifade alma, sorgu ve hukuka aykırı delil konularında yeni düzenlemeler yapılması, -Tutuklama tedbiriyle ilgili kısıtlayıcı hükümler konulması, -İddianamenin iadesi veya kabulü müessesesinin getirilmesi, -Duruşmalara gelmeyen kaçakların hazır bulunmalarını sağlayıcı zorlayıcı tedbirler alınması, -Şüpheliden, sanıktan veya mağdurdan veya üçüncü kişilerden kıl, salgı, kan ve benzerleri gibi kısım veya parçaların alınabilmesi; beden muayenesini sağlayan yetkilerin tanınması; moleküler genetik incelemenin yapılabilmesi, -Telekomünikasyona müdahale ile belirli bilgi veya verilere el konulabilmesi, -Kişiyi tanıklıkta bulunmaya zorlayacak ve tanığın korunmasını sağlayacak tedbirler getirilmesi, -Kaçaklar hakkında özel usul hükümlerine yer verilmesi, -Bilirkişilik konusunda yeni ve ayrıntılı düzenlemelere gidilmesi."
SİVİLLERİN YARGILANMASINA SINIRLAMASivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına sınırlama getiren tasarıya göre, sivillerin askeri yargıya tabi olduğu haller, barış ve savaş zamanına göre 2 kategoride ele alınacak.Siviller, askerlerle birlikte işledikleri askeri suçlara ilişkin yargılamalar hariç olmak üzere, barış zamanında askeri mahkemelerde yargılanmayacak. Askeri mahkemece tutuklanan sivillerin askeri cezaevine konulması zorunluluğu kaldırılacak.Tasarıda, askeri mahkemelerin savaş zamanındaki yetkilerini düzenleyen hükümlerde ise değişikliğe gidilmedi.
AİHM KARARLARI DO?RULTUSUNDA, YARGILAMANIN YENİLENMESİ İSTENEBİLECEKAvrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) verdiği kararlar doğrultusunda, yargılamanın yenilenmesi için askeri mahkemelere başvurulabilecek.Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, uluslararası anlaşmalar gereğince yabancı askerlerin askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılması, Milli Savunma Bakanı'nın iznine bağlı olacak.Er ve erbaşlar ile yedek subayların askere girmeden veya silah altına çağrılmadan önce işledikleri, üst sınırı 1 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlara ait davalarda soruşturma ve kovuşturma işlemleri, askerliklerini bitirmelerine kadar geri bırakılacak. Geri bırakma süresi içinde zamanaşımı işlemeyecek.Saklı, yoklama kaçağı, bakaya ve birliğe geç katılan yükümlülerin, barış zamanında askeri mahkemelerde yargılanmalarına son verilecek.Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki tanımlar dikkate alınarak, ''sanık'' ibaresi ''şüpheli'' şeklinde değiştirilen tasarıya göre, yetkisizlik iddiası, duruşmada sanığın sorgusundan önce ileri sürülebilecek ve karara bağlanabilecek.Askeri mahkemeler, daha önce askeri savcılıkların yerine getirdiği tebligat işlerini doğrudan yapabilecek.Tutuklu ve ivedi işler ile savaş hallerinde tanıklar, zorla getirilebilecek.Sırf askeri suçlarda, cezanın üst sınırı, 1 yıldan az olsa dahi tutuklama kararı verilebilecek.Şüpheli veya sanık tutuklandığında, yakınları da derhal haberdar edilecek.Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç 30'ar günlük süreler itibariyle tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmeyeceğine, askeri savcının veya şüphelinin istemi üzerine askeri mahkemece karar verilecek. Karara karşı, kıt'a komutanı veya askeri kurum amiri, askeri savcı ve şüpheli, 3 gün içinde bu mahkemeye en yakın askeri mahkemede itiraz edebilecek. İtirazı inceleyen askeri mahkemenin kararı kesin olacak.
YAKALAMA VE GÖZALTINA ALMAYakalama ve gözaltına alma hükümleri de CMK'ya paralel olarak değiştirilen tasarıya göre, yakalanan kişi ve olay hakkında askeri savcı veya cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilecek. Kişinin yakalandığı bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilecek.Yakalanan kişi, askeri savcı veya cumhuriyet savcısı tarafından bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilecek. Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın askeri mahkeme veya sulh hakimine gönderilmesi için zorunlu süre hariç yakalama anından itibaren 24 saati geçemeyecek.
Toplu olarak işlenen suçlarda, askeri savcı veya cumhuriyet savcısı, gözaltı süresinin, her defasında 1 günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilecek.Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin askeri savcı veya cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, askeri mahkemeye veya sulh ceza hakimine başvurabilecek.Savaş halinde müdafilerin sayısı sınırlanabilecek.
ASKERİ SAVCININ YETKİLERİ GENİŞLETİLİYORTasarı, askeri savcının yetkileri genişletiliyor. Buna göre, askeri savcı, gerek doğrudan doğruya ve gerekse askeri, adli veya diğer kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapabilecek; bütün kamu görevlilerinden ve özel kuruluşlardan soruşturmaya ilişkin her türlü bilgiyi isteyebilecek. Askeri, adli ve diğer kolluk görevlileri, askeri savcının soruşturmaya ilişkin bütün emirlerini, gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü olacak.
TEMYİZ HÜKÜMLERİAskeri savcının verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair karara, tebliğden itibaren 15 gün içinde itiraz edilebilecek. Askeri mahkemelerin kararları temyiz edilebilecek. 15 yıl ve daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümler kendiliğinden temyize tabi olacak. Ancak üst sınırı 500 günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere karşı temyiz yoluna başvurulamayacak.Sanık lehine bozulan kararın, temyiz isteminde bulunmayan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanacak.Yeniden verilen hüküm, önceki cezadan daha ağır olamayacak.
YENİDEN YARGILAMACeza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince (AİHM) tespit edilmiş olması, yargılamanın yenilenmesi nedeni olacak. Yargılamanın yenilenmesi, AİHM'in kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde istenebilecek.Askeri Yargıtay, Milli Savunma Bakanı'nın, kesinleşen karar ve hükümlerde hukuka aykırılık tespit ederek kanun yararına bozma isteme talebini yerinde görürse karar veya hükmü bozabilecek.Anayasa ve temel yasalarda yapılan değişikliklere paralel olarak tasarıyla, kanundaki ''ölüm cezası'' ibareleri çıkarıldı, ''hürriyeti bağlayıcı ceza'' ibaresi ''hapis cezası'' olarak değiştirildi.