Hatta Devlet Bakanı Beşir Atalay ve ekibinin, RTÜK Yasası'nda değişiklik yapılmasını öngören taslakla, AB'ye uyum kapsamında artık ulusal televizyon ve radyolara yayınlarının büyük çoğunluğunu "Avrupa yapımı eserlere ayırma mecburiyeti" getirdiğinden de bahis açmayacağım.
AKP'nin "ne olduğu"nu artık anlamış olmalısınız artık.
Ben İtalya'yı karıştıran bir başka olayı aktaracağım sizlere.
Papazlar bile, "papazlara yapışık ikizler" misali "yerli diyalogcu"lardan yaka silkiyor, kardinaller isyan ediyor.
Zamane diyalogcular, "İslam itikadını ve Kur'an'ın ilgili hükümlerini rafa kaldırarak" Şanlıurfa'daki bir diyalog toplantısında Müslüman bir kadını Hıristiyan bir papazla evlendirip "Bu bir devrim" diye manşetten vermişlerdi ya hani... Bir tek eteklerine zil takıp oynamamışlardı; sevinçten uçacaklardı.
O gün bugündür, GAP bölgemizde kaç tane Müslüman kızımızın gayr-ı müslimlere, özellikle İsrailli Yahudi gençlere "topraklarıyla birlikte" nikahlandığını öğrensek öğrensek, bu işin başını çeken şakirt müftü İbrahim Durmaz'dan öğrenebiliriz. Ben bizzat görüşmüştüm kendisiyle çünkü. Şimdi oralarda mı, yoksa misyonunu tamamlayıp başka bir yere mi gitti, bilemiyorum.
"Kimisi gizli papaz misyonlu" yerli diyalogcularımızın yaptığı gibi, Müslüman kadının, Hıristiyan bir erkekle nikahlanması caiz değildir, biliyorsunuz; İslam itikadına, Kur'an ve Sünnet'in ilgili hükümlerini aykırıdır bu.
Bunun tersi tezgâhlandı İtalya'da; Müslüman bir Türk, Hıristiyan bir İtalyan kadını kendisine nikahlâdı. Kimi İslam bilginlerine göre, bir Müslüman'ın bir Hıristiyan kadınla evlenmesi caizdir, ma'lumunuz. Kilisedeki bu "ters tezgâh"ı gören kardinal fıttırdı, papazlar ayağa kalktı, rahipler çıldırdı. Olay şu...
İtalya'da Torino'ya bağlı Volpiano beldesinde Türk vatandaşı Ahmet Eren Kademoğlu ile İtalyan Silvia Maria Borge arasındaki düğün merasiminde, kız tarafını da hoşnut etmek için kilisede, İncil'den pasajlar ve Kuran-ı Kerim'den aşr-ı şerif okundu.
İmam baktı ki, ses acayip yankılanıyor, bir de ezan okuyayım dedi, okudu.
Başrahip Castegneri sıkıştı:
"Volpiano'da bir mescit olmadığı için gelip benden izin istemişlerdi. Görkemli bir tören yapmayacakları konusunda da kendileriyle anlaşmıştık. Ama çiftin getirdiği imam, kilisede duayı uzun tuttu, üstüne bir de ezan okudu. Anlaşmaya sadık kalmadılar.
Olanları gördükten sonra, kilise içinde bu türden bir tören yapılmasına bir daha müsaade etmem."
Torino Başpiskoposu Kardinal Severino Poletto, "Belediye nikahı öncesinde veya sonrasında, Katolik rahip dışında, bir başka din adamı önderliğinde kilisede bu türden toplu dua yapılmasına karşıyım. Zira kilisenin bu türden evlilikleri meşru gördüğü gibi bir izlenim oluşturulmamalı. Bir imamın kilisede toplu dua yaptırması kabul edilir şey değildir. Başrahip, saflığı nedeniyle bir günaha alet olduğunu düşünüyorum. Ondan, benzer bir talep karşısında sergilenmesi gereken doğru davranışın ne olacağı meselesini çevresindeki rahiplere anlatmasını isteyeceğim" diye köpürdü.
Gelini memnun etmek için elinden geleni ardına koymayan kılıbık damat Kademoğlu ise, "Merasimde, sadece Kuran ve ezan okunmadı. Mezmurlar'dan, Neşideler Neşidesi'nden de pasajlar okundu. Kilisedeki Meryemana heykelciğine bir buket çiçek de bıraktık. Katolikleri incitmemeye bu denli özen göstermişken, olayın bir polemik konusu haline getirilmesinin, bu kadar böyle köpürülmesinin sebebini anlamıyorum" diyor.
Bu olaya yönelik olarak İtalyan kardinal, papaz ve rahiplerin "kendi değerlerine sadık" kalarak gösterdikleri tepkiye, suret-i haktan görünerek Müslüman mahallesinde salyangoz satan bizdeki Müslüman kılıklı "gizli papaz misyonlu diyalogcular"da rastlayamazsınız. Buradakiler, Haçlı yarışında papazları bile aştılar. Bilmem anlatabildim mi?
Bunu anlattıktan sonra, artık Bakan Atalay'ın TV'lere AB dayatmasından veya Başbakanlık makamından Yehova şahitlerine verilen müjdeden bahis açmama hacet yok herhalde.