Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Katar'daki ABD-İslam Dünyası Forumu'nda yaptığı konuşmada "Bundan bir yıl önce donörler toplandı, kararlar alındı. Peki hala Gazze'de en ufak bir çalışma var mı, yok. Ben şimdi sesleniyorum, ey insanlık neredesin, ey yöneticiler neredesiniz?" dedi. Konuşmasına 'besmele' çekerek başlayan Erdoğan, şunları söyledi: "Gelişmiş dünya, kutuplarda nesli tükenen hayvanları önemsediği kadar, yağmur ormanlarını önemsediği kadar, buzulların erimesini önemsediği kadar çocukların katledilmesini de önemsemelidir. Fok balıklarının avlanması karşısında ayağa kalkan insanlık, fosfor bombalarıyla öldürülen çocukları, vicdanını rahatlatmak amacıyla terörle mücadelenin yan hasarı olarak görürse, bundan tüm insanlığın adalet duygusu telafisi zor şekilde hasar görür. İşte bunun örneğini Gazze'de yaşadık ve Gazze'de fosfor bombaları atıldı. Bin 500 insan orada öldürüldü. Çocuk, yaşlı, kadın... Bunlar savunmasız insanlar. 5 bin insan yaralandı. Şu anda 5 bin aile çadırlarda yaşıyor. Bundan bir yıl önce donörler toplandı, kararlar alındı. Peki hala alt yapı, üst yapısıyla ilgili Gazze'de en ufak bir çalışma var mı, yok. Ben şimdi sesleniyorum, ey insanlık neredesin, ey yöneticiler neredesiniz? Buraya niçin inşaat malzemeleri giremez, niçin inşaatlar yapılamaz? Bunu nefsime de şahsıma da soruyorum, tüm insanlığa da soruyorum." Erdoğan,Gazze'de bombardıman nedeniyle Birleşmiş Milletler'in okulunun, hastanelerinin yıkıldığını belirterek, şunları kaydetti: "Ne oldu, ne yapıyoruz? Cezaevinin kapısı var, 4 tane kapı. Bu kapılardan içeriye giremiyorsunuz. Yaptırım... Böyle adalet olur mu? Dünya barışına katkıyı nasıl sağlayacağız? Ondan sonra çözüm diyoruz, nasıl çözeceğiz? Ben o zaman soruyorum Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi neredesin? BM neredesin? Eğer BM aldığı kararları, sadece karar almak için alıyorsa varlık sebebi yok demektir. BM'nin yaptırım gücünün olması lazım. O zaman burada da o yaptırımı görmemiz lazım. Benim için Haiti ne kadar önemliyse Gazze'de o kadar önemlidir." Erdoğan, münferit olaylardan yola çıkarak Müslüman isimlerin, İslami değerlerin, İslam ülkelerinin tümden töhmet altında bırakılmasının da aynı şekilde yanlış olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Zira hiçbir semavi din terörü teçhiz etmez, teröre cevaz vermez. Teröre yol açmaz."