logo
25 NİSAN 2024

BTP ittifak çalışmalarında üzerine düşeni yaptı

16.03.2011 00:00:00
BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, 12 Haziran Genel Seçimleri öncesinde ittifak çalışmalarını değerlendirdi. Ön şartsız olarak Saadet Partisi ve Türkiye Partisi ile ittifakı görüştüklerini, Erbakan'ın ittifaka çok olumlu yaklaştığını belirten Kepekçi, her iki siyasi partinin Erbakan'ın vefatıyla 'keskin dönüş' yaptığını bildirdi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, seçim öncesinde 'siyaset kulvarı'ndaki ittifak çalışmaları konusunda bilgi verdi. Siyasetin millet adına yapılması gerektiğini hatırlatan Dr. Kepekçi, "Gelişmelerden milletimizin haberinin olmasında önem var. Partimize her taraftan e-mailler geliyor, telefonlar açılıyor, vatandaşlar bizzat geliyor. 'İttifak içinde bulunun, ittifakla beraber Meclis'e girin ve şu güzelim projeleri mutlaka uygulamaya koyun, buna ihtiyacımız var' diyorlar" dedi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın öteden beri gerçek manada muhalefet yapılabilmesi için 4. bir partinin Meclis'e girmesi gerektiğini seslendirdiğine işaret eden Dr. Kepekçi, ittifak çalışmaları sürecinde yaşananları şu örnekle ortaya koydu: "Gelen bir e-maili örnek olsun diye aktarıyorum. Diyor ki vatandaşımız: 'Sayın Abdüllatif Şener ve (merhum) Erbakan'ın oluşturmaya çalıştığı ittifakın içerisinde sizi de görmek istiyoruz.' Özellikle vatandaş bu tarz başvurularda bulunuyor. Diyor ki vatandaşımız: 'O zaman yıkın şu barajları, girin Meclis'e. Milli Ekonomi Modelini uygulayın'. 'Ülkemizi işgalden kurtarın' diyor. Ve diyor ki 'milletin değerleriyle oynayanlarla daha iyi mücadele edin.' Bu manada e-mailler geliyor. Gelen bu e-mailleri, telefonları, talepleri memnuniyetle karşılıyoruz. Vatandaş Prof. Dr. Haydar Baş'ı Meclis'te görmek istiyor. Peki biz ne yaptık? Biz, BTP olarak mutlaka 4. bir partinin Meclis'e girmesi gerektiğinin altını çizdik. Saadet Partisi'ne gittik. Dedik ki; 'Arkadaşlar Türkiye bir çıkmazın içerisinde, ülkede yaşanan olaylar hepimizin gözü önünde cereyan ediyor. Artık bu işin saklısı gizlisi kalmadı. O yüzden bir ittifak yapmamız lazım ve böyle bir ittifakta bizim herhangi koşulumuz yok. Ön koşulsuz olarak geldik buyrun çatınız altında ittifak yapalım' dedik. Saadet Partisi çatısı altında. Türkiye'de bir çatı sorunu var, yok senin çatı, yok benim çatı. Prof. Dr. Haydar Baş'ın çok enteresan bir tespiti var diyor ki; 'İttifak olaylarında söz konusu vatan olduğu zaman, millet olduğu zaman egomuzu bir kenara koymak zorundayız.' 'Ve biz egomuzu bir tarafa koyduk.' Genel Başkanımız Haydar Baş bey, 'ben devre dışı da kalabilirim' demişti. 'Arkadaşlarımın olması kafidir, ben meclis dışında kalırım, meclis dışında çalışmaları sürdürürüm' bile demişti. Görüşmeler başladı, iki görüşme yapıldı gayet müspet geçti. O zaman merhum Erbakan henüz yaşıyordu, merhum Erbakan bizim bu teklifimizden çok hoşnut oldu, çok dua ettiler ve ittifak görüşmelerini partiler adına sürdüren genel başkan yardımcılarına talimat verdiler. Beraber görüşmelerin olması, ittifakın gerçekleştirilmesi konusunda."

Saadet Partisi'nden ani dönüş

Erbakan'ın rahmetli olmasının ardından Saadet Partisi'nde bir anda dönüş olduğuna işaret eden BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, bunun nedenini bilemediklerini ifade ederek, şunları anlattı: "Ne oldu bakın. Bir kaç örnek vereceğim. Her hafta arkadaşımız Fuat Şengül bizzat görüşmeler yapıyor, üçüncü görüşme yapılacak o görüşmede de ittifaktaki diğer partiler de olacak. Türkiye Partisi olacak, hangi parti düşünülüyorsa o da olacak, biz de olacağız. Oturup konuşmanız lazım, ortak strateji üretmeniz lazım, sizin de bir sinerji katmanız lazım, sizin de olayı kolaylaştırmanız lazım. Biz de sorunsuz bir ortak konumundayız. Hiç bir ön şartımız yok. Dediler ki; 'Efendim bugün toplantı olmayacak, Çarşamba günü olacak. Bugün gelmenize gerek yok.' Neyse, Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş dedi ki; 'Evet, toplantı Çarşamba günü olacak ama siz yine de Salı günü bir gidin bakalım.' Arkadaşlar Salı günü gittiler, bir de baktılar ki o gün adamlar toplantı yapıyor. Bize Çarşamba günü toplantı var diyorlar, bir de bakıyoruz ki Salı günü adamlar toplantı yapıyor. Nedir bu? 'Efendim Çarşamba olacaktı da bugün geldiler, bugün yapıyoruz.' Sanki sıradan alışverişe çıkılmış gibi. Bizim arkadaşlar bekliyorlar orada toplantı bitiyor diyorlar ki; 'Toplantıda alınan kararda bu ittifak olmayacak herhalde, biz bunu alt komisyonlara havale ettik. O yüzden biz sizi ararız, sizin bizi aramanıza gerek yok.' Ertesi günü basından öğreniyoruz genel başkanlar bir araya gelmişler, açıklama yapıyorlar. Bu alt komisyon dedikleri her halde genel başkanlar!!! Bununla da bitmiyor, merhum Erbakan memlekete hizmet etmiş bir şahsiyet, geçmişte bizim de hukukumuzun olduğu bir insan, görüştüğümüz bir insan. Erbakan'ın cenaze merasimine bizzat Prof. Dr. Haydar Baş bey ve genel başkan yardımcılarımız iştirak ettiler. Başkanlık Divan üyelerimiz, il başkanlarımız, partililerimiz iştirak ettiler, yoğun bir iştirak. Bu güne kadar parti hayatımızda böyle kapsamlı bir iştirak olmamıştı. Bunlar yetmiyor cenaze merasiminden önce 81 ildeki partimizin il ve ilçe başkanlıkları, Saadet Partisi'nin il ve ilçe başkanlıklarına bizzat gidip taziyede bulundular, bizim üzerimize düşen birşey var mı diye sordular. Saadet Partililer bu manada bizim şahidimizdirler. Böylesine bir cenazeye katıldık. Cenaze merasimine Genel Başkanımız, bizler, diğer parti genel başkanları, bürokrasi, halk katıldı. Çekimi TRT yapıyor. TRT çekimi esnasında ön taraftaki siyasileri tararken iki de bir genel başkanımız da ekrana geliyor. Bu arkadaşlarımız kendi televizyonlarında cenazeyi anlatıyorlar, tabi acılarını paylaşıyoruz. Herkesten bahsediyorlar o genel başkan burada, bu genel başkan burada. Bir defada deki Prof. Dr. Haydar Baş'ta burada, bir kere ağzına almadılar. Yetmedi TV5 bütün partileri sayıyor, onlar geldi bunlar geldi diye bir kere Bağımsız Türkiye Partisi'ni ağzına almadı. Partililerimizden tepkiler geldi: 'Biz bunların cenazesine katıldık bunlar bizden bahsetmiyor' diye. Sustuk, suskun kaldık. Belki dedik gazetede bahsederler. Aldık elimize Milli Gazete'yi sayfaları çeviriyoruz adımızdan bahseden yok, satır aralarında bile partimizden bahsetmiyorlar. Adamlar bizi yok sayıyorlar.

İşler bir anda değiştiİttifakları partiler adına yöneten ilgili genel başkan yardımscısına gittik. 'Bizim nazımızın geçtiği TV kanalları var. Ulusal duruşları da var. Bize bir adamınızı verin, gelsin program yapsın, geniş tabanlara ulaşılsın.' Aradan 1 ay geçti, bir tane adam vermediler. Senin yayın derdin yok mu? Kendini ifade etme derdin yok mu? Kısacası Saadet Partisi bizi tamamen dışladı. Hiç bir ön şartsız gitmemize rağmen, merhum Erbakan'ın istemesine rağmen bir anda nasıl olduysa işler değişti.Gelelim Türkiye Partisi'ne... Abdüllatif beyle görüşme yaptık. Abdüllatif beyin görüşmede biraz kafası karışıktı. Barajı aşar mı aşmaz mı, nasıl olacak, nasıl bitecek? Abdüllatif beyi bizzat Genel Başkanımız ikna etti. 'Bakın' dedi, 'İttifak yapmamız lazım, Türkiye'nin hali budur'. Sizin, Saadet Partisi'nin ve bizim arkadaşların çalışmalarıyla, daha sonradan bize katılacak arkadaşlarla da barajı geçeriz, çok ciddi de oy alırız. Bir iki parti daha var, onları da katarsak biz hükümet oluruz' dedi. Abdüllatif bey o toplantıdan yeniden dirilmiş olarak çıktı. 'Hemen bu ittifakı açıklamalıyız' dedi. Aradan biraz zaman geçti Abdüllatif bey basına yaptığı açıklamada 'ittifak yapmak lazım, ben de Saadet Partisi'nin çatısını kabul ettim.' Bu nasıl ittifak açıklaması. Bizim bildiğimiz ittifak açıklamasında partiler bir araya gelir, çıkarlar milletin karşısına; 'Ey milletimiz biz şu çatı altında şu koşullarda bir araya geldik sizin desteğinizi istiyoruz.' Bizim partimizi anan yok, vaziyet bu. Kısaca biz ittifakta istenmiyoruz Saadet Partisi ittifakında, Türkiye Partisi ittifakında istenmeyen unsur haline geldik."

Tek başına da yürürüz!

Bir ittifak için çalıştıklarını vurgulayan BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, ortaya gayret de koyduklarını, uygun bir ittifakla da milletin önüne çıkacaklarını açıklayarak, şunları kaydetti: "Şunu hasseten belirtmek isterim, endişeleri biziz. ABD ile ilgisi olanlar lafta başka; özde başkalar. Fakat bir ittifak için çalışıyoruz. Gayret de ortaya koyuyoruz ve uygun bir ittifakla da milletin önüne çıkacağız. Olmadı, BTP 81 ilde teşkilatı olan planları, projeleri diğer partiler tarafından alınan ve çalınan, başında lider şahsiyet Prof. Dr. Haydar Baş olan, dünyanın gıpta ettiği, insanımızın gönlünü açtığı bir parti. Dağa gidiyoruz 'iş aş Haydar Baş', şehre gidiyoruz 'iş aş Haydar Baş' yani millet diyor 'İş aş bu sefer Haydar Baş'."   
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.

İstanbul'da FETÖ operasyonunda 13 şüpheli yakalandı

İstanbul'da terör örgütü FETÖ'ye yönelik operasyonda eski askeri öğrenci oldukları belirlenen 13 zanlı gözaltına alındı.
24.04.2024 09:42:00
Anadolu Ajansı
İstanbul'da FETÖ operasyonunda 13 şüpheli yakalandı
İstanbul'da FETÖ operasyonunda 13 şüpheli yakalandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca terör örgütü FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturmada, örgütün askeri yapılanmasında faaliyet gösteren bazı şüphelilerin ankesörlü hatlardan periyodik ve ardışık arandığı tespit edildi.

Soruşturma kapsamında, ayrıca askeri okullara girişteki mülakat sınavlarında aday numaraları üzerinden kodlama yapılarak örgüt mensuplarına öncelik sağlandığı belirlendi.

Savcılık, eski askeri öğrenci olduklarını belirlediği 15 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi.

Bunun üzerine harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 15 adrese düzenlediği eş zamanlı operasyonda 13 şüpheliyi yakaladı.

Operasyon kapsamında 2 şüpheliyi arama çalışmaları sürüyor.
 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.