Borç batağına saplanan Yunanistan ortada kaldı. Lokomotif ülkeler konumundaki Almanya ve Fransa, ticaret kavgasına tutuştu. 2010 bütçesini 80 milyar Euroluk borç üzerine kuran Almanya'dan çatırtı sesleri geliyor...
YENİ MESAJ ÖZEL ANALİZ
Türkiye'de AKP Hükümetinin girmek için can attığı Avrupa Birliği, Başkanlık ve Dışişleri Bakanlığı kurumlarını getiren Lizbon Anlaşması'na rağmen çatırdıyor. Birliğin 4 çevre ülkesinde (İrlanda, İspanya, Portekiz ve Yunanistan) yaşanan ekonomik darboğaz, AB'nin omurgasını oluşturan temel kriterleri yerle bir etti. Günlerdir 300 milyar Euro'luk borcun içine batmış olan Yunanistan'ın nasıl kurtarılacağını tartışan AB, bu konuda somut bir karar alamadı. Sadece bu durum bile, AB'nin 'birlik' olmaktan uzak bir görüntü sergilediğini ortaya koyuyor.
Fransa ve Almanya karşı karşıyaAB'nin iki çekirdek ve lokomotif üyesi olan Fransa ile Almanya arasında yaşanan 'ticaret savaşı' ise bakanların söylemlerine yansımaya başladı. Fransa Maliye ve Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, "Almanya'nın ihracat sanayine ağırlık vermesi Avrupa Birliği'ndeki ortaklarına zarar veriyor" şeklindeki sözleriyle, uzun zamandır politikacıları meşgul eden bir konuyu yeniden tartışmaya açmış oldu. Almanya'nın dış ticaret fazlası Lagarde ve onun gibi düşünenleri rahatsız ediyor. Almanya'nın dış ticaret fazlasını hedef alanlar Almanya'nın iç talebi teşvik etmesini istiyorlar. Almanya hükümeti ve ihracatçı Alman şirketleri ise eleştirileri geri çeviriyor. Almanya gerçekten dünyanın en çok dış ticaret fazlası elde eden ülkelerinden biri. Alman şirketleri yurt dışına, ithal ettiği mal ve hizmetlerin toplamından çok daha fazlasını satıyor. Kriz geçen yıl Almanya'nın ihracat kaybına uğramasına ve dünya ihracat birinciliğini Çin'e kaptırmasına yol açmıştı. Bununla birlikte ticaret fazlası 136 milyar Euroyu buldu.
Almanya da borç batağındaFransa gibi 'dış ticaret açığı' veren AB ülkeleri Almanya'nın izlediği ekonomi politikalarını eleştirirken, Berlin'deki Merkel Hükümeti, 2010 bütçesini borç üzerine bina ediyor. Almanya'nın 320 milyar Euro'luk 2010 bütçesinin yüzde 25'i borç alınarak finanse edilecek. Ülkede muhalefet bu yüksek borçlanma oranını eleştirirken, Başbakan Merkel bunun kaçınılmaz olduğu görüşünü savunuyor. Bu arada Almanya'nın toplam iç ve dış borcunun 1 trilyon Euro'yu aştığı belirtiliyor.
YENİ MESAJ ÖZEL ANALİZ
Türkiye'de AKP Hükümetinin girmek için can attığı Avrupa Birliği, Başkanlık ve Dışişleri Bakanlığı kurumlarını getiren Lizbon Anlaşması'na rağmen çatırdıyor. Birliğin 4 çevre ülkesinde (İrlanda, İspanya, Portekiz ve Yunanistan) yaşanan ekonomik darboğaz, AB'nin omurgasını oluşturan temel kriterleri yerle bir etti. Günlerdir 300 milyar Euro'luk borcun içine batmış olan Yunanistan'ın nasıl kurtarılacağını tartışan AB, bu konuda somut bir karar alamadı. Sadece bu durum bile, AB'nin 'birlik' olmaktan uzak bir görüntü sergilediğini ortaya koyuyor.
Fransa ve Almanya karşı karşıyaAB'nin iki çekirdek ve lokomotif üyesi olan Fransa ile Almanya arasında yaşanan 'ticaret savaşı' ise bakanların söylemlerine yansımaya başladı. Fransa Maliye ve Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, "Almanya'nın ihracat sanayine ağırlık vermesi Avrupa Birliği'ndeki ortaklarına zarar veriyor" şeklindeki sözleriyle, uzun zamandır politikacıları meşgul eden bir konuyu yeniden tartışmaya açmış oldu. Almanya'nın dış ticaret fazlası Lagarde ve onun gibi düşünenleri rahatsız ediyor. Almanya'nın dış ticaret fazlasını hedef alanlar Almanya'nın iç talebi teşvik etmesini istiyorlar. Almanya hükümeti ve ihracatçı Alman şirketleri ise eleştirileri geri çeviriyor. Almanya gerçekten dünyanın en çok dış ticaret fazlası elde eden ülkelerinden biri. Alman şirketleri yurt dışına, ithal ettiği mal ve hizmetlerin toplamından çok daha fazlasını satıyor. Kriz geçen yıl Almanya'nın ihracat kaybına uğramasına ve dünya ihracat birinciliğini Çin'e kaptırmasına yol açmıştı. Bununla birlikte ticaret fazlası 136 milyar Euroyu buldu.
Almanya da borç batağındaFransa gibi 'dış ticaret açığı' veren AB ülkeleri Almanya'nın izlediği ekonomi politikalarını eleştirirken, Berlin'deki Merkel Hükümeti, 2010 bütçesini borç üzerine bina ediyor. Almanya'nın 320 milyar Euro'luk 2010 bütçesinin yüzde 25'i borç alınarak finanse edilecek. Ülkede muhalefet bu yüksek borçlanma oranını eleştirirken, Başbakan Merkel bunun kaçınılmaz olduğu görüşünü savunuyor. Bu arada Almanya'nın toplam iç ve dış borcunun 1 trilyon Euro'yu aştığı belirtiliyor.