YENİ MESAJ - İSTANBUL
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Başbakan Erdoğan'ın ne yaptığının farkında olmadan insanlarımızı ana dillerine göre etnik yapılara yeniden itmek için elinden geleni yaptığına işaret ederek, "Halbuki hepimiz bir millet kimliğinde birleşmiştik. Osmanlı'da başlayan bu gelişme Cumhuriyet'le taçlanmış, biz hepimiz ortak bir millet olarak birbirimizle mensubiyet şuuru ve bilinci içinde kaynaşmıştık" dedi. Önceki akşam Kanal 99'da Ana Haber Bülteni'nde Gülgün Feyman'ın sorularını cevaplayan Zeybek, şunları söyledi: "Şimdi bir Başbakan çıkıyor, "Türkiye'de şunlar şunlar var" diyerek insanlarımızı bölüyor ve bunlar arasına 'ortak kimlik' adımız olan Türk sözünü de koyuyor. Bu bölünmenin fikri ve ideolojik altyapısının hazırlanmasıdır. Sayın Başbakan eminim ki, safiyane ve iyi niyetle, belki de bilgisizce bu sözleri söyleyip duruyor. Bütün bunlar ve son olarak ifade ettiği "Türkiye başkanlık sistemine geçmelidir, ABD'deki gibi bir başkanlık sistemi olmalıdır, valileri de halk seçmelidir" sözü ile herşey açıkca ortaya çıkmıştır ki, Başbakan eliyle Türkiye'de bir federasyon oluşturulmak istenmektedir."Böylesine yapay bir federasyonun Türkiye şartlarında nereye gideceğinin belli olduğunu ifade eden Demokrat Parti Lideri Zeybek, bunun sonunun bölünme olduğunu vurguladı. Zeybek, şu tespitlerde bulundu: "Bu hadise Yugoslavya'da yaşandı. Bu meselede bu seçim son vadedir. Eğer bu seçimde de AKP bu haliyle ve bu Meclis dağılımıyla iktidara gelirse ve bu muhalefet anlayışıyla da onların önünde hiçbir şekilde set olmayan, mırın kırın eden bir muhalefet olursa Türkiye bölünmeye gider. Buna biz dur demeliyiz. Biz kim miyiz? Biz Türkiye insanının ve vatanının, Türkiye halkının saadetinden, mutluluğundan, birlik ve beraberliğinden yanayız. AKP iktidarı miletimizi katmanlar halinde de çok tehlikeli bir şekilde bölünmeye götürüyor. Orta sınıf yok ediliyor. Tarım yok edildi, hayvancılık yok edildi. Dışarıya canlı hayvan satan ülkemiz bugün ne yazık ki, kurban kesmek için Atlantik ötesinden öküz getirmek zorunda kaldık. Felaket dönemi yaşanıyor. Bunun sonu açlık ve kıtlıktır. Bu durdurulmalı, tarım desteklenmelidir. Esnaf yokediliyor. KOBİ'ler kendi hallerine terkediliyor. Milli sanayinin gelişmesi için hiçbir destek verilmezken, milletimizin kurduğu ve Cumhuriyetimizin maddi değerleri olan ekonomik birimler de ne yazık ki dışarıya haraç mezat peşkeş çekiliyor."
Gelir adaletsizliği büyüyorEn üstlerde dolar milyarderlerinin sayısının arttığına işaret eden DP Genel Başkanı, şöyle konuştu: "En aşağılarda yoksulların ve işsizlerin sayısı çoğalıyor. En yukarıdaki dolar milyarderlerinin sayısı bu hükümet döneminde 4'ten çoğu yandaşlardan oluşan 38'e çıktı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. 8 yıl boyunca sermaye yukarılara çekildi. İshak Alaton ve Cem Boyner'e Türkiye'yi harcama hakkını kim veriyor? AKP iktidarı veriyor. Bir taraftan da PKK'lıların ve PKK'cıların polisimizi tokatlamaları, polisimizin burnunu kırmaları adi hadiseler haline geldi. Bunlar haber değeri bile taşımıyor. Bu hükümet döneminde terör örgütü mensupları kahramanlar gibi karşılandı. Hakimler ve savcılar ayaklarına götürüldü. Böyle şeyler olur şeyler değildir. Bu meselelerin olduğu ülke olağan bir ülke değildir. Bütün bunlara dur demek için yapılacak şey, Meclis'e güçlü bir şekilde girmektir. Değerli hocamız büyük insan, maneviyat üstadı, bilim adamı, birçok özelliği olan değerli Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu takdire şayan bir şuur ile değerli kadrolarının katıldığı Demokrat Parti çatısı altında bir Milli Mutabakat Hükümeti kurmak üzere Milli Mutabakat İttifakı gerçekleştirmişlerdir."
İttifakı halk istediKurulan Milli Mutabakat İttifakı'nı halkın istediğine işaret eden DP Lideri, şu mesajları verdi: "Halkımız böyle bir bilinç sahibi insanların Meclise bir güç sahibi olarak girmesini sağlayacak böyle bir ittifakın kurulması arzusu içindeydi. Şimdi biz bunu yaptık ve halkımızın huzuruna çıktık. İttifakın çok güçlü bir heyecan dalgası meydana getirdiğini görüyorum. Bu çok önemliydi, zira asıl milli mutabakat ittifakını milletimizle yapmamız gerekiyordu. Ben şimdi onun yolunun açıldığını ve hedefe doğru başarılı adımlarla gideceğimizi, halkımızın desteğinin bize ulaşacağını görüyorum."