BTP Lideri, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin devlet-millet kaynaşması olduğuna işaret ederek, "Sosyal Devlet, Milli Devlet tezimiz bu kaynaşmayı sağlacaktır" dedi.

 

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli ve onun siyasi ve idari şekli olan Milli Devlet tezinin tam bir 'sosyal hukuk devleti'nin hayata geçirilmesi olduğunu söyledi. Mili devletin tam bir sosyal devleti olduğunun altını çizen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Sosyal Devlet, Milli devlet tezimiz beşikten mezara kadar tüm hayatı garanti altına alacak projeleri ve kaynakları ortaya koyar. Devlet-millet kaynaşmasını sağlar. Bu kaynaşma ancak kendine ekonomik ve sosyal açıdan sahip çıkan bir devlet anlayışı ile olur.Milli Ekonomi Modeli ile kişilere proje mukabili faizsiz kredilerin verilmesi her vatandaşın emeğinin devreye konmasını sağlar. Millete ait değerlerin korunmasını devlete vazife bilir. Her üretim kademesindeki vatandaşın sosyal hakları ile ücretleri ve tüm menfaatlerini devletin garantisi altına alır."

Ekonomik büyüme için Milli DevletMilli Devlet tezinin Milli Ekonomi Modeli ile sürekli büyümeyi formülleştirdiğinin altını çizen BTP Genel Başkanı, böylece işsizliğe çözüm getirildiğine işaret etti. Prof. Dr. Baş, şöyle devam etti: "Milli devlet sosyal devlettir, çünkü yer altı kaynaklarını devlet - millet ortaklığı ile işleterek gelirini yine millete dağıtır. Geliri 100 milyarın altındaki kesimden vergi almaz. Devletin gelir kaynaklarını vergilerle sınırlı tutmaz. Senyoraj hakkını devreye koyar. Vatandaşlık maaşı projesi ile her vatandaşını maaşa bağlar. Ev hanımlarına meslek hakkı verir. Meslek maaşı verir. Doğum yapan her anneye ikramiye sunar, çocuk maaşı verir, gençleri uzun vadeli faizsiz krediler ile evlendirir. Kobilere, sanayiciye, küçük esnafa proje mukabili faizsiz kredilerle iş ve yatırım imkanı sunar. Kimsesiz yaşlılara maaş bağlar. Lise mezunlarını sınavsız üniversiteye alır,üniversiteliye burs verir. Evi olmayana uzun vadelerle faizsiz kredilerle konut yapar.Tarım kesimine, çiftçiye avans ve faizsiz üretim desteği verir. Şehit yakınlarına, dul ve yetimlere sahip çıkar, emeklilerin maaş kesintilerini kaldırarak onların yüzünü güldürür. Böylece gelir belli kesimde toplanmaz, milletin tamamına dağılır."Globalizmin tehlikeleri büyükBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, globalizmin dünya dengelerine yön veren bir akım olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Globalizm dünya krallığıdır. Tüm dünya kaynaklarının bir kısım azınlığın eline geçmesi demektir. Milli birlik ve bütünlük, bunlarla ayakta duran milli devlet, globalizmi tehdit eden devlet tipidir. İşte bu yüzden globalizmin en büyük düşmanı, milli olan herşeydir.Milli devlet ile küreselleşme düşüncesini değerlendirirsek;1. Küreselleşme fikri kapitalizmin bir ürünüdür. Yani kaynakların sınırlı olduğuna inanan kapitalistler, kaynakların belli ellerde tekelleşmesini savunur. Milli devlet ise  kaynakların sınırsız olduğundan yola çıkarak paylaşımı önerir.2. Küreselleşme sürecinde sömürgeci anlayışlarla ülkeler işgal edilmektedir. Milli devlet kaynakların sınırsızlığını kabul ederek işgal mantığına karşı çıkar.3. Küreselleşme gelir dağılımındaki adaletsizliğin ana kaynağıdır.4. Küreselleşme fikrinde sermaye ve üretim tekelleşir. Milli devlet anlayışında üretim ve sermaye özgürdür, yayılma ve genişleme imkanlarına sahiptir.5. Küreselleşmede para spekülatif alanlarda kullanılır, ülkeler krizlere girer. 6. Küreselleşmede devlet küçültülür ve devlet kendi kaynaklarını kullanamaz. Tek gelir kaynağı vergiler ve borçlardır. Milli devlet ise borç almak yerine senyoraj hakkını devreye koyar, kendi kaynaklarını kullanır.7. Küreselleşmenin belki de en önemli etkisi, milletlerin inançları üzerinde yapılan tahribatlardır. Küreselleşme dini inançları siyasi bir unsur olarak ele alır.8. Küreselleşme ülkelere dinler arası diyalog, medeniyetler arası ittifak, hoşgörü, insan hakları ve tam demokrasi gibi kavramlarla nüfuz eder. Yerli taşeronlar ve yabancı misyonerler vasıtasıyla milli kimlikler ortadan kalkar. 9. Küreselleşme devletlere yabancı parayı, ithal enerjiyi, ithal ürünü teşvik ederek yerli üretimin bitmesine sebep olur.