Prof. Dr. Haydar Baş, "madem ki ölçü olarak hep Batı toplumları gösteriliyor, onlardaki uygulamaya bakalım ve bizdeki tartışmalar doğru mudur, değil midir görelim" şeklinde konuşarak Almanya uygulamasından şu örnekleri gösterdi:
"Federal Almanya Anayasasında, 141. maddede, 'Okullarda, hastanelerde, cezaevlerinde ve diğer kamu kuruluşlarında ibadet ve maneviyat takviyesine ihtiyaç bulunduğu sürece dini topluluklara gerekli işlemlerin yapılması konusunda izin verilmelidir" deniliyor. Madde 7, 'Din dersi bütün resmi okullarda mecburidir. Din dersi devletin kontrol hakkına halel getirmeyecek şekilde kiliselerin temel ilkelerde anlaşmaları suretiyle verilir" diyor. Almanya laik bir ülke. Ama din eğitimini kiliseye bırakıyor. Bizim Milli Eğitim Bakanımız ise hangi ülkede olduğunu unutmuş gibi bütün dinlerin tamamının öğretilmesi gerektiğini söylüyor. Bu toplum Hıristiyan olsa idi haklı olabilirdi. O halde burada hangi inançtan insan varsa onun dili ile konuşacaksın, onun kanununu çıkartacaksın. İstisna yok mu? 5-10 bin kişi istisna olabilir. Onlara ayrı bir hukuk uygulanabilir. Ama 70 milyonluk Türkiye'de ancak İslami eğitim geçerli olmalıdır.
Yine Almanya'nın genelinde; 1-Resmî öğretmenlerin yanı sıra kiliseye bağlı öğretmenler de din derslerine girebilmektedirler. 2- Din derslerinin mezheplere göre belirlenmesi esası vardır. 3- Din dersi öğretmenleri kilise tarafından kontrol edilir. 4-Din dersi öğretmeninin inançlı olması, diğer öğrencilerin inancına uygun düşünmesi gereklidir. 5- İlk ve orta okullar hıristiyan karakterli okullardır. (Aynen bizim imam hatip okulları karakteri gibidir.) 6- Din kitaplarının belirlenmesi ve din dersi müfredatının tespitinde kilise hakimdir. Devlet kilise ve dini cemaatlerin hazırladığı müfredatı ve din dersi kitaplarını sadece resmi gazetede yayımlar. (Devlet dinin kuralları ne ise onu öğretirsin, ben ona karışamam, diyor. Ben seni tescil ederim, diyor.) 7- Bütün bu uygulamalarda kilise tamamen hürdür. 8- Almanya'nın genelinde, Hamburg ve Bremen hariç, ilk okullarda ders başlangıcında dua etmek bir adettir. Bu, devlete ait bir karardır.
Yine bazı eyaletlerde, 'Din dersi öğretmeninin kontrolü okul papazlarının sorumluğundadır.', 'Yüksek liselerdeki din eğitiminden başpiskoposluk sorumludur.', 'Okullarda çocuklar hıristiyanlık ve batı kültür değerlerine göre yetiştirilirler.' Bremen eyaletinde ise, 'Derslerde özel olarak okutulan kitap yoktur. Tek kaynak İncil'dir. Kaynak İncil olan bir din eğitimi verilir. İlk okuldan lise sona kadar din derslerinde sadece İncil okutulur.' Kuzey Ren Westfalya Eyaletinde ise 'din dersi saatlerinin belirlenmesine kilise ve devlet beraber karar verir.' Bazı eyaletlerde de 'her sınıfa bir haç asılabilir.' , 'Din dersleri kilise ve dini cemaatlerin inanç ilkeleri doğrultusunda verilir.' "
"Federal Almanya Anayasasında, 141. maddede, 'Okullarda, hastanelerde, cezaevlerinde ve diğer kamu kuruluşlarında ibadet ve maneviyat takviyesine ihtiyaç bulunduğu sürece dini topluluklara gerekli işlemlerin yapılması konusunda izin verilmelidir" deniliyor. Madde 7, 'Din dersi bütün resmi okullarda mecburidir. Din dersi devletin kontrol hakkına halel getirmeyecek şekilde kiliselerin temel ilkelerde anlaşmaları suretiyle verilir" diyor. Almanya laik bir ülke. Ama din eğitimini kiliseye bırakıyor. Bizim Milli Eğitim Bakanımız ise hangi ülkede olduğunu unutmuş gibi bütün dinlerin tamamının öğretilmesi gerektiğini söylüyor. Bu toplum Hıristiyan olsa idi haklı olabilirdi. O halde burada hangi inançtan insan varsa onun dili ile konuşacaksın, onun kanununu çıkartacaksın. İstisna yok mu? 5-10 bin kişi istisna olabilir. Onlara ayrı bir hukuk uygulanabilir. Ama 70 milyonluk Türkiye'de ancak İslami eğitim geçerli olmalıdır.
Yine Almanya'nın genelinde; 1-Resmî öğretmenlerin yanı sıra kiliseye bağlı öğretmenler de din derslerine girebilmektedirler. 2- Din derslerinin mezheplere göre belirlenmesi esası vardır. 3- Din dersi öğretmenleri kilise tarafından kontrol edilir. 4-Din dersi öğretmeninin inançlı olması, diğer öğrencilerin inancına uygun düşünmesi gereklidir. 5- İlk ve orta okullar hıristiyan karakterli okullardır. (Aynen bizim imam hatip okulları karakteri gibidir.) 6- Din kitaplarının belirlenmesi ve din dersi müfredatının tespitinde kilise hakimdir. Devlet kilise ve dini cemaatlerin hazırladığı müfredatı ve din dersi kitaplarını sadece resmi gazetede yayımlar. (Devlet dinin kuralları ne ise onu öğretirsin, ben ona karışamam, diyor. Ben seni tescil ederim, diyor.) 7- Bütün bu uygulamalarda kilise tamamen hürdür. 8- Almanya'nın genelinde, Hamburg ve Bremen hariç, ilk okullarda ders başlangıcında dua etmek bir adettir. Bu, devlete ait bir karardır.
Yine bazı eyaletlerde, 'Din dersi öğretmeninin kontrolü okul papazlarının sorumluğundadır.', 'Yüksek liselerdeki din eğitiminden başpiskoposluk sorumludur.', 'Okullarda çocuklar hıristiyanlık ve batı kültür değerlerine göre yetiştirilirler.' Bremen eyaletinde ise, 'Derslerde özel olarak okutulan kitap yoktur. Tek kaynak İncil'dir. Kaynak İncil olan bir din eğitimi verilir. İlk okuldan lise sona kadar din derslerinde sadece İncil okutulur.' Kuzey Ren Westfalya Eyaletinde ise 'din dersi saatlerinin belirlenmesine kilise ve devlet beraber karar verir.' Bazı eyaletlerde de 'her sınıfa bir haç asılabilir.' , 'Din dersleri kilise ve dini cemaatlerin inanç ilkeleri doğrultusunda verilir.' "