Açıklanan 7,4 büyüme hızının yanıltıcılığına dikkat çeken BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, 7,4 oranındaki büyümeyi beyinde oluşan ödem sonucu vücutta meydana gelen şişmeye benzetti. "Büyüme bir yana ekonomi çöküyor" dediİSTANBUL (YENİ MESAJ)- Türkiye'nin büyüme hızı, KOBİ'lere destek, elektrik ücretlerinde bölgesel uygulamaya geçiş ve kişi başına gelir 1500 doların altındaki illere teşvik hakkında açıklamalarda bulunan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, hükümet tarafından açıklanan ve övünülen 7,4 oranındaki büyümeyi beyinde oluşan ödem sonucu vücutta meydana gelen şişmeye benzetti. Büyüme bir yana ekonomi çöküyor"Türkiye'de 7,4 oranında büyüme olduğunu söylemek beyin ödemine yakalanan bir insanın beyninin iyi olduğunu söylemek demektir" diyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "İnsanın beyninde bir ödem olur. Bu ödem münasebetiyle bakarsınız ki bacağında bir şişme olmuştur. Bu, bir büyüme değildir. Büyük bir rahatsızlığın ortaya çıkış göstergesidir. Üretim yapıldı. Pazar bulamadı. Stoklar arttı. Stokların artışı ekonominin büyümesi demek değildir. Ekonominin bitişi demektir. Ölümden önce bir görüntü vardır. Hasta ayağa kalkar. 'Dünyalık nasibini alıyor' derler. Bu bir çöküşünü alametidir. Bu, bir batışın göstergesidir" şeklinde konuştu. Kobi'lere süslü tabakta zehirVerilen yanlış teknik bilgilerle büyüme oranı konusunda Başbakan Erdoğan'ın yanıltılmakta olduğunu söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, 2004 yılı itibariyle KOBİ'lere krediyi öngören plan hakkında hükümete yol gösterdi. Tüketici ayağı dikkate alınmadıkça KOBİ'lere kredi vermenin onları ayağa kaldırmak yerine batırmaya yarayacağını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle dedi: "Türkiye'de üretimde problem yok. KOBİ'ler, mamullerini pazara sürdüğü zaman eğer ona alıcı bulabiliyorsa o zaten kendi yağında kavruluyor demektir. Oysa bizde alım gücü tükenmiş. Biz, mamulü alacak olan tüketicide güç bırakmadık. Talep tamamen sıfırlandı. Eğer iktidar talebi kışkırtacak tedbirler alır, yani memura, işçiye , esnafa, tarımcıya, hayvan yetiştiricisine, ciddi şekilde, çok düşük faizle kredi verirse, bunların cebi para ile dolarsa, o zaman KOBİ'lere desteğin bir etkisi olabilir. Malını satacak pazar bulabilirler. Ancak, malın sırtına ne kadar kredi faizi binerse o nispette enflasyonun artacağı aşikârdır. KOBİ, % 55'le aldığı kredinin faizini malın üzerine ilave edecektir. Eğer hedef, enflasyonun düşmesi ise KOBİ'lere krediyi sıfır faizle vermek şarttır. Tüketici de aynı nitelikte kredi ile desteklenmelidir. O zaman üreten de tüketen de kendinde güç bulacak, güçlü üretilecek, güçlü tüketilecektir. Bugün, tüketen de bugün güç var mı? Yok. İktidar buna ait bir program ortaya koyuyor mu? Hayır! O zaman KOBİ'lere verilen krediler iş görecek mi görmeyecek mi, hesabını siz yapın." "KOBİ, % 50 faizle kredi aldı. Üretti. Tüketemedi. O zaman ne olacak? Ödeyemeyecek. Zararına satmaya mahkum olacak. Aldığı kredi batmasına sebep olacak. Bu şartlarda KOBİ'lere kredi vermek onları batırmaya hazırlamak demektir. Bu, süslü tabakta zehirin ikramıdır. Veyahut da KOBİ krediyi alır, bir kuruş geri ödemez. Mühim olan pazarın açılmasıdır. Memurun, işçinin, çiftçinin cebini doldurursan, herkesi kana muhtaç olmaz hale getirirsen vücut ancak hayat bulur."