Diplomatik ilişkilerin kurulması için 6 haftalık ilk etap çalışmalarının geride kalmasıyla, iki ülke heyetleri İsviçre'nin Zürih kentinde biraraya geldi.İki protokolün imza saati olarak 18.15 açıklanırken, metin krizi patlak verdi. Sorun, imza sonrası iki ülkenin yapacağı açıklamalar üzerinde yaşandı.
Ermenistan'ın imza sonrası yapacağı konuşma metninde, diasporayla ilgili bazı ifadelerin Türk tarafını renjide debileceğinin belirtildiği ve itirazda bulunulduğu kaydedildi. Bunun üzerine de, Ermenistan'ın Türkiye'nin nihai metninde yer alan Karabağ vurgusuna karşı çıktığı ve bu nedenle bir kriz yaşandığı kaydedildi.
İmza töreni sonrası yapılacak konuşmalar üzerine patlak veren bu kriz, yaklaşık 3 saatlik görüşmeler sonrası çözüldü. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın iki ülkenin dışişleri bakanıyla uzun bir görüşme yaptığı da gelen bilgiler arasındaydı.
İMZALAR ATILDITürkiye ile Ermenistan, 'Karabağ' ve 'soykırım' olarak özetlenebilecek bu krizin ardından protokollerin altına imza attı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan, imza sonrası herhangi bir açıklamada bulunmadılar.
Protokollerin, imzalanmasının ardından onay süreci çerçevesinde iki ülkenin parlamentolarına sevk edilmesi öngörülüyor. TBMM'ye sevk edilecek olan iki protokolün öncesinde Bakanlar Kurulu'nda ele alınması da planlanıyor.
Öte yandan ilk olarak 18.15'te yapılacağı duyuruşlan ancak 21.15'e sarkan imza töreninde, ev sahibi ve görüşmelere arabuluculuk yapan İsviçre'nin Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Avrupa Konseyi'ne başkanlık eden Slovenya'nın Dışişleri Bakanı Samuel Zbogar ile AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana bulundu.
İmzalanan Protokol şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti ve Ermenistan Cumhuriyeti, aynı gün imzalanan ilişkilerin geliştirilmesi hakkında Protokol'de öngörüldüğü şekilde, halklarının yararına hizmet etmek amacıyla iyi komşuluk ilişkileri tesis etmeyi, siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda ikili ilişkileri geliştirmeyi arzulayarak,
Birleşmiş Milletler Şartı, Helsinki Nihai Senedi, Yeni Avrupa için Paris Şartı çerçevesindeki yükümlülüklerine atıfta bulunarak, ikili ve uluslararası ilişkilerinde, eşitlik, egemenlik, diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmeme, toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığı ilkelerine saygılı olacakları ve bu ilkelere saygı gösterilmesini sağlayacakları yönündeki taahhütlerini teyit ederek,
İki ülke arasında güven ve itimat ortamı oluşturulmasının ve bunun muhafaza edilmesinin, tüm bölgede barışın, güvenliğin ve istikrarın kuvvetlenmesine katkıda bulunacağını, güç kullanımından ya da güç kullanma tehdidinden imtina etme, anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözümü, insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunmasının önemini akılda tutarak,
İki ülke arasındaki mevcut sınırın uluslararası hukukun ilgili antlaşmalarında tarif edildiği şekliyle karşılıklı olarak tanındığını teyit ederek,
Ortak sınırın açılması hususunda aldıkları kararı vurgulayarak,
İyi komşuluk ilişkileri anlayışıyla bağdaşmayacak herhangi bir siyaset izlemeyeceklerine dair taahhütlerini yineleyerek,
Hangi nedenle olursa olsun terörizmin tüm biçimlerini, şiddeti ve aşırıcılığı kınayarak, bu tür eylemlerin teşvikinden veya müsamaha görmesinden kaçınılacağını ve bunlara karşı mücadelede işbirliğine gidileceğini taahhüt ederek,
Ortak çıkarlar ve iyi niyet zemininde, barış, karşılıklı anlayış ve uyum hedefleri doğrultusunda ilişkileri için yeni bir model geliştirme ve istikamet belirleme iradelerini teyit ederek,
1961 tarihli Diplomatik İlişkilere Dair Viyana Sözleşmesi uyarınca bu Protokolün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diplomatik ilişki kurulması ve karşılıklı olarak diplomatik temsilcilik açılması hususunda anlaşmışlardır."
Metinde, "protokolün ve imzalanan diğer protokolün aynı gün ve esasen onay belgelerinin değişimini takip eden ilk ayın ilk günü yürürlüğe gireceği" belirtiliyor.