Boşnak para biriminin adı Konvertibel Marka, kısaca KM. Boşnak Markı 1998 yılından beri Bosna-Hersek'in resmi para birimi olmasına rağmen çok ciddiye alınmıyor. Küçük renkli banknota "kağıt para", "oyuncak para" diyenler de var.
Oysa ki Boşnak Markı, Alman Markı kadar değerli. Yine de "orjinal" Mark değil, başka bir deyişle, dünyaca bilinen Mark'ın sadece bir "kopyası". Yabancı şirketlerde çalışıp maaşlarını Alman Markı olarak alan gençler, Boşnak Markı banknotunun monopol oyunundaki kağıtlara benzediğini söylüyor. Aslında Alman Markı Bosna'da takside, otelde, restoranda, pazarda, aklınıza gelen her yerde geçerli. Boşnak paranız olmasa da olur.
Euro geldi gelecek. Ocak 2002'yle birlikte Alman Markı'yla vedalaşma zamanı yaklaşıyor. Euro'yla birlikte yabancı veya yabancı ortaklı işyerleri ve uluslararası kuruluşlar eski alışkanlıklarını bir kenara bırakıp çalışanlarının ücretlerini Alman Markı'yla ödemeyi bırakacak. Peki ama bu geçiş nasıl yaşanacak? Saraybosna sokaklarında herhangi birisini durdurup döviz kurunu veya en yakın döviz bürosunun nerede bulunduğunu sorduğunuzda karşınızdaki kişi "bilmiyorum" anlamında omuz silkip sorunuzu cevapsız bırakıyor. İnsanlar bu tür konulara pek bir yabancı.
Savaş sırasında evinden olmuş Yasemin adında yaşlı bir kadın Saraybosna'nın kenar mahallesindeki küçük bir dairede yaşıyor. Yaşlı kadın Euro'nun adını duymak istemiyor. Ailesinin diğer fertleri Almanya'da yaşadıkları için ziyaretine geldikçe kadına Alman Markı vermişler. Yasemin bu markları yıllarca biriktirmiş. Bankaya güvenmediği için bir yerlerde saklamış. Peki ama 1 Ocak 2002 tarihinde Euro devreye girip mark geçerliliğini yitirdiğinde tüm bu paraları ne yapacak? Yaşlı kadının bir fikri yok, bunu hiç düşünmemiş. Yasemin bu konuda tek değil. Birikimlerini marka endekslemiş Bosna ve Bosna dışında daha birçok yerdeki insan da buna bir çözüm bulmuş değil. En azından şimdilik.
"Yastık altı paraları" yılların alışkanlığı, çok yaygın ve vazgeçilemeyen bir gelenek. Çünkü çoğunluk bankalara güvenmiyor. Buna bankaların güvenilirliği de yok diyebiliriz. İnsanlar paralarını elinin altında istiyor, yani saklayacak bir yer buluyorlar. Yasemin gibi savaş yüzünden sağa sola savrulmuş insanlar kenarda biraz paranın olmasının önemini anlamış. Kadıncağızın başına gelenler yetmezmiş gibi şimdi bir de Euro derdi başlıyor.
Bunları dert eden tabii ki sadece Yasemin, sadece Boşnak halkı değil. Boşnak Maliye Bakanlığı, Bosna Merkez Bankası ve ilgili tüm diğer kurumlar bu konu üzerinde yoğunlaşmış vaziyette. Bosna piyasasında dolaşımda toplam ne kadar markın olduğunu kimse bilmiyor. Merak edilen diğer konu, markı olanlar bunları Euro'ya mı çevirecek yoksa Boşnak para birimini mi tercih edecek.
Oysa ki Boşnak Markı, Alman Markı kadar değerli. Yine de "orjinal" Mark değil, başka bir deyişle, dünyaca bilinen Mark'ın sadece bir "kopyası". Yabancı şirketlerde çalışıp maaşlarını Alman Markı olarak alan gençler, Boşnak Markı banknotunun monopol oyunundaki kağıtlara benzediğini söylüyor. Aslında Alman Markı Bosna'da takside, otelde, restoranda, pazarda, aklınıza gelen her yerde geçerli. Boşnak paranız olmasa da olur.
Euro geldi gelecek. Ocak 2002'yle birlikte Alman Markı'yla vedalaşma zamanı yaklaşıyor. Euro'yla birlikte yabancı veya yabancı ortaklı işyerleri ve uluslararası kuruluşlar eski alışkanlıklarını bir kenara bırakıp çalışanlarının ücretlerini Alman Markı'yla ödemeyi bırakacak. Peki ama bu geçiş nasıl yaşanacak? Saraybosna sokaklarında herhangi birisini durdurup döviz kurunu veya en yakın döviz bürosunun nerede bulunduğunu sorduğunuzda karşınızdaki kişi "bilmiyorum" anlamında omuz silkip sorunuzu cevapsız bırakıyor. İnsanlar bu tür konulara pek bir yabancı.
Savaş sırasında evinden olmuş Yasemin adında yaşlı bir kadın Saraybosna'nın kenar mahallesindeki küçük bir dairede yaşıyor. Yaşlı kadın Euro'nun adını duymak istemiyor. Ailesinin diğer fertleri Almanya'da yaşadıkları için ziyaretine geldikçe kadına Alman Markı vermişler. Yasemin bu markları yıllarca biriktirmiş. Bankaya güvenmediği için bir yerlerde saklamış. Peki ama 1 Ocak 2002 tarihinde Euro devreye girip mark geçerliliğini yitirdiğinde tüm bu paraları ne yapacak? Yaşlı kadının bir fikri yok, bunu hiç düşünmemiş. Yasemin bu konuda tek değil. Birikimlerini marka endekslemiş Bosna ve Bosna dışında daha birçok yerdeki insan da buna bir çözüm bulmuş değil. En azından şimdilik.
"Yastık altı paraları" yılların alışkanlığı, çok yaygın ve vazgeçilemeyen bir gelenek. Çünkü çoğunluk bankalara güvenmiyor. Buna bankaların güvenilirliği de yok diyebiliriz. İnsanlar paralarını elinin altında istiyor, yani saklayacak bir yer buluyorlar. Yasemin gibi savaş yüzünden sağa sola savrulmuş insanlar kenarda biraz paranın olmasının önemini anlamış. Kadıncağızın başına gelenler yetmezmiş gibi şimdi bir de Euro derdi başlıyor.
Bunları dert eden tabii ki sadece Yasemin, sadece Boşnak halkı değil. Boşnak Maliye Bakanlığı, Bosna Merkez Bankası ve ilgili tüm diğer kurumlar bu konu üzerinde yoğunlaşmış vaziyette. Bosna piyasasında dolaşımda toplam ne kadar markın olduğunu kimse bilmiyor. Merak edilen diğer konu, markı olanlar bunları Euro'ya mı çevirecek yoksa Boşnak para birimini mi tercih edecek.