logo
20 NİSAN 2024

Fakirlik tarih olacak

27.06.2003 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomiye getirdiği tarihî yorumun bir bölümünü, "paranın icra ettiği fonksiyon" ile "emisyonun nasıl vazgeçilmez bir kural" olduğunu, AB ile ABD ekonomisinin niçin durgunluk içine girdiğini dün yayımlamıştık. Bugün ise vergi konusunda ortaya koyduğu yeniliği, sürekli büyümenin sağlanması için gerekli gördüğü şartları ve parayı esaret altına alma mekanizması olarak nitelediği faizle ilgili yine kendine özgü ve tarihî değerlendirmelerini yayımlıyoruz.

Yepyeni bir

vergi modeli

Fakir ve tüketen kesim olmak üzere toplumun neredeyse % 80'ine tekabül eden kesiminden vergi almamayı öngören yepyeni bir vergi modeli ortaya koyan BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, patenti tamamen kendine ait vergi modelinin argümanlarını şöyle ortaya koyuyor:

"Zengin kesimin cebinde para zaten mevcut. Onların para sıkıntısına düştüğü yok. Para sıkıntısına düşen kesim fakir kesimdir. Alım gücü elinde olmayan kesimdir. Bizim sistemimize göre talebin artması için mutlak surette talibin gücünün olması lazım. Talip, yani mala arzusu, iştiyakı olan insanın gücünün olması lazım. Cebinde parası olması lazım. Talip olan kesim ise şu anda sıkıntıda olan kesimdir. İşte biz bu kesimden vergi almayarak onu güçlendiriyoruz. Böylece talebini arttırıyoruz. Artı, faizsiz kredi ile onu daha da güçlü hale getiriyoruz. Böylece bu kesim talip olma fonksiyonunu bihakkın eda etmiş oluyor. Çarşıya, pazara gittiği zaman alış verişini rahatlıkla yapabiliyor. Yani vücutta kan var, hareket kabiliyeti güçlü olduğu için talep kendiliğinden ortaya çıkıyor. Talep ortaya çıkınca da arz gerekiyor. Arzı kim yapacaktı? Üretici sınıf yapacaktı. Bizim getirdiğimiz sistemde birini tutuyor, birini atıyor değilsiniz. Arzı da teşvik için oraya da proje mukabili faizsiz kredi veriyorsunuz. O da devreye giriyor. Bu, bir tüketiyordu. Bu, bir satıyordu. Şimdi bu, on tüketiyor. Bu, on üretiyor. Bu, 20 tüketiyor. Bu, 20 üretiyor. Yani bizim vergi sistemimizde hem tüketiciyi hem de üreticiyi güçlendirme mantığı, mantalitesi hakimdir."

Herkese zenginlik imkanı

BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, özellikle ABD'deki ekonomistlerin çözemedikleri meselelerden biri olarak gösterdikleri "sürekli büyümenin sağlanması" konusunda yaptığı açıklamada sürekli büyümenin ancak üretim ve tüketimin aynı anda desteklenmesi suretiyle gerçekleşebileceğini söylüyor. Üretici ve tüketiciye aynı anda desteğe sadece patenti kendine ait vergi sisteminde yer verildiğini belirterek şöyle diyor:

"Zaten ekonominin sürekli büyümesi lazımdır. Sürekli büyümesi için de tüketenin sürekli tüketmesi, üretenin de sürekli üretmesi lazımdır. Tüketenin sürekli tüketebilmesi, üretenin de sürekli üretebilmesi için her ikisinin de güçlü olması gerekiyor. Her ikisinin güçlü olabilmesi için de paranın, mutlak surette, istediği zaman, istediği miktarda elinde olması gerekiyor. İşte biz bu parayı hem tüketenden vergi almayarak, hem faizsiz kredi de vererek sağladığımız, üretene de proje mukabili faizsiz kredi olarak verdiğimiz için üretim ve tüketim hızı artıyor. Büyüme gerçekleşiyor. Büyüme bunun dışında olmaz. Bugün zaten dünyanın tıkandığı nokta da bu. Bir bakıyorsunuz arzı arttırıyor, talep kısılıyor. Talebi arttırıyor, arzı kısıyor. Öyle değil, her ikisini de tahrik ederek sınırsız bir kulvarda koşuşa tabi tutacaksınız. Bizim modelimizde fakirlik artık hayal olacak. Herkes zengin olmaya mecbur ve de memur olacak."

Faizle kanımız emiliyor

Adam Smith'in, "yastık altında atıl duran parayı faizle yatırıma dönüştürürsünüz", Keynes'in de "Faizle para para kazanır. Sistem faizle kontrol edilir" şeklinde ortaya koydukları görüşlere kesinlikle katılmadığını söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, faizin, vücuttaki kanın emilmesi misali piyasadaki parayı emen, esaret altına alan, emek ve üretimin devreye girmesine ket vuran bir gizli hırsızlık aracı olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Haydar Baş, bu konudaki görüşlerini şöyle dile getiriyor:

"Faiz bir defa vücuttaki kanın emilmesine, yok olmasına vesile olan bir araçtır, bir vasıtadır. Mevduat, para, vücudun kanı gibidir. Toplumda piyasa hareketini, ekonomik hareketi temin eden şey paradır. Para, emeğin ve üretimin karşılığıdır. Emeği ve üretimi devreye koyabilmeniz için mutlak surette paranın devrede olması lazımdır. Yani emeği de devreye koyacak şey paradır, üretimi de devreye koyacak şey paradır. Para olmadığı zaman ne emeği devreye koyabilirsiniz, ne üretimi devreye koyabilirsiniz. 10 milyon kişinin elinde olması gereken paranın 10 kişinin eline geçmesi, 10 milyon insanın emeğini, üretimini, 10 kişinin eline teslim etmek demektir. Çünkü diğer insanların emeği de, üretimi de devreye girmiyor. Emek ve üretimlerinin devreye girmesi için onların cebinde para olması lazımdır. Siz bir işçiyi bedava çalıştırabilir misiniz? Bedava bir ev yapabilir misiniz? Mümkün değil. Yani ticaretiniz, ziraatiniz, hayvancılığınız, hepsinin devreye girebilmesi için mutlak surette paranın elinizde olması lazımdır. Ama siz faizle bunları yapacak olan sermayeyi kalkıyor 10 veya 100 kişinin eline bırakıyorsunuz, bloke ediyorsunuz. Bu imkan, 10 milyon insanın yapacağı iş, üretim 10 kişinin eline geçiyor. Yani her şey belli ellerde bloke ediliyor, stoklanıyor. O zaman toplumda fevkalade bir istihdam meselesi ortaya çıkıyor. İstihdam problemi ortaya çıkıyor. İşsizlik ortaya çıkıyor. Bunun önüne geçemiyorsunuz. 'Canım, işte bir tanesi bin kişilik bir fabrika kurdu. Bunu görmüyor musun?' denilebilir. Mesele bin kişinin, bir milyon kişinin çalışması değil ki, on milyon insanın ataletten kurtulmasıdır mesele. O bakımdan paranın belli ellerde bloke edilmesi değil 10 milyon insanın cebinde olması, elinde olması lazımdır. İşte faiz, sülük gibi parayı piyasadan toplayan, emen bir mekanizmadır, bir eylemdir, bir olaydır. Piyasanın kanını emen bir canavardır. O canavarı, o sülüğü toplumun üzerinden kaldırmak lazım. Kaldırdığınız zaman herkesin cebi rahatlayacak, herkesin cebine para girecek. Yani para esaretten kurtulacak, özgürlüğüne kavuşacak. O zaman sizin paranız olacak, emeğiniz devreye girecek, üretiminiz devreye girecek. Benim param olacak, benim üretimim, emeğim devreye girecek. Kısaca demek isterim ki toplumda bireylerin emek ve üretiminin devreye girebilmesi için faizin kalkması şart ve de esastır. Bunların tamamından verim alabilmemiz için de yine faizin kalkması şarttır."

İtirazlara reddiye

" Burada 'Her insanda iş yapma kabiliyeti var mı?' itirazı ile karşılaşılabilinir. Peki, bu itirazı yapan sen, o belli insanlardaki bu kabiliyeti neden lütufkâr davranıp da herkese tam öğretmiyorsun? Cenab-ı Hak, seni mi akl-ı evvel yarattı? Bu insanların o kadar aklı yok mu? Bari, 'Benim hırsızlık kabiliyetim herkesinkinden daha fazla. Onunla beraber iş buluyorum, beceriyorum' söyle ki bilelim. Bu, tabiri caizse gizli bir hırsızlığın da adıdır. Toplumdaki bu kadar enerjiyi, bu kadar emeği ve de üretimi devre dışı bırakmanın, dolaylı yollardan belli tekellerde bunları buluşturmanın adı daha başka ne olabilir ki?! Diyebiliriz ki faiz toplumların maddi dengesini sarstığı gibi, insanların emeğinin devreye girmesine mani olduğu gibi, işsizliğine vesile olduğu gibi, üretimini kısıtladığı gibi, insanların başı boş, bigane, hadiselerden uzak bir tarzda yaşamasına, çok insanın para kazanabilmek için ahlak dışı yollara baş vurmasına vesile olabilecek, insanları yanlış yollara sevk edebilecek bir unsurdur. Onun için Türk ekonomisinin özellikle bu sülüğün tasarrufundan kurtulması lazımdır. Bütün dünyanın bu sülüğün tasarrufundan kurtulması lazım ki dünya rahat bir nefes alabilsin."
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.