Yazarımız Abdullah Kibarlı bugünkü yazısında hükümetin iş başında olduğu süre içerisinde Türk milletini farklı ve üstün kılan mukaddeslerine zarar veren icraatlara imza attığını dile getirdi.

 

 

AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi

Her milletin birtakım kutsal değerleri vardır. Türk milletinin de kendine hayat veren, kimlik ve kişiliğini oluşturan, onu farklı ve üstün kılan mukaddesleri vardır. Bunlar inancından, kültüründen, tarihi tecrübelerinden örf ve ananesinden kaynaklanır. Onlara dokunulmasına asla müsaade edilmez. Aksi halde millet olma vasfı kaybolur, kimlik-kişilik yok olur; sahip olunan bağımsızlık, vatan, devlet, bayrak gibi değerler de kaybedilir. Neticede millet, bağımsız bir millet olmaktan çıkar, adeta sürü haline dönüşür.Mukaddesatımız konusunda, son yedi yıl kadar savrulduğumuz, taarruza uğradığımız ve içten çökertildiğimiz bir devir olmamıştır. Mukaddesatımız üzerine oynanarak hedefe oturtulan Türk milleti olmuştur. Bu süreç, miletin parçalamasına doğru akmaktadır.

 Bu bağlamda milletimize ve insanımıza verilen zarar etkin ve sürekli olmuştur. Neden mi?1- Bizzat milletin önündekiler tarafından bu işler kotarılmıştır. Bu işleri kotaranlar, bugüne kadar "dağa-taşa tek yol İslam yazacağız" sloganıyla ortalığı velveleye vererek mukaddesatçı olarak tanınan ve lanse edilenlerdir.2- Türk milleti kendi mukaddesat rıhtımından alınıp, Haçlı rıhtımına taşınmıştır.3- Haçlı ve AB değerleri ve mukaddesatı sistematik bir şekilde yüceltilmiş ve insanımız kendi kimlik ve medeniyet ekseninden kopartılmıştır.   AKP hükümetinin icraatları mukaddesatımızla ne denli oynandığını açıkça göstermektedir. Bunları birkaç başlık altında örnekleriyle ele alacağız:  ABD ekseninde dış politika ve BOP imanı1. Başbakan R. T. Erdoğan bir Amerikan gazetesine yazdığı makalede Irak'a savaşmaya giden ABD'li askerlere dua etti:"Irak'ta savaşan ABD'li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.""We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible."By Recep Tayyip ErdoganThe Wall Street JournalMarch 31st, 2003Halbuki Müslüman millet, toprakları işgal edilen, namusları kirletilen, canları kıyılan mazlum Irak'lı kardeşlerine dua ediyordu.2. Dışişleri Bakanı Gül "Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir"dedi. (http://www.milliyet.com/2006/05/16/siyaset/siy03.html)3. Yirmibeş İslam ülkesinin sınırlarını değiştirip hepsini Irak gibi yapma projesi olan ABD kaynaklı BOP'la ilgili Abdullah Gül'ün görüşü şöyledir: "Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygun? ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek." (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295)Halbuki vatandaşlarımızın % 72'si ise BOP'u tehdit ve tehlikeli görüyor.(25.07.2004 - Yeni Şafak)4. Erdoğan'dan BOP-Diyarbakır eksenli bir başka enteresan itiraf daha: "Amerika'nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım!"(15 Şubat 2004, Kanal D, Teke Tek Programı) 18.02.2004. Hürriyet Gazetesi, sayfa: 20.Bugünkü "Kürt açılımı" bu projenin devamı olarak servis ediliyor.5. Geçmişte Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı sayın Mehmet Aydın diyor ki:"Ben Avrupa'ya gittiğimde kiliseye çok giderim, büyük zevk duyuyorum."(II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:375)6. Aynı süreçte yine Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İslam dinini Müslüman olmayanlara tebliğ etmeye 'en dinsizce hakarettir' dedi:"Bazı müslüman kardeşlerimiz diyor ki yahu bir fırsat düştü, müslümanlığı anlatalım hıristiyanlara; Allah belki hidayetini gösterir. (Diyalog çalışmalarında)? işin ucunda bilmem adam kazanmak, üye kazanmak varsa, açıkçası bu bir din mensubuna yapılacak en en dinsizce bir hakarettir." (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:322)7. Erdoğan, AJC örgütünden bugüne kadar "cesaret ödülü" alan 10 kişi içinde Yahudi olmayan tek kişi... Tayyip Erdoğan'a "cesaret ödülü" veren "American Jewish Congress" (AJC) adlı kuruluş, WJC'ye bağlı.Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir "ulusal yurda" kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan "World Jewish Congress" (WJC) İsrail devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatıdır.Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında İsrailli veya Musevi olmayan tek kişi Tayyip Erdoğan. Listede İsrail'in önemli bütün başbakanları var. Türkiye başbakanına bu ödülün verilmesi de, verildiği mekân da anlamlı: HSBC bankasının New York merkezi? (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/SUBAT/05/tkivanc.html)8. İşgalci Bush, Erdoğan'a "Sen ne harika bir adamsın" dedi: (You are a great man!) (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=119047)9. Irak savaşında ABD'ye verilen destek, KREDİ pazarlığına dönüştü.Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında Başbakanlık'a giden Dışişleri Müsteşarı, ABD Büyükelçisi Pearson'ın getirdiği ABD önerilerini hükümetin onayına sundu. (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=66614)10. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıkladı: "Irak savaşında ABD , İncirlik'i kullandı ve buradan 4 bin 990 sorti gerçekleştirdi." (Vecdi Gönül'ün "Los Angeles World Affairs Council" adlı kuruluşun düzenlediği konferansta yaptığı "Avrasya'da değişen güvenlik ortamı ve Türkiye'nin stratejik önemi" konulu konuşmasından.) AABütün bunlar ve benzeri gelişmeler stratejik ortak ABD ile BOP projesi ekseninde yürütülürken, Müslüman Türk milleti, mağduriyet edebiyatı ve suni çatışmalarla aldatıldı. Gönüllerdeki inanç değerleri örselendi, sarsıldı ve AB-Vatikan eksenli projeler devreye kondu, ABD'nin BOP eksenli programı uygulamaya kondu. Olan millete oldu. Kaybeden, parçalanma tehdidi ile karşı karşıya gelen, gücünü ve kuvvetini yitiren Türk milleti oldu, Türk devleti oldu. (Devam edecek).

Abdullah KİBARLI / editor@yenimesaj.com.tr