Yeni Mesaj gazetesi yazarı, Eğitimci Ali Gedik de, mitingte yaptığı konuşmada Türkiye'nin dün olduğu gibi bugün de tarihi ve coğrafi olarak dünyanın odak noktasını teşkil ettiğini söyledi. Ali Gedik, şunları söyledi: "ABD eski başkanı Clınton dünyanın geleceği Türkiye'nin alacağı kararlarla şekillenecektir. Derken Deli Petro ve Napolyonun "İstanbul'a hakim olan Dünya'ya hakim olur" sözlerini günümüze taşıyordu. Bugün ülkenin içinde bulunduğu maddi ve manevi her ne kriz varsa bütün bunların ardından Batı'nın bu niyeti yatmaktadır."
Ulusal Program adı altında hazırlanan raporlarda Türk siyasetinin eli kolu bağlandığını, egemenliğinin tartışılır hale geldiğini hatırlatan Eğitimci-Yazar Ali Gedik, "İşte böylesine bir ülke batı dünyasının yıllardan beri hayal ettiği ve her dediğinin yaptıracağı bir ülkedir. Bu haliyle istilacı, işgalci ve sömürgeci Batı dünyasının iştahını kamçılayan bir ülke durumundayız. Bu bir tesadüf müdür? Hayır bunlar tamamıyla Batının planları ve projelerin neticesinde olmuştur" ifadelerinde bulundu.
Ülkemiz üzerinde hesapları var
Gazetemiz yazarı Ali gedik, devamla şunları söyledi: "Bugün Güneydoğuda, Doğu Anadolu'da, Ege'de, Kıbrıs'da, Doğu Karadeniz'de İstanbul sur içinde Batı'nın bir hesabı mı var. Ülkede ekonomik kriz, siyasi tıkanıklılık ahlakı ve yozlaşma mı var. Bu milletin Ermeni Soykırımı yaptığı mı iddia ediliyor. İşte bunların temelinde Batı'nın İstanbul'a hakim olan Dünyaya hakim olur düşüncesi yatmaktadır. Yani Şark meselesi yapmaktadır. Batılı devletler Ermeni Soykırım iddialarını kendi parlamentolarından geçirirken, biz Ermenilere nasıl davranmışız. Dilerseniz Tarihe bir bakalım. Ermenileri Bizans zulmünden Selçuklular kurtarmıştır. Osmanlı döneminde ise Osman bey Ermenilerin Bizans zulmünden korumaları için Anadolu'da ayrı bir toplum olarak teşkilatlanmalarına izin vermiş. Ve Batı Anadolu'daki ilk Ermeni Dini merkezi Kütahya'da kurulmuştur. Bursa'nın fethi ile Ermenilerin dini merkezi Bursa'ya taşınmış. Daha sonra Fatih'in İstanbul'u fethiyle de Ermeni Dini Merkezi İstanbul'a getirilmiş, ve İstanbul'da Ermeni Patrikhanesi kurulmuştur."
Ulusal Program adı altında hazırlanan raporlarda Türk siyasetinin eli kolu bağlandığını, egemenliğinin tartışılır hale geldiğini hatırlatan Eğitimci-Yazar Ali Gedik, "İşte böylesine bir ülke batı dünyasının yıllardan beri hayal ettiği ve her dediğinin yaptıracağı bir ülkedir. Bu haliyle istilacı, işgalci ve sömürgeci Batı dünyasının iştahını kamçılayan bir ülke durumundayız. Bu bir tesadüf müdür? Hayır bunlar tamamıyla Batının planları ve projelerin neticesinde olmuştur" ifadelerinde bulundu.
Ülkemiz üzerinde hesapları var
Gazetemiz yazarı Ali gedik, devamla şunları söyledi: "Bugün Güneydoğuda, Doğu Anadolu'da, Ege'de, Kıbrıs'da, Doğu Karadeniz'de İstanbul sur içinde Batı'nın bir hesabı mı var. Ülkede ekonomik kriz, siyasi tıkanıklılık ahlakı ve yozlaşma mı var. Bu milletin Ermeni Soykırımı yaptığı mı iddia ediliyor. İşte bunların temelinde Batı'nın İstanbul'a hakim olan Dünyaya hakim olur düşüncesi yatmaktadır. Yani Şark meselesi yapmaktadır. Batılı devletler Ermeni Soykırım iddialarını kendi parlamentolarından geçirirken, biz Ermenilere nasıl davranmışız. Dilerseniz Tarihe bir bakalım. Ermenileri Bizans zulmünden Selçuklular kurtarmıştır. Osmanlı döneminde ise Osman bey Ermenilerin Bizans zulmünden korumaları için Anadolu'da ayrı bir toplum olarak teşkilatlanmalarına izin vermiş. Ve Batı Anadolu'daki ilk Ermeni Dini merkezi Kütahya'da kurulmuştur. Bursa'nın fethi ile Ermenilerin dini merkezi Bursa'ya taşınmış. Daha sonra Fatih'in İstanbul'u fethiyle de Ermeni Dini Merkezi İstanbul'a getirilmiş, ve İstanbul'da Ermeni Patrikhanesi kurulmuştur."