TBMM Adalet Komisyonu'nun 21 Ocak'ta başladığı 458 maddelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısını görüşme süreci sona erdi. 29 Mart Mahalli İdareler Seçimleri nedeniyle 12 Şubat'ta verdiği 2 aylık aranın ardından çalışmalarına 8 Nisan Çarşamba günü tekrar başlayan Adalet Komisyonu, tasarının 408 maddesini kabul etti, geri kalan tartışmalı maddeleri ise atladı. Komisyon, görüşmelerde atladığı maddeleri, önümüzdeki hafta ele alarak tasarıyı tamamlayacak.
Tasarı ne getiriyor?* Önemli düzenlemeler içeren tasarının kabul edilen maddelerine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olacak. Birden fazla davalı olması halinde dava, bunlardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede açılabilecek. * Tasarıda, tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı hukuken daha zayıf durumda olan tüketicilerin korunmasını amaçlayan düzenleme de yer alıyor. Buna göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğan veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecek. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava, sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacak. * Bu düzenlemeyle bankalar, tüketiciler ile yapacakları her türlü sözleşmelerde, yetkisiz bir mahkemeyi yetkili hale getiremeyecek. Yani yetki sözleşmesi yapamayacak. Yapılan sözleşmelerdeki yetki kuralı da geçersiz sayılacak.
Talep süresi, 10 günden 15 güne çıkarılıyor* Davada görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda; taraflardan birinin, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi için gerekli süre 10 günden 15 güne çıkarılıyor. * Taraflardan birinin, 15 gün içinde, kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekecek. Aksi halde, mahkeme davayı açılmamış sayacak. * Hakimin, davaya bakmaktan yasaklı olduğu hallerin kapsamını genişleten tasarıya göre, hakim, kendisine ait olan davaya, eski eşinin, kendisi ve eşinin altsoy ve üstsoyunun, evlatlığının davasına, üçüncü derece de dahil olmak üzere kan veya evlilik bağı kalksa dahi, kayın hısımlığı bulunanların davasına bakamayacak. Hakim, nişanlısının davasına da giremeyecek. * Hakimin tarafsızlığını şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebileceği gibi, hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.
Ön inceleme* Mahkeme dışı çözüm yolları ile uzlaşmayı mümkün kılacak ve teşvik edecek bir alt yapının oluşturulmasını öngören tasarıyla yeni bir yargılama aşaması olarak, ön inceleme getiriliyor. Ön inceleme, esasa girilmeden mahkemece yapılacak ilk inceleme aşaması olacak. * Tarafların rızası olmak kaydıyla tanık, bilirkişi veya taraflardan biri, başka bir yerden elektronik araçlarla dinlenebilecek. Dinleme, ses ve görüntü olarak aynı anda duruşma salonuna nakledilecek.
Kayıt ve yayın yasağı* Ceza Muhakemeleri Kanunundaki hükümlere paralel düzenlemeye de yer verilen tasarıya göre, duruşma sırasında fotoğraf çekilemeyecek ve hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı yapılamayacak. Ancak, dava dosyasında saklı kalmak kaydıyla yargılamanın zorunlu kıldığı hallerde, mahkemece çekim yapılabilecek ve kayıt alınabilecek. Bu çekim ve kayıtlar ile her türlü belge ve tutanak, mahkemenin ve ilgili kişilerin açık izni olmadıkça hiçbir yerde yayımlanamayacak. * Kayıt ve yayın yasağına aykırı davranan kişi hakkında, TCK'nın 6 aya kadar hapis cezasını öngören 286. maddesi uyarınca işlem yapılacak. * Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, mahkeme tarafından olayın ispatında dikkate alınmayacak. * Mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık, zorla getirtilecek ve gelmemesinin neden olduğu giderleri ödemeye ve 500 TL'ye kadar disiplin para cezasına hükmolunacak.
Taraflara sulh olma imkanı sağlanıyor* Tasarıyla, görülen bir davada tarafların kısmen veya tamamen anlaşarak, "sulh" olmalarına olanak sağlanıyor. * Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda olabilecek. Dava konusunun dışında kalan konular da sulhun kapsamına dahil edilebilecek. Sulh, şarta bağlı olarak ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilecek. * İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilecek. * İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin (istinaf mahkemeleri) görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine gidebilecek.
Tahkim düzenlemesi* Tasarının tahkimle ilgili hükümleri, Milletlerarası Tahkim Kanununun tanımladığı anlamda yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanacak. * Taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar, tahkime elverişli kabul edilmeyecek. * Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, tahkim yeri bölge adliye mahkemesi olacak. * Tahkim süresi 1 yıl olacak, ancak tahkim süresi mahkemece uzatılablecek.