Hükümetin ekonomiyi yönetmediğini söyleyen Dr. Ahmet H. Kepekçi, "Çözüm yine milletin elindedir. Bir an önce BTP' ye ve Prof. Dr. Haydar Baş'a Milli Ekonomi Modeli'ni uygulaması için fırsat verilmelidir" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, yaptığı basın açıklamasında hükümetin geçtiğimiz günlerde açıkladığı yeni kemer sıkma planını değerlendirdi. Açıklamasında "millette bel mi kaldı ki kemer sıkılacak" diye soran Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, hükümetin vurun abalıya misali vatandaşı zam sağnağına maruz bıraktığına dikkat çekti. Hükümetin yaptığı zamlarla tüketen sınıfın belini büktüğünü söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, "Hükümet yangına körükle gitmekte ve çözüm üreteceği yerde kaos üretmektedir" diye konuştu.
Kemer sıkacak bel bırakmadılarBasın açıklamasında miras yedi gibi devlete ait tüm teşekküllerin satıldığına değinen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet H. Kepekçi, "Hükümetin kemer sıkma planına bakılırsa, gelecek günlerde zamlar sağanak şeklinde devam edecek" şeklinde konuştu. Dr. Kepekçi açıklamasını şöyle sürdürdü: "Hükümetin ekonomi bürokratları tam 37 maddelik kemer sıkma planı hazırladılar. Diyeceksiniz ki millette bel mi kaldı ki kemer sıkılacak. 'Miras yedi' misali, devlete ait teşekküllerin elden çıkması hatta toprakların bile satışından sonra, sıranın tekrar tekrar millete gelmesi kaçınılmaz olmaktadır. Millet ise 'kendim ettim kendim buldum' psikolojisinin sessizliğinde çırpınışına devam etmektedir. Gelen zamların akaryakıtla, değerli kağıt bedellerinin artışı ile, cep telefonları ile, sağlık alanı ile sınırlı kalacağı zannediliyordu. Kemer sıkma planına bakılırsa, gelecek günlerde zamlar sağanak şeklinde devam edecek."
Sağanak değil, zam tufanı!Yurt dışına çıkış harcına ve köprü ücretlerine yapılan zamların vatandaşı doğrudan ilgilendirdiğini söyleyen Dr. Ahmet H. Kepekçi şöyle konuştu: Yapılması planlanan mali tedbirler vatandaşın direkt günlük meşgalesiyle ilgili. Yurt dışına çıkış harcı arttırılacak, vurun abalıya misali hususi aracı olanlara, emlakları olanlara vergi artışı yapılacak. Yol ve köprü ücretleri arttırılacak. Vatandaşın sağlığı ile, sağlık emekçisinin alın teriyle yine oynanacak. İlaçta katılım payı yükseltileceği gibi, sağlık personelinin döner sermayeden aldığı paraya da göz dikiliyor. Öğretmenler ve diğer memurlar da paketten nasibini alacağa benziyor. Daha çok ders verecek ve daha az para alacak, memurların ise toplu görüşme pirimleri kaldırılacak. Sıradan vatandaş bu tufandan fazlasıyla nasibini alacak, sokak aydınlatma bedeli bile tüketicilere yansıtılacak. Düşünülen tedbirler bunlarla sınırlı değil. Memurların yanında işçilerin, emeklilerin maaş zamlarını azaltmaya dönük tedbirler paketin içinde yer alıyor. Sosyal yardımlar, özürlülere verilen destekte indirim planlanıyor."
Tüketicinin belini hükümet büktüHükümetin atmayı planladığı adımların Türkiye ekonomisine zarar vereceğini sözlerine ekleyen Dr. Ahmet H. Kepekçi, "Bütün vatandaşımızın geriye kalan alım gücü tamamen tekenecek" diye konuştu. BTP Genel Başkan Yardımcısı şunları söyledi: "Dikkat edilirse, hükümetin bu planı tüketim kesiminin biraz daha beli bükmüş oluyor. Bunların hepsi uygulansa Türkiye ekonomisine faydadan çok zarar getirecektir. Memur, işçi, emekli, özürlü hâsılı bütün vatandaşımızın geriye kalan alım gücü tamamen bitirilecektir. Zaten bugün yaşanan küresel ekonomik krizin sebebi, tüketicinin alım gücünün azalmasından kaynaklanmaktadır. Tüketim olmayınca veya tüketilen kalemin ücreti ödenemeyince kriz ortaya çıkmakta, üretim ve istihdam da bundan menfi etkilenmektedir."
Hükümet ekonomiyi yönetemiyorHükümetin ekonomiyi yönetemediğini söyleyen Dr. Kepekçi, "Atılan adımlar ülkede sosyal patlamalara davetiye çıkartmaktadır" dedi. Dr. Ahmet H. Kepekçi şunları söyledi: "Hükümet ekonomiyi yönetememektedir. Tabiri caizse yangına körükle gitmektedir. Çözüm değil kaos üretmektedir. Bu tedbirler aynı zamanda sosyal patlamalara davetiye çıkartmaktadır. Çözüm yine milletin elindedir. Bir an önce BTP' ye ve Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'a Milli Ekonomi Modeli'ni uygulaması için fırsat verilmelidir. Tüketim eksenli olan bu modelle tüketici desteklenerek hem alım gücü artacak buna bağlı olarak da üretim ve istihdam de artacaktadır. Dünyaca kabul gören bu modelden başka çözüm yoktur. Yanlışta ısrar milletin ve devletin geleceği ile oynamak anlamına gelmektedir."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, yaptığı basın açıklamasında hükümetin geçtiğimiz günlerde açıkladığı yeni kemer sıkma planını değerlendirdi. Açıklamasında "millette bel mi kaldı ki kemer sıkılacak" diye soran Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, hükümetin vurun abalıya misali vatandaşı zam sağnağına maruz bıraktığına dikkat çekti. Hükümetin yaptığı zamlarla tüketen sınıfın belini büktüğünü söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, "Hükümet yangına körükle gitmekte ve çözüm üreteceği yerde kaos üretmektedir" diye konuştu.
Kemer sıkacak bel bırakmadılarBasın açıklamasında miras yedi gibi devlete ait tüm teşekküllerin satıldığına değinen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet H. Kepekçi, "Hükümetin kemer sıkma planına bakılırsa, gelecek günlerde zamlar sağanak şeklinde devam edecek" şeklinde konuştu. Dr. Kepekçi açıklamasını şöyle sürdürdü: "Hükümetin ekonomi bürokratları tam 37 maddelik kemer sıkma planı hazırladılar. Diyeceksiniz ki millette bel mi kaldı ki kemer sıkılacak. 'Miras yedi' misali, devlete ait teşekküllerin elden çıkması hatta toprakların bile satışından sonra, sıranın tekrar tekrar millete gelmesi kaçınılmaz olmaktadır. Millet ise 'kendim ettim kendim buldum' psikolojisinin sessizliğinde çırpınışına devam etmektedir. Gelen zamların akaryakıtla, değerli kağıt bedellerinin artışı ile, cep telefonları ile, sağlık alanı ile sınırlı kalacağı zannediliyordu. Kemer sıkma planına bakılırsa, gelecek günlerde zamlar sağanak şeklinde devam edecek."
Sağanak değil, zam tufanı!Yurt dışına çıkış harcına ve köprü ücretlerine yapılan zamların vatandaşı doğrudan ilgilendirdiğini söyleyen Dr. Ahmet H. Kepekçi şöyle konuştu: Yapılması planlanan mali tedbirler vatandaşın direkt günlük meşgalesiyle ilgili. Yurt dışına çıkış harcı arttırılacak, vurun abalıya misali hususi aracı olanlara, emlakları olanlara vergi artışı yapılacak. Yol ve köprü ücretleri arttırılacak. Vatandaşın sağlığı ile, sağlık emekçisinin alın teriyle yine oynanacak. İlaçta katılım payı yükseltileceği gibi, sağlık personelinin döner sermayeden aldığı paraya da göz dikiliyor. Öğretmenler ve diğer memurlar da paketten nasibini alacağa benziyor. Daha çok ders verecek ve daha az para alacak, memurların ise toplu görüşme pirimleri kaldırılacak. Sıradan vatandaş bu tufandan fazlasıyla nasibini alacak, sokak aydınlatma bedeli bile tüketicilere yansıtılacak. Düşünülen tedbirler bunlarla sınırlı değil. Memurların yanında işçilerin, emeklilerin maaş zamlarını azaltmaya dönük tedbirler paketin içinde yer alıyor. Sosyal yardımlar, özürlülere verilen destekte indirim planlanıyor."
Tüketicinin belini hükümet büktüHükümetin atmayı planladığı adımların Türkiye ekonomisine zarar vereceğini sözlerine ekleyen Dr. Ahmet H. Kepekçi, "Bütün vatandaşımızın geriye kalan alım gücü tamamen tekenecek" diye konuştu. BTP Genel Başkan Yardımcısı şunları söyledi: "Dikkat edilirse, hükümetin bu planı tüketim kesiminin biraz daha beli bükmüş oluyor. Bunların hepsi uygulansa Türkiye ekonomisine faydadan çok zarar getirecektir. Memur, işçi, emekli, özürlü hâsılı bütün vatandaşımızın geriye kalan alım gücü tamamen bitirilecektir. Zaten bugün yaşanan küresel ekonomik krizin sebebi, tüketicinin alım gücünün azalmasından kaynaklanmaktadır. Tüketim olmayınca veya tüketilen kalemin ücreti ödenemeyince kriz ortaya çıkmakta, üretim ve istihdam da bundan menfi etkilenmektedir."
Hükümet ekonomiyi yönetemiyorHükümetin ekonomiyi yönetemediğini söyleyen Dr. Kepekçi, "Atılan adımlar ülkede sosyal patlamalara davetiye çıkartmaktadır" dedi. Dr. Ahmet H. Kepekçi şunları söyledi: "Hükümet ekonomiyi yönetememektedir. Tabiri caizse yangına körükle gitmektedir. Çözüm değil kaos üretmektedir. Bu tedbirler aynı zamanda sosyal patlamalara davetiye çıkartmaktadır. Çözüm yine milletin elindedir. Bir an önce BTP' ye ve Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'a Milli Ekonomi Modeli'ni uygulaması için fırsat verilmelidir. Tüketim eksenli olan bu modelle tüketici desteklenerek hem alım gücü artacak buna bağlı olarak da üretim ve istihdam de artacaktadır. Dünyaca kabul gören bu modelden başka çözüm yoktur. Yanlışta ısrar milletin ve devletin geleceği ile oynamak anlamına gelmektedir."