logo
19 NİSAN 2024

İktidarın sözde Ermeni Soykırımı yanlışı

18.03.2005 00:00:00
* Şimdi bu büyük devleti sadece dışarıdan bu tip işgallerle değil bir de içeriden AB mantığı içerisinde azınlıklara bölerek, Ermeni soykırımı gibi iddialar ortaya koyarak çözmeye çalışan bir anlayış var. Siz ilk defa 2001 yılında, 7 Nisan, 20 Mayıs, 10 Haziran'da, Trabzon, İstanbul, Ankara'da yapılan büyük "soykırım iddialarını red ve ulusal bağımsızlık" mitingleri yaptınız. O dönemde hem devletimizi, hem milletimizi uyardınız. Dört yıl önce "Türkiye'nin önüne bu iddia gelecek. Şimdiden hazırlıklı olun. Buna karşı milletçe ve devletçe duralım" dediniz. Şimdi zaman sizi haklı çıkardı. AB, bu iddiayı bu günlerde Türkiye'nin önüne yeni bir şart olarak koyuyor. Kimileri bunu yeni keşfetmiş durumda. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Prof. Dr. Haydar Baş- 2001 yılında hatırlarsanız Fransa, Türkiye'yi tel'in kararı alıyor. Meclisi soykırımı kabul kararı çıkartıyor. Türkiye'de de kimsenin sesi çıkmıyor. O tarihlerde ABD'de çeşitli eyaletlerde de bu kararların alınması gündeme geliyor. Bütün bunlara baktığımız zaman dünyada Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı organize edilen bir kuşatma harekâtı var. Bu, sadece Ermeni soykırımı harekâtını kabul etme ile de sınırlı bir olay değildi. Ama 2001 yılında çıbanbaşı oradan çıkmıştı. O zaman dedik ki bu sadece böyle kalmayacak. Arkası gelecek. "Soykırımı kabul et, tamam" diyorlar. Peki madem başka bir talebin yok, niye benden bu soykırımı kabul etmemi istiyorsun? Bunun ardındaki talep toprak davasıdır, artı tazminat davasıdır. Yani bunun bu şekilde gelişeceğini tahmin etmemek hiç mümkün değildir. O günün şartlarında Türk siyasetinde Başbakan zannedersem sayın Yılmaz'dı. Biz bunları da ikaz etmeye çalışmıştık. Onlara da doküman göndermiştik. Yapılan olaylar sıradan olaylar değil yarın başımıza ciddi belalar açacak olaylardır, demiştik. Onun için hadiselere bakıp hem siyaset olarak gerekli tedbirleri almak hem kamuoyu olarak milleti hazırlamak lazımdı.

Soykırım diye bir şey yok

Şimdi "Efendim, soykırım" diyorlar. Türkler, bilmem nerede Ermenileri katletmişler! Böyle bir şey yok. Ben bunu bazı konuşmalarımda delilleriyle detaylandırdım. Olayın aslı şu: Ermeni teşkilatlarının, Hınçak, Taşnak teşkilatlarının organize ettiği, ayaklandırdığı Ermeniler ki bunlar millet-i sadıka diye de ünvan almışlardı; kışkırtmalar neticesinde, baskınlar yapıyorlar, evleri basıyorlar, yolları kesiyorlar, öldürülenler Türk vatandaşları oluyor. Yani Türkler, Ermeniler tarafından öldürülüyor. İşte bu yol kesen, ev basan insanlara karşı çıkılmıştır. Buna bizim dilimizde mukatele denir. Bu, karşılıklı vuruşmadır. Bu vuruşmada senden de adam gidecek, ondan da adam gidecektir. Burada bir soykırım diye bir şey yok. Bugün siyasetten beklenmesi gereken tavır, "Bu mukateledir. Biz, ölenlerin hiç birini kabul etmiyoruz. Ama bu mukatelede müsaade et de benim elim taş toplamıyor, ben de üzerime düşeni yapayım. Nitekim de bu yapılmıştır" diyeceği yerde "biz tarihçileri getirelim konuşturalım" diyorlar. Sayın muhalefetin de ki CHP müntesiplerine, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partidir, saygımız, sevgimiz vardır, o düşünceye olan tavrımız tamamen saygı, hürmet doludur, ama bu tip politikalarda takındığı tavrı da anlamış değilim. Yani sen milli duruşunu ortaya koyup bağımsızlığını avaz avaz bağırman gerekirken "Eee, biz iktidarla beraber olalım, tarihçileri davet edelim" diyorsun. Sen neyi tartışıyorsun? İki tane tarihçi geldi. Hasbelkader kendisine göre deliller ibraz etti, diye kabul mü edeceksin? Burada ben sadece iktidarı değil muhalefeti de ayıktırmak istiyorum. Muhalefetin bu tavrı kesinlikle doğru değildir. İktidarın zaten tepeden tırnağa bu konulardaki tavrı yanlıştır. Günümüze kadar uyguladığı politika da tamamen azınlık politikasıdır. AB'nin bastırmasıyla "uyum yasaları çıkartıyoruz" adı altında yaptıkları iş tamamen bölücülere, azınlıklara imkan ve fırsat tanımaktır. Biz, bu topraklar, bu coğrafya üzerinde yaşayan insanların hakkı olmasın demek istemiyoruz. Hâşâ! Her insanın can, mal, namus, din ve vicdan emniyetine ihtiyacı vardır. Madem ki bu insanlar bizim tasarrufumuzdadır. Bunları biz doya doya yaşatmak mecburiyetindeyiz. Ama senin şu veya bu etnik gruptan olmanı öne çıkartacak bir hakkı vatandaşlık hakkı diye vermeye kesinlikle kimsenin hakkı yoktur. Eğer bir hak verilecekse bu milletin tamamına verilmesi lazımdır. A grubuna, B grubuna verilmesi diye bir şeyin söz konusu olmaması lazımdır. Fakat şu anda gördüğümüz, iktidarın uyguladığı politika azınlık politikasıdır. Bunun neticesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, vatanının, coğrafyasının maalesef taksimatı söz konusudur. Sanki öyle bir düşünce, öyle bir tavırla hadiseler tezgahlanıyor ki bunların hukuki alt yapısı hazırlanıyor. Kısacası bu iktidar, bu hükümet bu konularda tamamen yanlış yapıyor. Yanlıdır diyemeyeceğim. Yanlı olabilmesi için suiniyetinin olması lazım. Kalbini bilemediğimiz için bunu bilemiyoruz. Ama fiilen çok ciddi yanlışlar içeren bir eylemin içinde bulunduğunu ifade etmek istiyorum.

İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.