AB'nin en etkili ismi Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye'deki AB'cilerin gözünün içine baka baka "Hıristiyan Demokratik Birliğin başkanı olarak ben tabii ki imtiyazlı bir ortaklıktan yanayım." dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, cuma günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) işbirliğinde Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Türk-Alman Ekonomi Forumu'na katıldı.
Alman şirketleri de 'özelleştirme yağmasından' istifade etmeliForumda konuşan Merkel, Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmeleri yakından takip ettiğini belirterek, "Türkiye'de son yıllarda neler meydana geldiğini hep birlikte gördük. Özelleştirme çalışmaları konusunda Alman delegasyonuna bazı konularda acele etmemiz gerektiğini söylemem gerekiyor. Alman şirketlerine de şans veriliyor fakat biz burada çaba sarf etmeliyiz. Türkiye'deki özelleştirmelere daha fazla ilgi göstermeliyiz" dedi. Merkel, bu sözleriyle Alman şirketlerine Türkiye'de yağmaya dönüşen özelleştirme çalışmalarından pay almaları çağrısında bulundu. Angela Merkel, çok sayıda Alman şirketinin Türkiye'de faaliyette bulunduğunu, çok sayıda Türk şirketinin de Almanya'da faaliyette bulunduğunu söyledi. Bütün bunların, bağların çok sıkı olduğunu gösterdiğini belirten Merkel, vize şikayetleri konusunda, "Türklere vize vermekte zorluk çıkarmıyoruz. Bu tür şikayetler mutlaka elçiliğe bildirilsin. Ürün nakliyatında dar boğaz var. Kapasiteler yüzde 30 oranında artırıldı. Bu kotanın yeterli olmaması halinde AB talimatları kapsamında bunu biraz daha artırmaya çalışacağız. Bunu birden bire artırmanın anlamı yok" diye konuştu.
Rumları tanıma ön şartAngele Merkel, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda da açıklamalarda bulundu. Üyelik müzakerelerinin sürdüğünü belirten Merkel, "Sayın Erdoğan ve ben, bu konu hakkında çok sık konuştuk. Bu açık görüşmeler, bizim karşılıklı itimadımızı da güçlendirdi. Hıristiyan Demokratik Birliğin başkanı olarak ben tabii ki imtiyazlı bir ortaklıktan yanayım. AB yolunda Türkiye'ye verdiğimiz vaatlere bağlı kalacağız. Hiç şüphe yok ki, bir çok taraftan bu yoldaki adımlar hakkında bilgiler edindim. Ayrıca Ankara Protokolü'nü Türkiye'nin önüne engel olarak koymuyoruz. Ankara bu protokolü imzaladı. Biz bu konuda Türkiye'nin önüne engel koymak istiyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, cuma günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) işbirliğinde Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Türk-Alman Ekonomi Forumu'na katıldı.
Alman şirketleri de 'özelleştirme yağmasından' istifade etmeliForumda konuşan Merkel, Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmeleri yakından takip ettiğini belirterek, "Türkiye'de son yıllarda neler meydana geldiğini hep birlikte gördük. Özelleştirme çalışmaları konusunda Alman delegasyonuna bazı konularda acele etmemiz gerektiğini söylemem gerekiyor. Alman şirketlerine de şans veriliyor fakat biz burada çaba sarf etmeliyiz. Türkiye'deki özelleştirmelere daha fazla ilgi göstermeliyiz" dedi. Merkel, bu sözleriyle Alman şirketlerine Türkiye'de yağmaya dönüşen özelleştirme çalışmalarından pay almaları çağrısında bulundu. Angela Merkel, çok sayıda Alman şirketinin Türkiye'de faaliyette bulunduğunu, çok sayıda Türk şirketinin de Almanya'da faaliyette bulunduğunu söyledi. Bütün bunların, bağların çok sıkı olduğunu gösterdiğini belirten Merkel, vize şikayetleri konusunda, "Türklere vize vermekte zorluk çıkarmıyoruz. Bu tür şikayetler mutlaka elçiliğe bildirilsin. Ürün nakliyatında dar boğaz var. Kapasiteler yüzde 30 oranında artırıldı. Bu kotanın yeterli olmaması halinde AB talimatları kapsamında bunu biraz daha artırmaya çalışacağız. Bunu birden bire artırmanın anlamı yok" diye konuştu.
Rumları tanıma ön şartAngele Merkel, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda da açıklamalarda bulundu. Üyelik müzakerelerinin sürdüğünü belirten Merkel, "Sayın Erdoğan ve ben, bu konu hakkında çok sık konuştuk. Bu açık görüşmeler, bizim karşılıklı itimadımızı da güçlendirdi. Hıristiyan Demokratik Birliğin başkanı olarak ben tabii ki imtiyazlı bir ortaklıktan yanayım. AB yolunda Türkiye'ye verdiğimiz vaatlere bağlı kalacağız. Hiç şüphe yok ki, bir çok taraftan bu yoldaki adımlar hakkında bilgiler edindim. Ayrıca Ankara Protokolü'nü Türkiye'nin önüne engel olarak koymuyoruz. Ankara bu protokolü imzaladı. Biz bu konuda Türkiye'nin önüne engel koymak istiyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor."