Türkiye'nin, hedefinin ve amacının, sorunun savaşsız çözümlenmesini sağlamak olması gerektiğini vurgulayan Baykal, bir savaş olasılığında Türkiye'nin çok ciddi bir bedel ödeyeceğini anlattı. Baykal, "Savaşın bedeli Türkiye için çok ağır olur. Manevi bedeli de ağır olur, maddi bedeli de ağır olur. Bu bedelin, öyle 3, 5 milyar dolarla da telaffuz edilmesi söz konusu bile değildir" diye konuştu. Baykal, Irak'ta savaşın olup olmayacağına, "Türkiye'nin yararlarıdışındaki düşüncelerin yön vereceğini" kaydederek, şöyle konuştu: "Eğer Türkiye'ye rağmen bir savaş kararı çıkacaksa bu konuda iki konuya dikkat etmek lazım: Birincisi, bu savaşta, uluslararası hukuki bir temel dayanak alınmalıdır. Türkiye, daima uluslararası hukuka saygılı ve bağlı olmuştur. Kıbrıs'taki müdahalesinin altında uluslararası hukuk vardır. İkincisi ise uluslararası hukuka uygun bir müdahale ortaya çıkacaksa da Türkiye'nin dikkatli olması gereken nokta şudur: Böyle bir müdahalenin cephesi haline, askeri karargahı haline Türkiye gelmemelidir. Irak'a yapılacak askeri müdahale eğer Türkiye'yi cephe haline getirirse, bu çok vahim bir tablo ortaya çıkarır. Bir ülkenin coğrafyasının kullanılması, bu ülkenin askerinin kullanılması kadar o ülkeyi sorumlu kılar. Suriye'de Öcalan'ın karargahının bulunmasını, Türkiye olarak, Suriye'nin Türkiye'ye davranışını, düşmanca davranış olarak değerlendirmiştik.
Türkiye'nin coğrafyasının, bir ülkeye karşı harekatın karargahı haline gelmesi, o ülkeye karşı Türkiye'yi doğrudan taraf konumuna getirir."
"Herkes iyi değerlendirmeli"
"Bizim coğrafyamız, bizim sorumluluğumuz altındadır" diyen Baykal, bu coğrafyanın nasıl kullanılacağının daima Türkiye tarafından kararlaştırılacağını söyledi. Baykal, bu konudaki sözlerini, "Ve Türkiye topraklarında, coğrafyasında iki ayrı ordu, iki ayrı bayrak, iki ayrı egemenlik kesinlikle kabul edilemez. Bunu herkesin çok iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum" diye tamamladı.