logo
15 MART 2024

Kanadoğlu: Erdoğan Siirt'ten aday olamaz

08.01.2003 00:00:00
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 3 Kasım'da yapılan seçimlerde milletvekili adayı olma niteliklerini taşımayanların, Siirt'te yapılacak seçimlerde aday olmasının da mümkün olmadığını bildirdi. Kanadoğlu, yaptığı açıklamada, Anayasa veya yasalarda yapılan veya yapılacak değişikliklerle, seçilme yeterliliğinin kazanılmasının Siirt seçimlerinin yenileme, tekrar ve devam özellikleri yönünden hüküm ifade etmeyeceğini kaydetti. Kanadoğlu, bu değişikliklerin hüküm ifade etmesinin, ilerideki bir tarihte yapılacak ara seçimin beklenmesi gerektiğini belirtti.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'ten aday olup olmayacağı konusunda son kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek. YSK'nın bu konuda vereceği karar kesin olacak.
İsrail alçaklığının son örneği
Yardım bekleyenleri kasten hedef alıyor
'Senin ışıkların hiç yanmıyor takip ediyorum'
Komşularını bağırarak sahura kaldırdı
Adana'dan İstanbul'a götürülürken yakalandı
At ve eşek etinden sucuk yapacaklardı
İsrail muhalefetinden Netanyahu'ya tepki
'ABD'deki destekçilerimizi kaybediyoruz'
Fenerbahçe çeyrek finalde
Kadıköy'de tur coşkusu
Konya Jet Üssü'nde acı tablo
15 yılda 8 şehit
İki aşiretten toplu transfer
CHP'den istifa edip AKP'ye geçtiler
Depremden en çok etkilenecek ilçeleri açıkladı
Naci Görür'den İstanbul uyarısı
'Para benim' diyen vekile teslim edildi
250 bin doların sahibi kim?
Pist tamirinde görevli personel şehit oldu
Konya'da askeri eğitim uçağı düştü
BTP İstanbul Adayı'ndan 'İstanbul depremi' uyarısı
"Halkımızı mücadeleye davet ediyorum"
Tarihçesi işgal yıllarına dayanıyor
14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun
İsrail Gazze'de yardım bekleyenlere ateş açtı
6 ölü, 83 yaralı
Türkiye'de şubatta 94 bin konut satıldı
Yabancılara satış yüzde 45 azaldı
İsrail alçaklığının son örneği
Yardım bekleyenleri kasten hedef alıyor
'Senin ışıkların hiç yanmıyor takip ediyorum'
Komşularını bağırarak sahura kaldırdı
Adana'dan İstanbul'a götürülürken yakalandı
At ve eşek etinden sucuk yapacaklardı
İsrail muhalefetinden Netanyahu'ya tepki
'ABD'deki destekçilerimizi kaybediyoruz'
Fenerbahçe çeyrek finalde
Kadıköy'de tur coşkusu
Konya Jet Üssü'nde acı tablo
15 yılda 8 şehit
İki aşiretten toplu transfer
CHP'den istifa edip AKP'ye geçtiler
Depremden en çok etkilenecek ilçeleri açıkladı
Naci Görür'den İstanbul uyarısı
'Para benim' diyen vekile teslim edildi
250 bin doların sahibi kim?
Pist tamirinde görevli personel şehit oldu
Konya'da askeri eğitim uçağı düştü
BTP İstanbul Adayı'ndan 'İstanbul depremi' uyarısı
"Halkımızı mücadeleye davet ediyorum"
Tarihçesi işgal yıllarına dayanıyor
14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun
İsrail Gazze'de yardım bekleyenlere ateş açtı
6 ölü, 83 yaralı
Türkiye'de şubatta 94 bin konut satıldı
Yabancılara satış yüzde 45 azaldı

Milli Eğitim Bakanı Tekin'den müfredat açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gaziantep'te öğretmenler ve okul yöneticileriyle iftar programına katıldı. Bakan Tekin, "Müfredat çalışmalarındaki seyreltme ile ilgili hususun önemli gerekçeleri var" dedi.
14.03.2024 21:35:00
İhlas Haber Ajansı
Milli Eğitim Bakanı Tekin'den müfredat açıklaması
Milli Eğitim Bakanı Tekin'den müfredat açıklaması

Bir dizi program ve açılış töreni için Gaziantep'te bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir restoranda düzenlenen "Öğretmenler ve Okul Yöneticileri ile İftar" programına katıldı. Programda konuşan Bakan Yusuf Tekin, müfredatı sadeleştirmenin önemine değinerek gerekçeleri hakkında bilgi bilgi verdi.

"Odağımızda öğretmenlerimizin haysiyet, itibar ve onurlarını koruyucu tedbirler var"
Programda önemli açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, "Bir hususu özellikle belirtmek istiyorum arkadaşlar. O da şu, Haziran ayından beri yaptığımız işlerin hemen hemen tamamının odağında öğretmen arkadaşlarımızın mesleki haysiyet, itibar ve onurlarını koruyacak tedbirler almak var. Attığımız her adımda bu hususları gözeterek hareket ediyoruz" dedi.

"Müfredat çalışmalarındaki seyreltme ile ilgili hususun önemli gerekçeleri var"
Eğitim-öğretim müfredatını ile seyreltme çalışmaları ile ilgili de konuşan Bakan Tekin, "Son günlerde çok tartışma konusu olan hususlardan bir tanesi müfredatla ilgili çalışmalar, müfredatla ilgili tartışmalar. Orada da yine aynı şekilde yaptığımız müfredat çalışmalarının başka diğer sebeplerinin yanında bir tanesi de şu arkadaşlar. Şimdi kazanım sayımız fazla derslerde. Haftalık ders saatimizi yetersiz buluyor öğretimlerimiz. Hal böyle olunca, öğrencilerimizin kazanımlarla ilgili çıktıları arzu ettiğimiz düzeyde olmuyor, toplumun da arzu ettiği düzeyde olmuyor. Çocuk başarısız oluyor çünkü yaşının pedagojik gerekliliklerinin üstünde bir kazanım yüklemeye çalışıyoruz. Çocuk başarısız. Çocuk başarısız olduğu için otomatikman öğretmen de başarısız. O yüzden biz diyoruz ki hem çocuklarımıza fazla yüklemeyelim, alabilecekleri şeyi verelim, hem de öğretmenlerimizin öğrencilere anlatması gerektiği şeyleri en iyi koşullara kaynatabileceği zaman aralığını kendilerine tanımış olalım. Dolayısıyla müfredat çalışmalarındaki seyreltme ile ilgili hususun önemli gerekçelerinde bir tanesi de bu. Biz 1 milyon 200 bin kişilik bir maarif ailesi olarak bütün bu sorunların üstesine rahatlıkla gelebilecek düzeydeyiz. Hep beraber geleceğiz inşallah" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından program toplu fotoğraf çekimi ve öğretmenlerin Bakan Yusuf Tekin hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu. Programa Bakan Yusuf Tekin'in yanı sıra Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, İl Milli Eğitim Müdürü Yasin Tepe, ilçe milli eğitim müdürleri, öğretmenler ve kent protokolü katıldı.

Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da depremden en çok etkilenecek ilçeleri açıkladı

Türk jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli bir şehrin inşa edilmesi gerektiğini belirterek, İstanbul'da beklenen depremin büyüklüğünün 7.2 ile 7.6 arasında olabileceğini belirtti.
14.03.2024 15:31:00
İhlas Haber Ajansı
Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da depremden en çok etkilenecek ilçeleri açıkladı
Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da depremden en çok etkilenecek ilçeleri açıkladı
Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, TGRT Haber'de Medya Kritik programında muhtemel Marmara depremi ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Naci Görür, '1766 yılında 3 ay arayla fay hatları kırılmış, dolayısıyla İstanbul'da 3 ay arayla 7 ve 7'nin üzerinde iki depremle karşı karşıya kalmıştır. Bu oldukça tehlikeli bir konudur. Fay hatlarının ikisi birden kırılırsa, 7.5 ve 7.6'ya kadar çıkma ihtimali var. Bu tehlike karşılığında 1999 yılından bu yana yapılan araştırmalarda, depremler ve depremlerin neden olabileceği olaylar, İstanbul'un nasıl tepki vereceği, nerelerde çaresiz kalacağı, en fazla kayıpların nasıl olacağı uzun zamandır çalışılıyor. Şahsen benim başkanlığımda, bütün Marmara Bölgesi'nde 8 tane uluslararası gemiyle, Türk gemisi de içlerinde var. Bu çalışmaları yaptık. İstanbul'un neresinin zafiyet içerisinde olacağını, zayıf karnımızın neler olduğunu, hangi bölgeler olduğu biliniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı umarım ki, kenti depreme hazırlamak için gerekenleri yapacaktır. Bu gerekenlerin arasında da kentin, bileşenleri vardır. Kent depreme rastgele hazırlanmaz. Bugünkü siyasilerin, önemli bir kısmının düşündüğü gibi İstanbul'u depreme hazırlamak deyince, hemen akıllarına yapı stoku geliyor. Yapı stokunun gelmesinin de nedenleri var. İnşaat, güzel binalar yapılıyor. Halk memnun, müteahhit memnun, belediye başkanı memnun. Elbette güzel, kentin yapı stokunu yenilemek deprem için de iyidir. Zararı azaltır. Ama İstanbul'u sade yapı stokuyla depreme hazırlamak mümkün değil. Kentin bütün bileşenlerini, halkı, alt yapıyı, yapı stokunu, ekosistem ve çevreyi, ekonomiyi aynı anda bütünleşik olarak depreme hazırlarsanız, kenti depreme hazırlamış olursunuz' dedi.

'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları depremi ciddiye alıyorlar'

Bir belediye başkan adayının ekibinde ben yer almadığını ifade eden Prof. Dr. Naci Görür, 'Benimle hemen hemen bütün belediye başkanı adayları görüştüler. Muhalefet, ana muhalefet ve iktidar partisinde olanlar da dahil. Kimi danışmanlık, kimi birlikte çalışmayı teklif etti. Ben bir bilim adamıyım. Dolayısıyla siyaset üstü kalma gibi bir zorunluluğum var. Benim sesimin herkese ulaşması lazım. Hangisi olursa olsun her birine, 'benim bilgime ihtiyaçları varsa tüm bilgilerimi vermeye hazırım'. İstanbul'da da değil farklı şehirlerden de beni çağırıyorlar. Ben Türkiye'nin hemen hemen çoğu yerine gidiyorum. Bir kenti nasıl dirençli yaparız onu anlatıyorum. Zaten çözüm de deprem dirençli kentlere sahip olmak. Sağlam kentler kurmak için uğraşılmalı, vitrin siyaseti yapılmamalı. Bu dönemde başkan adayları depremi ciddiye alıyorlar. Bu seçimde beni en çok da memnun eden şey bu. Eskiden bu kadar değillerdi. İşin ciddiyetle sürdürülmesi lazım' ifadelerini kullandı.

'İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve merkezi hükümet arasında uyum yok'

Siyasetin bir tarafa bırakılarak deprem çalışmalarının yapılması gerektiğini vurgulayan Görür, 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve merkezi hükümet arasında uyumlu bir çalışma yürütülmüyor. Bütün dünyada İstanbul gibi büyük bir kenti, iki güç bir arada olmak suretiyle hazırlayabilir. Burada artık siyaset, farklı parti, bizden, sizden diye bir şey düşünülmemesi lazım. İnsanlarımızın can güvenliği önemli. Nihayetinde milyonlarca insan yaşıyor. Koca İstanbul'u deprem dirençli şekilde İBB tek başına yapamaz. Hükümette, belediye olmadan yapamaz. Dolayısıyla bu konularda siyaset keşke bir tarafa bırakılabilse ve güç birliği yapılsa. İBB ve merkezi hükümet arasında hiç birlikte hareket etme yok. İBB'nin yaptığı KİPTAŞ var, onun da belirli bir bütçesi var. Ben hep, 'neden KİPTAŞ ile AFAD birlikte çalışmıyor' diye düşündüm. Bu halka güven verecektir. Bunu şimdilik göremiyorum ama belediye başkanlarının da işi ciddiye aldığı da bir gerçek. Söylemleri de ortadadır. İmamoğlu, İstanbul'un en büyük sorununun deprem olduğunu sürekli söylüyor. Aynı şekilde Murat Kurum da onları söylüyor. Halkı ikna etmeye çalışıyor. Ben söylemlerde bir sorun görmüyorum. Dedikleri yapılırsa, İstanbul deprem açısından çok şey kazanacaktır' şeklinde konuştu.

'Bizim derhal deprem dirençli kentlere yönelmemiz lazım'

Deprem dirençli kentlere yönelmek gerektiğini söyleyen Görür, 'Japonya'da geçtiğimiz günlerde 7.6 büyüklüğünde deprem oldu ve 120 kişi tesadüfen öldü. Biz her depremde 20 bin, 50 bin civarında ölüm veremeyiz. Bu dünyanın yadırgadığı bir durum ve bu bize yakışmıyor. Siyasilerin 'beka meselesi' dediği şeyleri anlamıyorum. Esas beka meselesi depremdir. Biz bu asrı nasıl çıkaracağız. Bizim derhal deprem dirençli kentlere yönelmemiz lazım. Yapacak her şeyimiz de var. Siyasi bir irade istiyorum. Siyaset üstü davranacak. Yasayı çıkarak, bakanlık bile siyaset üstü olacak. Biz 10 - 15 senede ülkeyi deprem dirençli hale getirebiliriz. Marmara Bölgesi'nde daha çok korkuyorum. Sebebi de, GAYRİ Milli Safi Hasıla'nın yaklaşık yüzde 60'ını Marmara Bölgesi tedarik ediyor. Bu bölge de ekonominin çarkları, Güneydoğu Bölgesi'ndeki gibi durursa, Türkiye diz üstü çöker. Türkiye'nin bırakın ekonomik bağımsızlığını, siyasi bağımsızlığını bile tartışır duruma geliriz' diye konuştu.

'Tarihte Marmara'da farklı büyüklükte depremler olmuş ki yine olacak'

Marmara Bölgesi'nde depremin olacağına dair belirtiler bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Naci Görür, 'Karadan geçen ayrı ayrı fay hattı yok. Deniz içinden Körfez'den giren ve Tekirdağ'dan çıkan, uzunluğu 160 kilometre olan Kuzey Anadolu Fayı'nın Kuzey kolu var. Deprem tam burada. İstanbul'u karadan büyük ölçüde etkileyecek faylar yok. Kimi depremciler-yer bilimciler fay tartışması yapıyor. Çok merak ediyorsan bilimsel araştırmayı yap kardeşim. Halkın huzuruna çıkıp fayı konuşuyor. Biz bir şey biliyoruz ki, tarihte Marmara'da belli büyüklükte depremler olmuş ki yine olacak. Olacağına dair belirtiler de var. 1999 depremi oldu ve 1912'de de Şarköy depremi oldu. 1766'dan beri Gölcük ile Şarköy arasında deprem olmadı. Biz buna 'deprem boşluğu' deriz. Jeoloji de bir kural var. Bir yerde deprem boşluğu varsa, o boşluk doldurulmak zorundadır. Bu kadar belirginken bu arkadaşların bu konuşmalarını yapmasını anlamıyorum. Biz bir depremi bekliyoruz' dedi.

'Marmara'da 7 ve üzerinde deprem olma ihtimali yüzde 47'

İstanbul'un uzatmaları oynadığını söyleyen Görür, '6 sene içinde artı-eksi olarak, 10 sene içinde deprem olması bekleniyor. Biz uzatmaları oynuyoruz. Çok fazla bekleyecek durum yok. Marmara'da 7 ve üzerinde deprem olma ihtimali yüzde 47. Bizim deprem öncesinde ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini konuşmalıyız. İş 'yat-çök-kapan'dan ibaret değil. Bunun ötesine gitmek lazım. Vatandaş önce oturduğu yer, deprem dirençli mi diye ölçtürecek. Kiminle görüşmesi gerektiğini bilecek. Belediyeler ve bakanlıkta bu hizmeti verecek. Vatandaşlar ve devlet el ele verip bunun üstesinden gelmelidir. Depreme hazır olmanın en önemli bileşeni biri halktır. Bir halkı deprem bilinçli, deprem kültürlü, deprem anlayışlı yapılmadığı sürece kent depreme hazırlanmaz. Belediye başkanları arkasını döndüğü zaman, halk 10 tane kaçak bina yapar. 15 tane de kaçak balkon yapar. 3 tane kat yapar. Filizleri bırakır, yarın kızım evlenecek ona ev yaparım diye düşünür. Seçim geçer, 4. katı da çıkar. Bunu kötülüğünden yapmıyorlar. Bilmiyorlar, anlamıyorlar. Zararın oradan geleceğini düşünmüyor. Şu an İstanbul'da deprem olsa, 11 ilin toplamından daha fazla can ve mal kaybı olur. İstanbul depreminde 50 binden fazla can kaybı olabilir. İleri teknolojik toplumları olanlar bu depremlerde fazla ölüm verenleri geri kalmış olarak görüyor. O toplumda muhakkak bir sorun var diye düşünüyorlar. Bir ölçü de haklı olabilirler. Kendi insanımız, çoluk çocuğumuzu korumamız lazım. Bir kenti deprem bilincinde, kültüründe ve depreme dayanıklı, bütün bileşenleriyle yaparsan, o kent ileriye dönük gelişerek gider. Bu faylar 13 milyon senedir deprem üretiyor ve milyonlarca yıl da üretecek. Bu bitti diyeceğimiz bir olay değil' ifadelerinin kullandı.

'İnsanları İstanbul'dan, Anadolu'ya gitmeye teşvik edeceksin'

Devletin deprem projesi hakkında konuşan Naci Görür, 'Celal Şengör, dahilik ve deha arasında düşünce tarzı olan bir bilim insanı. Celal öyle ülkeyi, terk etmez. Zaten isteseydi yurtdışında olabilirdi. Şimdiye kadar giderdi. Zaten 'İstanbul'dan gideceğim' derken Çanakkale'den bahsediyor. İstanbul'da nüfus artarsa depremde daha fazla can kaybı olarak geri döner. İstanbul'da 600 bin bina yapacaksanız, 600 bin binayı da yıkacaksın. Yeşil alana dönüştüreceksin. Deprem toplanma alanını dönüştürülmesi lazım. İstanbul'da bina yapmayacaksın, İstanbul'da nüfusu azaltacaksın. Mümkünse insanları İstanbul'dan, Anadolu'ya gitmeye teşvik edeceksin ve destek vereceksin. Sanayiyi İstanbul'dan seyreltip, Anadolu'ya taşıyacaksın. Vatandaş iş, aş ve yer bulsa gidecek. Devletin en büyük projesi bu olmalı. Afetle de belli ölçüde mücadele ediyoruz. Vatandaş 30 sene sonrasını düşünemeyebilir ama devlet düşünmelidir' dedi.

İstanbul'da en fazla depremden etkilenecek ilçeler

Türkiye'nin her yeri deprem kuşaklarıyla dolu olduğunu aktaran Prof. Dr. Naci Görür, "Zamandan bağımsız, gün gelecek bir kalktığımız zaman insanlarımız bununla karşı karşıya kalabilir. Dolayısıyla insanlarımızın korkması değil, bir ayağa kalkması lazım. Bilinçlenmesi gerekiyor. Sahalara gelince, Avrupa Yakası'ndan özellikle kıyıdan 10 kilometre içerisindeki şeritte ve Silivri'ye kadar olan alan, depremde en fazla kayıp veren yerler olacaktır. Anadolu Yakası'nda ise kıyıdan başlayıp ve o 10 kilometrelik kuşak dolgu alanları etkilenecektir. 1999 depremi olduğunda bazı bölgelere gittik ve belediye başkanlarına 'imar ve iskan vermeyin' diye yalvardık. Zemin bozuk, sıvılaşma var. Nüfusu arttırmayın dedik. Tuzla ve çevresi, Kartal, Maltepe, Kadıköy'ün denize yakın alanları etkilenebilir. Kuzeye doğru gittikçe fazla bir sorun yok. Şöyle bir genelleme geçerli olabilir. Haritayı gözünüzün önüne koyun, ikinci boğaz köprüsüne paralel sağa sola çizgi çizin. Bu eğrinin güneyindeki alanlar depremden daha fazla etkileneceklerdir. Kuzey'inde yer alanlar ise görece daha az etkilenecektir. 7.2 ile 7.6 arasında deprem olacaktır ve bunlardan etkileneceklerdir. 1999 yılından beri bağırıyoruz, bizi kimse ciddiye almadı. Daha yeni yeni siyasetçiler bizi dinlemeye başladı" şeklinde konuştu.

Konya'da askeri eğitim uçağı düştü, pistteki personel şehit oldu

Konya'da askeri eğitim uçağı düştü, bölgeye çok sayıda ekip sevk edildi. MSB, çağın düştüğü bölgede, pist onarım çalışması yapan bir personelin şehit olduğunu bildirdi.
14.03.2024 14:10:00 / Güncelleme: 14.03.2024 14:10:15
Anadolu Ajansı
Konya'da askeri eğitim uçağı düştü, pistteki personel şehit oldu
Konya'da askeri eğitim uçağı düştü, pistteki personel şehit oldu
Konya'da askeri eğitim uçağının düştüğü bildirildi.

Alınan bilgiye göre, 3. Ana Jet Üssü'nde eğitim uçağı henüz bilinmeyen nedenle düştü.

Bölgeye çok sayıda sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi.

Pilotun uçak düşmeden önce paraşütle atladığı öğrenildi.

MSB'den açıklama: Pist onarım personeli şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Konya'da eğitim uçuşu esnasında kaza kırıma uğrayan Hava Kuvvetlerine ait uçağın düştüğü bölgede, pist onarım çalışması yapan bir personelin şehit olduğunu bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Konya'da eğitim uçuşu yapan Hava Kuvvetlerimize ait bir NF-5 uçağımız saat 12.51'de henüz bilinmeyen bir nedenle kaza kırıma uğramıştır. Kaza kırıma uğrayan uçağımızın pilotu atlayarak kurtulmuş, hastaneye sevk edilmiştir. Uçağın düştüğü bölgede pist onarım çalışması yapan bir personelimiz ise şehit olmuştur. Konuyla ilgili gerekli inceleme başlatılmıştır."

Bursa'da AKP'li vekilin ziyaret ettiği ev yandı

Bursa'da milletvekilinin köy ziyareti esnasında bir evde yangın çıktı
14.03.2024 10:38:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da AKP'li vekilin ziyaret ettiği ev yandı
Bursa'da AKP'li vekilin ziyaret ettiği ev yandı
Bursa'da milletvekilinin köy ziyareti esnasında bir evde yangın çıktı. Korku dolu anlar yaşatan yangın vatandaşların ve itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kısa sürede söndürülürken, Bursa AK Parti Milletvekili Refik Özen de geçmiş olsun dileklerini iletti.

Osmangazi ilçesi Güneybudaklar Mahallesi'ne giden Bursa AK Parti Milletvekili Refik Özen'in ziyareti esnasında müstakil bir evde yangın meydana geldi. Kısa sürede evi saran alevlere vatandaşlar hızla müdahale ederken, durum 112 ekiplerine bildirildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri yangını kısa sürede söndürmeyi başarırken, Milletvekili Refik Özen ise, vatandaşlardan bilgi alıp, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Refik Özen sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda; 'Bu akşam Osmangazi ilçemize bağlı Güneybudaklar Mahallesi ziyaretimiz sırasında çıkan yangın, mahalle sakinlerimizin ilk müdahalesi ve Büyükşehir itfaiye ekiplerimizin gayretleriyle başka binalara sıçramadan söndürüldü Can kaybı olmaması tesellimiz. Güneybudaklar mahalle sakinlerimize geçmiş olsun diyorum' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.