Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yabancıların eline geçtiğini dile getirerek, "Bu kaynaklar yok pahasına yabancı şirketlere satıldı" dedi.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomik kriz karşısındaki tavrını eleştirdi. Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: "Kriz alabildiğine milleti tam on ikiden vurdu. Sayın Başbakan diyor ki; 'kriz bize teğet geçecek.' Allah Allah. Amerika'da beyanat veriyor, 'Bizim bankalarımız çok sağlamdır. 2002'de biz bankalarımızı iyileştirdik' diyor. Şimdi güzel de, senin kaç tane bankan kaldı yahu? Yüzde 60'ı ecnebini eline geçti, paranın yüzde 90'ı onun. Sen hala bankadan bahsediyorsun."
Krizin nedeni tüketimin yok edilmesidir
"Krizin nedeni kapitalist sistemin vatandaşın tüketim gücünü yok etmesidir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "çare bu kesimi desteklemek, cebine vatandaşlık maaşı gibi sosyal devlet projeleriyle para koymaktır" diye konuştu. BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Cep boş. Ne oluyor o zaman? O arkadaşımız akşama kadar gelen müşterinin sadece hayır duasını alıyor. Müşteri, 'Allah sana hayırlı işler versin' diyor, çıkıyor. Böyle iş olur mu yahu? Şimdi yapılacak olan iş nedir? Bu milletin cebine parayı koymaktır. Siyasetçinin görevi budur."
IMF'ye geri dön, marş marş diyeceğim
Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye giderek IMF başkanından para istemesini de gündeme getiren Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Ben IMF'ye ne diyeceğim biliyor musunuz? Size kaç para borcumuz var? Mesela 10 milyar dolar. Gel IMF paranı al, geriye dön marş marş. Hiç endişeniz olmasın."
Kaynaklarımız yabancıların eline geçti
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, her konuşmasında üzerinde önemle durduğu kaynak konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yeraltı kaynaklarının toplam değerinin 3 katrilyon doları bulduğunu ifade eden Prof. Dr. Baş, "Bu kaynaklar yok pahasına yabancı şirketlere satıldı" dedi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Seka, Kâğıt Fabrikası, 3 milyon dolara satıldı. Şimdi 3 milyon dolara Seka'yı alanlar, arazisini bunun kat be kat fiyatına satmıyor."
Sosyal adaleti biz sağlarız
Konuşmasında Türkiye'nin milli ve dini bütünlüğünü bozmak için sahnelenen oyunlara da dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan projelerle sosyal adalet sağlanacak ve tüm oyunlar bozulacak" dedi. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Biz Altaylardan geldik. Bir dedenin evladıyız. Biri o, biri ben. Biri o, biri Laz. Biri o, biri Çerkez. Hepimiz bir şemsiyenin, bir dedenin evlatlarıyız. Dinimiz bir, milliyetimiz bir, medeniyetimiz bir. Kültürümüz, örfümüz, âdetimiz ve geleneğimiz bir. Bu kadar birlikteliğimiz varken fitnenin aramıza girip bizi bölmesine asla izin vermeyiz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
AKP’nin ‘muktedir’ olma başlığı: Yeni Anayasa
Bu devlet ve bu millet için ne yapmak istediniz de mevcut anayasa engel çıkardı?
Kartal finale uçtu
Maçın tek golünü Muci attı
İmamoğlu ekibi tepki gösterdi, Özel geri adım attı
Adaylık kavgası şimdilik yatıştı!
Adaylık tartışmalarına noktayı koydu
'Kendi adaylığımı dayatmam'
Şi Cinping ve Macron'dan ortak yazılı açıklama
İki lider, İsrail'in Refah'a saldırısına karşı
Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı
Baş başa 45 dakika görüştüler
Bahçeli'den Sinan Ateş davası açıklaması
'Yargılama derhal başlamalı'
CHP'li başkan yeğenini atamıştı
Tepki çeken atamadan vazgeçti
Eylem Tok baskısı yapılan muhabirden genel müdürüne yanıt
'Her şeyden haberiniz vardı'
Mısır'a açılan kapının Filistin tarafı İsrail'in eline geçti
Kadın cinayetleri, dünya genelinde ciddi bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve birçok ülkede kadınlar, cinsiyetlerinden kaynaklanan şiddetin kurbanı olmakta
07.05.2024 16:34:00 Önder Yılmaz
Kadın cinayetleri, dünya genelinde ciddi bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve birçok ülkede kadınlar, cinsiyetlerinden kaynaklanan şiddetin kurbanı olmakta. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yayımlanan 2024 Nisan ayı veri raporuna göre, Türkiye'de 32 kadın öldürüldü ve 13 kadın ölümü şüpheli olarak kaydedildi. Kadın cinayetleri sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde de önemli bir sorun. Dünya genelinde kadın cinayetleri oranlarına bakıldığında, Orta Afrika Cumhuriyeti 10.60 ile en yüksek orana sahip durumda. Bu ülkede kadınlar, cinsiyetlerine dayalı şiddetin en yüksek seviyelerine maruz kalıyor.
Türkiye'den kötü durumda olan ülkeler var
2021 yılı verilerine göre Türkiye'de 100.000 kadın başına düşen kadın cinayetleri oranı 1. Bu oran, Türkiye'nin kadın cinayetleri konusunda dünya genelindeki birçok ülkeden daha iyi bir durumda olduğunu gösterse de, her bir cinayetin arkasında yıkılan hayatlar ve aileler olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Dünya Bankası verilerine göre 100.000 kadın başına düşen kadın cinayetleri oranı Jamaika'da 9.3, Günay Afrika'da 9, Meksika'da 6.2, Brezilya'da 3.5, Rusya'da 3.3, Irak'ta 3, Hindistan'da 2.5, Ukrayna'da 1.9, Kazakistan'da 1.5 ve Azerbaycan'da 1.3 seviyesinde. Kanada, Finlandiya, Kosova ve Lübnan Türkiye'yle aynı orana sahipğ ülkelerden.
Önleme için çabalar sürüyor
Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve farkındalığın artırılması için ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli çabalar sürdürülüyor. Türkiye'de ve dünya genelinde kadın hakları savunucuları, hükümetleri ve toplumları, kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için daha etkili önlemler almaya çağırmakta. Ancak bu çabaların başarılı olabilmesi için yasaların etkin bir şekilde uygulanması gerekmekiyor. Sonuç olarak, kadın cinayetleri sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ortak sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Her bir kadın cinayeti, toplumların bu konudaki duyarlılığını ve mücadelesini artırmak için bir çağrı niteliğinde Türkiye'de ve dünya genelinde kadın cinayetlerine karşı verilen mücadele, sadece kadınların değil, tüm insanlığın güvenliği ve refahı için hayati önem taşıyor.
Teleferik kazasında sanıklar için 27'şer yıl hapis istendi
İddianamede, şüpheliler için 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
07.05.2024 13:17:00 İhlas Haber Ajansı
Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı, 174 kişinin de mahsur kaldığı teleferik kazasına ilişkin, aralarında Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de bulunduğu 5'i tutuklu 12 şüpheli için hazırlanan iddianame tamamlandı.
İddianamede, şüpheliler için 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Konyaaltı'da 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı, 174 kişinin de mahsur kaldığı teleferik kazasına dair, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 12 şüpheli için hazırlanan iddianame tamamlandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 36 sayfalık iddianamede 3'ü çocuk 16 müşteki ve suçtan zarar gören 146 kişi yer aldı.
İddianamede eski ANET Genel Müdürü ve mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'le birlikte genel müdür yardımcısı A.B.S., E.K.B., S.T., O.E., S.Y., S.K.'nin 'asli kusurlu', diğer şüpheliler O.K., K.K., H.A., A.A. ve Ö.E.'nin ise 'tali kusurlu' oldukları belirtildi.
İddianamede dikkat çeken bir detayda ise şüpheli S.K.'nin teleferik tesisinde elektrik teknikeri olarak çalıştığı, şüphelinin dosyasında ilkokul diplomasının yer aldığı ancak ustalık ya da mesleki yeterlik belgesinin bulunmadığı vurgulandı.
Şüphelilerin ifadelerinde suç isnadını kabul etmediklerini dile getirdiği iddianamede, şüphelilerin 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Rojda Altıntaş'tan kendisini işe çağıran DHA Genel Müdürü'ne yanıt: Her şeyden haberiniz vardı, dönmeyeceğim
"Her şeyden haberiniz vardı. Başka ses kayıtları veya görüntüler olup olmadığını merak ediyorsunuz. Bu sebeple her şeye rağmen DHA’nın resmî hesabından beni işe çağırmak zorunda bırakılmışsınız, ne kadar üzücü. Ancak işe dönmeyeceğim."
07.05.2024 12:00:00 Haber Merkezi
Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur C.'nin karıştığı ve Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine neden olduğu kazadan sonra Demirören Ailesi'nin kazanın haber yapılmaması için DHA muhabirini arayarak devreye girdiği iddia edildi. İddiaların ve paylaşımların ardından DHA Genel Müdürü Celal Korkut'tan açıklama geldi.
Korkut, DHA'nın resmi hesabından yaptığı açıklamada muhabiri Rojda Altıntaş'ın iddialarından haberinin olmadığını ve kazayı başından bu yana tüm ayrıntıları ile verdiklerini iddia etti.
Korkut, "Meslektaşım Rojda Altıntaş'ın kayda aldığı telefon görüşmelerinde tam olarak ne yaşadığını ve eğer varsa baskıyı benimle açıkça paylaşmasını beklerdim. Kendisine üzüleceği veya baskı altında hissedeceği bir durum olmadığını, bilakis haberi tüm yönleriyle takip edip yayınlamaya devam edeceğimizi söylerdim. Bir meslek büyüğü olarak kendisine ulaşamadığım için buradan sesleniyorum. Bir an önce işbaşı yapıp kaldığı yerden görevine devam etmesini bekliyorum." diyerek muahbirine yeniden işine dönmesi çağrısı yaptı.
Rojda Altıntaş: Her şeyden haberiniz vardı
DHA Genel Müdürü Celal Kokut'un açıklamasına muhabir Rojda Altıntaş'tan yanıt geldi.
Her şeyden haberiniz vardı. Başka ses kayıtları veya görüntüler olup olmadığını merak ediyorsunuz. Bu sebeple her şeye rağmen DHA'nın resmî hesabından beni işe çağırmak zorunda bırakılmışsınız, ne kadar üzücü. Ancak işe dönmeyeceğim. https://t.co/NNW6vFeHsS
Açıklamayı alıntılayarak sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Altıntaş, "Her şeyden haberiniz vardı. Başka ses kayıtları veya görüntüler olup olmadığını merak ediyorsunuz. Bu sebeple her şeye rağmen DHA'nın resmî hesabından beni işe çağırmak zorunda bırakılmışsınız, ne kadar üzücü." dedi.
Altıntaş, Korkut'un çağrısına rağmen işe dönmeyeceğini de belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Tekin: 20 bin öğretmen ataması yapılacak
"20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak."
07.05.2024 09:43:00 / Güncelleme: 07.05.2024 11:41:44 Anadolu Ajansı
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.