logo
19 NİSAN 2024

Küresel güçler memnun

25.04.2007 00:00:00
AK Parti'nin Çankaya Köşkü adayı Abdullah Gül, 4 yılı aşkın süredir yürüttüğü Dışişleri Bakanlığı görevinde Amerika ve Avrupa Birliği ile ilişkilere büyük önem verdi. Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün bakanlığı döneminde Türk dış politikası önemli gelişmeler, dönüm noktaları ve ziyaretlere sahne oldu.Gül, ABD'nin Irak'a müdahalesinin damgasını vurduğu 2003 yılında, göreve gelir gelmez, dünyadaki önemli sıcak gelişmelere paralel seyir izleyen dış politika konularına yoğunlaştı. Irak'a bir operasyonun çok yaklaştığı günlerde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 59. hükümette Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin 39. Dışişleri Bakanı olarak 14 Martta görevi devraldı. ABD ile köprüleri sağlamlaştırdıABD'nin Irak operasyonu 20 Martta başladı. Gül'ün "Televizyonlarda izlediğimiz sinema değil" ifadesi, operasyonun insani boyutunu yansıtıyor olması açısından önemliydi. Bu arada, ABD'nin Türkiye'den acil olarak Amerikan uçaklarının transit geçişine izin verilmesini istemesi üzerine, savaşın başladığı gün olan 20 Martta, "yurt dışına asker gönderme ve hava sahasının yabancı uçaklara açılması" tezkeresi kabul edildi. Tezkere, hükümete bu iki konuda 6 aylık yetki verdi. Savaşın başlayacağı gece, İngiltere Türk hava sahasının kendilerine de açılması için Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e resmen başvurdu. Savaşın ilk günlerinde Türkiye ile ABD arasında, Türk askerinin kuzey Irak'a girmesi konusunda da müzakereler yürütüldü. Powell ile kritik zirveIrak operasyonunun başlamasından 10 gün sonra Dışişleri Bakanı Gül'ün ilk önemli konuğu, 1 Nisan 2003 tarihinde dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell oldu. Powell, 1 Mart tezkeresinin TBMM'de kabul edilmemesinin Amerikan yönetiminde sıkıntı yarattığı ve Türk-Amerikan ilişkilerinin "stratejik" olma niteliğinin yeniden sorgulandığı bir döneme denk gelen ziyaretinde, Türk hükümetinden insani yardımlar konusunda birçok talepte bulundu. Powell, ziyareti sırasında, "Türk askerinin kuzey Irak'a geçmesine gerek olmadığı, bölgede her şeyi kontrol altında tuttukları" mesajını verdi. Takip eden dönemlerde Ankara'nın gündemini, ABD'nin Türkiye'den asker talep ettiği haberleri meşgul etmeye başladı. Hükümet üyeleri, önce önlerine böyle bir talep gelmediğini açıklarken, Dışişleri Bakanlığı açıklama yaparak, Amerikan yönetiminin 26 Mart 2003 tarihinde, bütün koalisyon ülkelerine, Irak'ta askeri, güvenlik, yeniden imar ve insani yardım gibi alanlarda ne gibi katkılarda bulunabilecekleri konusunda genel bir "sualname" ilettiğini bildirdi. Gül, ABD'nin Irak'ın yeniden yapılanmasına ilişkin Türkiye'den bu taleplerine prensipte "evet" dediklerini belirtirken, ancak bunun hangi şartlar altında olacağının sonradan netleşeceğini söylüyordu. Türkiye, bir yandan ABD ile Irak'ın yeniden yapılandırılması ve istikrar gücüne katılımı müzakerelerini yürütürken, diğer yandan Irak'ta Türk askerine nasıl bakıldığına ilişkin araştırmalara başladı. ABD istediklerini kolay aldıTürkiye, Haziran ayı sonlarında BM Güvenlik Konseyinin 1483 sayılı kararı uyarınca Irak'ın yapılandırılmasına yardım edecek ülkelere, talep etmeleri durumunda Türkiye'nin imkanlarından yararlanabilmelerine izin verdi. Bu izne muharip güçler dahil edilmedi. Nisan ayının ortalarında Iraklı Kürt grupların Kerkük'e girdiğine dair haberler, Kürtlerin Irak içindeki diğer gruplara nazaran ABD'den daha ayrıcalıklı muamele görmesi ve Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Türk ordusunu eleştiren açıklamaları, Türkiye-ABD ilişkilerinde bazı sıkıntılar yaratırken, 4 Temmuzda Irak'ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askerinin gözaltına alınmasıyla ciddi bir krizin eşiğine gelindi. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral James Jones, olaydan hemen sonra Ankara'ya geldi, olayın nedenlerini araştırmak üzere Türk-Amerikan Ortak Komisyonu kuruldu. Dışişleri Bakanlığı, Orgeneral Jones'un ziyaretini, ABD'nin olaya verdiği önemi gösterdiğini bildirdi. Kıbrıs'ı veriyordu ki...Türkiye'de 2003 yılı, AB süreci açısından da yoğun bir diplomasi trafiğine sahne olurken, pek çok AB yetkilisi Ankara'yı ziyaret ederek özellikle reformlar ve Kıbrıs sorunu Avrupalı yetkililerin üzerinde sıkça durduğu konular oldu. TBMM'de yaz aylarında arka arkaya reform paketlerinin kabul edilmesi ve özellikle AB'nin üzerinde durduğu anadilde yayın ve asker-sivil ilişkileri gibi konularda önemli değişikliklere gidilmesi, AB çevrelerinde büyük memnuniyet yarattı. Türkiye'yi bu yıl içinde ziyaret eden Avrupalı yetkililerin hemen hepsi, Dışişleri Bakanı Gül ve diğer yetkililerle görüşmelerinde, hükümetin reformlarla ilgili kararlılığını öven sözler sarf ettiler. Brüksel zirvesi17 Aralık 2004 Brüksel zirvesinde Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim 2005 tarihinde başlaması kararı alındı. Ancak bu tarih, Yunanistan, Fransa ve Avusturya'nın desteğini alan Kıbrıs Rum yönetiminin talebi üzerine, "Gümrük Birliğinin Kıbrıs Rum yönetimi dahil 10 yeni üyeye genişletilmesini öngören Ankara Anlaşmasının Ek Protokolünün imzalanması (parafe edilmesi)" şartına bağlandı.3 Ekime kadar uzanan süreç ve sonrasında Gül, sürecin başlaması ve sürmesi adına birçok diplomatik girişim ve faaliyette bulundu. 3 Ekime kadar geçen süreçte, Türkiye-AB Troykasının 7 Martta yaptığı ve Gül, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un Dışişleri Bakanı Jean Asselborn'un da katıldığı toplantı, süreç için önemli yer teşkil etti.
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası

Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.

Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde son 20 saat içerisinde en büyüğü 5.6 büyüklükte 46 sarsıntı meydana geldi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ın Sulusaray ilçesi dün gece saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklükteki depremin ardından 46 kez sallandı.

Tokat'ta 20 saat içerisinde meydana gelen en büyük deprem ise 18.11'de gerçekleşen 5.6 büyüklükteki deprem oldu.

Yaşanan 46 sarsıntının 5'i 4 büyüklüğün üzerinde gerçekleşti.

Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi

Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.

Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye

Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.

Olayın geçmişi

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.

Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor.
18.04.2024 22:39:00 / Güncelleme: 18.04.2024 22:43:07
İhlas Haber Ajansı
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve işyerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.



Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.