Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul İl Başkanlığı tarafından "Kuşatma Altında Türkiye, Yavru Vatan Kıbrıs" konulu bir konferans düzenlendi. Bahçelievler Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa Yeni Mesaj Gazetesi yazarları İbrahim Berk ile Muharrem Bayraktar konuşmacı olarak katıldı.
Türkiye tuzağa çekiliyor
BTP İstanbul İl Başkan Vekili Emekli Hakim Selim Mecit Beşer'in yönettiği ve kalabalık bir izleyici topluluğu tarafından takip edilen konferansta yaptığı sunumunda Yeni Mesaj yazarı İbrahim Berk, önce ekonomik alanda adeta diz çöktürülen Türkiye'nin, gerekçeleri temelsiz kirli bir savaşa ortak edilmek, 1. Dünya Harbindeki gibi bir tuzağa çekilmek istendiğini söyledi. Irak'a kuzeyden cephe açma bahanesiyle ülkemizde ABD askeri konuşlandırılmasının tehlikelerine dikkat çeken Berk, "ABD, şimdiye kadar girdiği hiç bir yerden çıkmadı. ABD'nin bu oyununa Türk milleti, Türk devleti, Türk askeri alet edilmemelidir" dedi.
Bahaneler
geçersiz
"Borcumuz var mecburuz" türünden gerekçelerin geçersiz olduğunu, milleti idare etme mevkiinde bulunanların, milletin önüne, "kırk katır mı kırk satır mı?", "ölümlerden ölüm beğen" türünden kötüler koymaya haklarının bulunmadığını söyleyen Berk, Türkiye'nin bir kuşatılmışlık yaşadığının farkında olduklarını, ama bunun Türkiye'nin imkansızlıklarından kaynaklanmadığı tespitinde bulundu. Berk, şunları söyledi: "Bu kuşatılmışlık, Türkiye'nin idaresine talip olanların kendine ve milletine özgüven yoksunluğundan kaynaklanıyor. Bilgi ve birikim eksikliklerinden kaynaklanıyor. İrade ve dirayet yoksunluğundan kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu kuşatılmışlığı yarmanın yolu kendimize ve milletimize olan özgüvenimizi korumamızdan, bilgi ve birikim ile donanmamızdan ve gerekli irade ile dirayet sahibi bir liderin, Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir liderin etrafında Kuvay-ı Milliye ruhu ile kenetlenmemizden geçiyor."
Kuşatmanın Kıbrıs ayağı
Türkiye'ye yönelik kuşatmanın Kıbrıs boyutuna değinen Muharrem Bayraktar, "Kuşatmanın bir boyutu Kıbrıs'ta karşımızı çakıyor. Çünkü Kıbrıs elimizden alınırsa Anadolu'ya sıkışacağımızı hem ABD, hem de AB çok iyi biliyor" diyerek kuşatan adresleri gösterdi. Yüzyıllarca elimizde olan Kıbrıs'ın, Osmanlının borç tuzağına düşürülmesiyle elimizden çıkma, İngilizlere kiralanma tarihî gerçeğine dikkat çeken Bayraktar, aynen o dönemde olduğu gibi bugün de kuşatmada ekonomik açıdan diz çöktürme aracının kullanılmakta olduğunu söyledi. Bu aracın hem Türkiye, hem de KKTC için işletildiğini belirten Bayraktar, kuşatmanın mitingler şeklinde cereyan eden bölümü hakkında şu bilgiyi aktardı: "İngilizler, ihtilaf çözme merkezleri kurdular. Bu merkezlerde Kıbrıslı Türk gençlerinin beyinlerini yıkadılar. Onları propaganda için halkın içine saldılar. İşte meydanlarda Kıbrıs Türkünün haklı davasına aykırı sesler çıkarmak için toplanan kalabalıklar bu faaliyetin ürünüdür. Bu kalabalıkların kabul edilmesini istedikleri Annan Planını hazırlayan ise Annan değil, Lord Hanney adlı bir İngiliz Yahudisi. İngiltere'nin Kıbrıs özel temsilcisi bu Hanney ise Kıbrıs Rum Kesiminin eski başkanı Yorgo Vasiliu'nun şirket ortağı."
Sorun çözülmüştür
Kıbrıs'ta bir sorun olmadığını, sorunun 1974'te kanımızı dökerek çözdüğümüzü, Türkiye'nin bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, ekonomi, Irak, Kıbrıs özelinde kendini gösteren kuşatılmışlıktan çıkışın yolunun kendimiz olmaktan geçtiğini belirterek, "eğer kendimiz olamazsak bu kuşatılmışlık işgalle sonuçlanır" dedi. Bütün bu olumsuz şartlara rağmen, ümit verici bir gelişme olarak, Türkiye'de ayakta olan insanların var olduğuna, Türkiye'nin ruhunun dimdik ayakta bulunduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Ayakta olan bir lider var. Ayakta olan bu lider, BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş etrafında kenetlendiğimizde kuşatılmışlığın son bulduğu görülecektir" diyerek sözlerini bitirdi.
Türkiye tuzağa çekiliyor
BTP İstanbul İl Başkan Vekili Emekli Hakim Selim Mecit Beşer'in yönettiği ve kalabalık bir izleyici topluluğu tarafından takip edilen konferansta yaptığı sunumunda Yeni Mesaj yazarı İbrahim Berk, önce ekonomik alanda adeta diz çöktürülen Türkiye'nin, gerekçeleri temelsiz kirli bir savaşa ortak edilmek, 1. Dünya Harbindeki gibi bir tuzağa çekilmek istendiğini söyledi. Irak'a kuzeyden cephe açma bahanesiyle ülkemizde ABD askeri konuşlandırılmasının tehlikelerine dikkat çeken Berk, "ABD, şimdiye kadar girdiği hiç bir yerden çıkmadı. ABD'nin bu oyununa Türk milleti, Türk devleti, Türk askeri alet edilmemelidir" dedi.
Bahaneler
geçersiz
"Borcumuz var mecburuz" türünden gerekçelerin geçersiz olduğunu, milleti idare etme mevkiinde bulunanların, milletin önüne, "kırk katır mı kırk satır mı?", "ölümlerden ölüm beğen" türünden kötüler koymaya haklarının bulunmadığını söyleyen Berk, Türkiye'nin bir kuşatılmışlık yaşadığının farkında olduklarını, ama bunun Türkiye'nin imkansızlıklarından kaynaklanmadığı tespitinde bulundu. Berk, şunları söyledi: "Bu kuşatılmışlık, Türkiye'nin idaresine talip olanların kendine ve milletine özgüven yoksunluğundan kaynaklanıyor. Bilgi ve birikim eksikliklerinden kaynaklanıyor. İrade ve dirayet yoksunluğundan kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu kuşatılmışlığı yarmanın yolu kendimize ve milletimize olan özgüvenimizi korumamızdan, bilgi ve birikim ile donanmamızdan ve gerekli irade ile dirayet sahibi bir liderin, Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir liderin etrafında Kuvay-ı Milliye ruhu ile kenetlenmemizden geçiyor."
Kuşatmanın Kıbrıs ayağı
Türkiye'ye yönelik kuşatmanın Kıbrıs boyutuna değinen Muharrem Bayraktar, "Kuşatmanın bir boyutu Kıbrıs'ta karşımızı çakıyor. Çünkü Kıbrıs elimizden alınırsa Anadolu'ya sıkışacağımızı hem ABD, hem de AB çok iyi biliyor" diyerek kuşatan adresleri gösterdi. Yüzyıllarca elimizde olan Kıbrıs'ın, Osmanlının borç tuzağına düşürülmesiyle elimizden çıkma, İngilizlere kiralanma tarihî gerçeğine dikkat çeken Bayraktar, aynen o dönemde olduğu gibi bugün de kuşatmada ekonomik açıdan diz çöktürme aracının kullanılmakta olduğunu söyledi. Bu aracın hem Türkiye, hem de KKTC için işletildiğini belirten Bayraktar, kuşatmanın mitingler şeklinde cereyan eden bölümü hakkında şu bilgiyi aktardı: "İngilizler, ihtilaf çözme merkezleri kurdular. Bu merkezlerde Kıbrıslı Türk gençlerinin beyinlerini yıkadılar. Onları propaganda için halkın içine saldılar. İşte meydanlarda Kıbrıs Türkünün haklı davasına aykırı sesler çıkarmak için toplanan kalabalıklar bu faaliyetin ürünüdür. Bu kalabalıkların kabul edilmesini istedikleri Annan Planını hazırlayan ise Annan değil, Lord Hanney adlı bir İngiliz Yahudisi. İngiltere'nin Kıbrıs özel temsilcisi bu Hanney ise Kıbrıs Rum Kesiminin eski başkanı Yorgo Vasiliu'nun şirket ortağı."
Sorun çözülmüştür
Kıbrıs'ta bir sorun olmadığını, sorunun 1974'te kanımızı dökerek çözdüğümüzü, Türkiye'nin bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, ekonomi, Irak, Kıbrıs özelinde kendini gösteren kuşatılmışlıktan çıkışın yolunun kendimiz olmaktan geçtiğini belirterek, "eğer kendimiz olamazsak bu kuşatılmışlık işgalle sonuçlanır" dedi. Bütün bu olumsuz şartlara rağmen, ümit verici bir gelişme olarak, Türkiye'de ayakta olan insanların var olduğuna, Türkiye'nin ruhunun dimdik ayakta bulunduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Ayakta olan bir lider var. Ayakta olan bu lider, BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş etrafında kenetlendiğimizde kuşatılmışlığın son bulduğu görülecektir" diyerek sözlerini bitirdi.