Başkanlık Divanı toplantısında çözüm üreten tek partinin BTP olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Mayınlar temizlendikten sonra burada seracılık yapılırsa Türkiye için büyük bir kazanç kapısı olur" dedi.

 

Bağımsız Türkiye Partisi başkanlık divanı Ankara'daki genel merkez binasında toplandı. Parti faaliyetlerinin ele alındığı toplantıda konuşan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ekonomiden siyasete Türkiye gündeminde yer alan konulara ilişkin değerlendirmeler yaptı. Türkiye'nin ekonomik olarak çöküşün eşiğinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş tüm problemlerin çözümünün Milli Ekonomi Modeli'nde olduğunu bir kez daha dile getirdi. BTP Başkanlık Divanı toplantısında konuşan Prof. Dr. Baş, Suriye sınırındaki mayınlı araziler ve Başbakan Erdoğan'ın "faşizan yaklaşım" açıklaması üzerine de çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Konuşmasında önce ekonomiye değinen BTP Genel Başkanı Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu şöyle özetledi: "Gerek işçi kesiminin gerek memurun tarım kesiminin, ormancısının ve hayvancısının 7'den 70'e topyekûn halkın mağdur olduğu içinden çıkılması zor durumlar içine girdiği gerçeğiyle karşı karşıya geldik ve geliyoruz."

Çözüm üreten sadece biz varızÇözüm üreten tek parti olarak ortaya çıktıklarını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "bugün dünyanın birçok ülkesinde farklı yönleriyle uygulanıyor" dediği kendisine ait Milli Ekonomi Modeli'ni işaret etti. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Olayın sosyal boyutunu, herkesten çok daha iyi verimli ve zararsız bir şekilde halledeceğimize Cenabı Hakk'ın lütfuyla ben inanıyorum. Bunun formüllerini biz Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet tezlerimizde açık ve net bir şekilde ortaya koyduk. Türkiye'nin Güneydoğu'sundaki meseleleri halletmen için hangi kanunu çıkarırsan çıkar boşunadır. Sen orada insanlarının karnını doyuracaksın, hepsine iş bulacaksın ve maaş vereceksin."

Mayınlı arazi Ortadoğu'yu besler Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)'nin Ankara'daki genel merkezindeki konuşmasında siyasi gündeme de giren BTP Genel Başkanı, Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi karşılığı 44 yıllığına İsrailli bir şirkete verilmek istenmesine de tepki gösterdi. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: " 'Sınır bölgeleri mayınlardan temizlenecekmiş de pahalıya mal olduğu için Türkiye'nin bunu yapacak gücü yokmuş.' E ne olacak? 'Biz bunu filan devletin vatandaşlarına veya kurumuna verelim buraları işletsin ve buna karşılık 40-50 sene bu toprakları işletsin.' Yahu bu milletin ömrü zaten 100-150 sene. Yani sen peşkeş çekiyorsun. Bu alan iki Kıbrıs adası büyüklüğündeki bir arazi. Sayın Başbakan'ı dinliyorum, 'Orası küçük, tarım bölgeleri olamaz' diyor. Sayın Başbakan'ın mantığından hareketle ona bir çözüm yolu gösteriyorum. O bölgeleri küçük tarım bölgeleri haline getirip, seracılığı hâkim kılın. Bu yöntemle o bölgelerde üreteceğiniz tarım ürünleriyle Suriye'yi, Irak'ı, İran'ı ve hatta körfez ülkelerini besleyip Türkiye'ye çok büyük bir gelir kaynağı sağlayabilirsiniz."

AB talimatlarıyla tarım yok edildiMayınlı arazi Ortadoğu'yu besleyecek bir seracılık merkezi yapılabilir diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AKP hükümetinin tarım politikasını eleştirdi. Avrupa Birliği'nin talimatlarının hükümetçe yerine getirildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Baş, "Avrupa diyor buna ki; 'Sen buğday, mısır, arpa ve tahılını yetiştirip tarımını da güçlü bir şekilde yaparsan ben sana istediğim ürünleri satamam dolayısıyla benim dünyamda senin işin olamaz. E ne olacak? Sen bazı ürünlerini şu kadar arazinde yetiştirmeyeceksin. Yetmedi, tarımını üçte iki oranında küçülteceksin ondan sonra belki o zaman seni üyeliğe almayı düşünebiliriz. Sen de bunun için tarımını küçültüyorsun" şeklinde konuştu.

Başbakan kimin avukatı?Başbakan Erdoğan'ın, nüfus mübadelesi kapsamında Rumların Türkiye'den gönderilmesini "faşizan yaklaşım" olarak ilan eden sözlerine de cevap veren BTP Genel Başkanı Lozan hatırlatması yaptı. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Sayın Başbakanım yanılıyorsun. Bu bir defa Lozan'da alınan karardır. Dediler ki; 'Müslüman Türkleri size göndereceğiz, azınlıkları Türkiye'den biz alacağız.' Böyle denmedi mi? Lozan kararı bu değil mi? Biz durup dururken kimseye 'senin gözünün üstünde kaşın var' demedik. Sen şimdi kalktın kime avukatlık yapıyorsun?"