NATO işgal ordusu
02.07.2004 00:00:00
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Recai Kutan, "Sayın Erdoğan ve Hükümeti, Amerika-İngiltere-İsrail üçlüsünün asıl hedefinin Ortadoğu'ya demokrasi, insan hakları ve özgürlük getirmek değil, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında büyük İsrail projesini gerçekleştirmek olduğunu hala anlayamamış durumdadır" dedi.
İşgal gücüne dönüşüyor
Irak ve Afganistan olayları gerekçe gösterilerek yeni bir NATO inşa edildiğini kaydeden Kutan, "Vaktiyle bir savunma paktı olan NATO, şimdi dünyanın en büyük işgalci gücüne dönüştürülmek istenmektedir" dedi.
Kutan, şöyle konuştu: "Zirvede NATO aracılığıyla Afganistan'a 10 bin asker gönderilmesive Irak askerlerinin NATO üyesi ülkeler tarafından eğitilmesi kararı haksız saldırıları meşrulaştırmaktadır. Bunun için ABD ve İngiltere, NATO üyelerini de haksız işgale ortak etmeye çalışmaktadır. BOP ve yeni NATO, 21. yüzyılda Müslüman coğrafyaya yönelik batı müdahalesinin birbirini tamamlayan iki projesidir."
Türkiye taşeronluk yapamaz
Kutan, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Erdoğan ve hükümeti, Amerika-İngiltere-İsrail üçlüsünün asıl hedefinin Ortadoğu'ya demokrasi, insan hakları ve özgürlük getirmek değil, BOP adı altında büyük İsrail projesini gerçekleştirmek olduğunu hala anlayamamış durumdadır. Hükümet'i ikaz ediyoruz. Uyanın. Gerek Türkiye, gerekse bütün İslam alemi için çok tehlikeli oyunlar oynanmaktadır. Türkiye ne yeni NATO'ya ne BOP'a taşeronluk yapamaz, yapmamalıdır. Türkiye yeni NATO'nun dünya için yeni bir güvenlik şemsiyesi olduğu yalanlarına kapılmayarak, milli ve şahsiyetli bir dış politika uygulamalıdır."
Hükümet üyeleri bilmiyor mu?
Kutan, bir gazetecinin, "Şu an hükümette bulunan bakanların büyükbir bölümü milli görüş kökenli. Hükümet üyelerinin, Irak savaşının ana nedeninin büyük İsrail projesi olduğunu bilmemeleri mümkün mü?" sorusuna, şu cevabı verdi: "Sayın Erdoğan başta olmak üzere eski milli görüşçü bakanlar, milli görüş gömleğini çıkardıkları ve değiştiklerini ifade ediyorlar. Geçmişteki TBMM tutanaklarına bakarsak, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Afganistan'a asker gönderilmesi döneminde fevkalade ağır ithamlarda bulundu o günkü hükümete. 'Türkiye bu sömürücülere alet olmamalıdır' diye. Bunları bilmemeleri mümkün mü? Değiştik diyorlar. Demek ki bu değişmenin bir neticesi."
İşgal gücüne dönüşüyor
Irak ve Afganistan olayları gerekçe gösterilerek yeni bir NATO inşa edildiğini kaydeden Kutan, "Vaktiyle bir savunma paktı olan NATO, şimdi dünyanın en büyük işgalci gücüne dönüştürülmek istenmektedir" dedi.
Kutan, şöyle konuştu: "Zirvede NATO aracılığıyla Afganistan'a 10 bin asker gönderilmesive Irak askerlerinin NATO üyesi ülkeler tarafından eğitilmesi kararı haksız saldırıları meşrulaştırmaktadır. Bunun için ABD ve İngiltere, NATO üyelerini de haksız işgale ortak etmeye çalışmaktadır. BOP ve yeni NATO, 21. yüzyılda Müslüman coğrafyaya yönelik batı müdahalesinin birbirini tamamlayan iki projesidir."
Türkiye taşeronluk yapamaz
Kutan, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Erdoğan ve hükümeti, Amerika-İngiltere-İsrail üçlüsünün asıl hedefinin Ortadoğu'ya demokrasi, insan hakları ve özgürlük getirmek değil, BOP adı altında büyük İsrail projesini gerçekleştirmek olduğunu hala anlayamamış durumdadır. Hükümet'i ikaz ediyoruz. Uyanın. Gerek Türkiye, gerekse bütün İslam alemi için çok tehlikeli oyunlar oynanmaktadır. Türkiye ne yeni NATO'ya ne BOP'a taşeronluk yapamaz, yapmamalıdır. Türkiye yeni NATO'nun dünya için yeni bir güvenlik şemsiyesi olduğu yalanlarına kapılmayarak, milli ve şahsiyetli bir dış politika uygulamalıdır."
Hükümet üyeleri bilmiyor mu?
Kutan, bir gazetecinin, "Şu an hükümette bulunan bakanların büyükbir bölümü milli görüş kökenli. Hükümet üyelerinin, Irak savaşının ana nedeninin büyük İsrail projesi olduğunu bilmemeleri mümkün mü?" sorusuna, şu cevabı verdi: "Sayın Erdoğan başta olmak üzere eski milli görüşçü bakanlar, milli görüş gömleğini çıkardıkları ve değiştiklerini ifade ediyorlar. Geçmişteki TBMM tutanaklarına bakarsak, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Afganistan'a asker gönderilmesi döneminde fevkalade ağır ithamlarda bulundu o günkü hükümete. 'Türkiye bu sömürücülere alet olmamalıdır' diye. Bunları bilmemeleri mümkün mü? Değiştik diyorlar. Demek ki bu değişmenin bir neticesi."
