Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Hukukçu Ahmet Erimhan yaptığı açıklamada hükümetle cemaat arasında ortaya çıkan kavganın üstü örtülemeyecek bir vaziyete geldiğini söyledi. “Ülkemiz siyasi rekabetin iyiden iyiye kızıştığı, hatta ölümcül hal aldığı bir ortamdan geçiyor. Güçler mücadelesinde rol kapma yarışına dâhil olanlar -ortaya çıkan sonuçlara baktığımızda- tam bir boyun kırma operasyonuna girişmiş gözüküyorlar” diyen Ahmet Erimhan şunları kaydetti: “Hükümet- Cemaat denkleminde ortaya çıkan ayrışma üstü örtülemeyecek vaziyettedir. MİT Operasyonu ile Başbakan'a verilen mesaj açıktır: “Seni yargılayacağız!” KCK operasyonu, Suriye savaşından Başbakanlık yolu açma girişimleri, NATO Genel Sekreteri'nin Ankara ziyareti ve Kürecik'teki füze kalkanı sistemini Türkiye'nin istediğini açıklaması, Katar'dan taşındığı iddia edilen milyarlarca dolar sıcak para ve bu paranın oluşturduğu “istediğimiz an çıkarız” gizli baskısı hatta şike operasyonu… Tüm bunlar güç kavgasına girenlerin bir yol ayrımında olduğuna işaret ediyor.”

Bu cesaret nereden geliyor?
Türkiye'nin geleceğinin malum Cemaat'e teslim edildiğini söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erimhan, “Son 10 yıldır “güvenliğini İmralı'nın insafına”, “ekonomisini sıcak paraya”, “geleceğini Cemaat'e” teslim ederek gemilerini yürütenlere zor gösterilmekte, Savcı, Özel yetkili Mahkeme, Emniyet, İsrail vesaire gibi argümanlar üzerinden yüzde 100 teslimiyet içine girmeyen Başbakan'a haddi bildirilmektedir. Denilmektedir ki “senin varlık nedenin bize hizmettir!” Her şey sorgulanırken sorgulanmayan tek adresin neresi olduğunu herkes düşünmelidir. İktidarın başındakilere dahi haddi bildirilirken lâ yüs'el vaziyettekiler bu cesaretlerini acaba nereden almaktadır?”

Millete dönmek tek çare
Batılı ülkelerin gelecek yılki ajandalarında Türkiye'nin bir numara olacağını söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Erimhan şunları söyledi: “Suriye, İran ve Türkiye…  Münih Güvenlik Konferansında bu yıl Suriye masaya yatırıldı. Önümüzdeki yılın ajandası bellidir: Türkiye!” İç bahçemizin teslimiyete dahi teslim edilmeden kaosa götürülme sebebi açıktır. ABD-İsrail beraberliği ile Türkiye bir iç savaşa sürüklenmektedir.  Bu hususta tam bir acımasızlık, vefasızlık ve gözü karalık vardır. Yönetenler, kendilerine hizmet edenlerin dahi bu amaç uğruna gözden çıkarabileceğinin mesajını vermektedir. Tüm değerlerimize, binlerce yıl içinde oluşmuş gelenek, kavram ve kurumlarımıza kırmızı görmüş boğa gibi saldıranların nasıl bir acımasızlık içinde olduğu aşikârdır. Ölümcül bir hâl almış kirli ve belden aşağı siyaset yarışında herkes vardır ama millet ve milletin zenginliği, birliği-beraberliği yoktur. Bu şartlar altında ülkeyi yönetenlerin önünde tek bir alternatif kalmıştır. Gerçekten Millete dönmek!”

İktidar kalmak nasıl mümkün olur?
İktidar olmanın olmasa da, iktidarda kalmanın yolunun ABD'nin önünü açan politikalardan geçmediği hiç değilse son kerteye geldiği anlaşılan şu günlerde anlaşılmalıdır. Çünkü ABD ve teslim edilen yeni bürokratik kadroların hedefinde kaos vardır ve bu kaos için herkes gözden çıkarılabilir! Okumak, tahlil etmek tek başına yeterli değildir. Danışmalarla, dışardan akıl alanların tasavvurları ile süreci yönetmek mümkün olmaktan çıkmıştır. Onun için gün son ihtimali değerlendirme günüdür... Kelle isteyenleri “en iyi ihtimal ile onların oyunları ile bozmak mümkün olmadığı gibi, bu beraberinde tam bir çürüme getirdiği ve direksiyon hakimiyeti kaybedildiği için- yenmenin tek yolu Millet, Yerlilik, Proje, Feraset, Maneviyat ve Manevi Akıl'a dönmektir.”