Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO)'nın Geleneksel Ödül Töreni'ne konuşan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Sandık önünüze geldiğinde icabını yapmazsanız bu zulmü hak edersiniz" dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO)'nın Geleneksel Ödül Töreni'ne konuşan Demirel'in gündeminde son günlerdeki dinlenme olayları vardı. Türkiye'de telefon dinlemeleriyle bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışıldığını ileri süren Demirel, "Sandık önünüze geldiğinde icabını yapmazsanız bu zulmü hak edersiniz" dedi. Türkiye'de geniş çapta bir korkunun hakim olduğunu, şimdiye kadar askeri dönemler dahil böyle bir korkunun yaşanmadığını iddia eden Demirel, şöyle konuştu: "Böyle devreleri uzun süre yaşatmak mümkün değil. Her şeyin vakti ve saati vardır. Devirler değişir, 'halkın oyuyla değişmelidir, sandıkla gelinmelidir ve gidilmelidir' mücadelesini yapmış biri olarak bunun dışında bir şeyi tavsiye etmedim. Ama bir şeyi tavsiye ediyorum; eğer bu kadar şikayete rağmen sandık önüne geldiği zaman icabı yapmazsanız o zaman zulmü hak edersiniz. Ben buraya dünyadan ve Türkiye'den bahsetmeye geldim. Kulağa girmesi gereken bazı şeyleri söyledim. İcap ederse daha gerisini de söyleyeceğim."
Rahatsızlığı içime sindiremiyorum Demirel, telefon dinlemelerini içine sindiremediğini dile getirerek "Böyle olur mu? 70 milyon insan korkar mı?" diye sordu. "Korkmaz. Ama maalesef bu hissiyat yaygındır" ifadelerini kullanan 9. Cumhurbaşkanı, şunları söyledi: "Dünya'daki en önemli araç telefondur. Telefonunuzu dinliyorlarsa buna kimin ne hakkı var. Bir ülkede herkes devlet düşmanı olabilir. Bir ülkede herkes rejim düşmanı olabilir. Bir ülkenin savcısı devlet düşmanı olur mu? Yargıtay'ı, kurumları rejim düşmanı olur mu? Siz bir takım insanların telefonlarını dinleyip, adamları alt alta koyup hapsederseniz bu telefon bir medeni hizmete mi yarar yoksa bir zulme mi yarar? Bunlar zulümdür. Ülkemde gördüğüm rahatsızlığı içime sindiremedim."
Bir düğme dikmekle terzi olunmazKonuşmasının büyük bölümünü telefon dinlemelerine ayıran Demirel, ekonomik konulara da değindi. Cumhuriyetin kurulduğundan 2000'li yıllara kadar tarımın 10, hizmetlerin 56, sanayinin ise 170 kat büyüdüğünü kaydeden Demirel, "Bu rakamlar geçen 7 sene zarfında oldu diyenler varsa Kepez santrali mi oldu, Alanya yolu mu oldu, Antalya Havaalanı mı oldu, Akdeniz Üniversitesi mi oldu, Manavgat Barajı mı oldu diye sorarım. Çıkan birisinin şu oldu demesi lazım. Antalya'nın elektriği olmayan köyü yoktur. 2000 senesinin başında da yoktu. Gönbe yaylasından Kaş'a 2000 yılında su indirilmiştir. Bu kadar büyük iş kolay olmamıştır. Antalya'da sadece bazı küçük Yörük köylerinde su yoktur. Bu iş seneler almıştır. Bu seneler içerisinde birçok hükümetin gayreti olmuştur. Bir elbisenin düğmesini dikmekle 'Bütün elbiseyi ben diktim' diyorsanız bu yanlıştır. Türkiye'de 60 bin kilometre asfalt yol var. Bunlar geçen 7 sene zarfında yapılmadı. Geçen 7 sene zarfında 16 bin kilometre bölünmüş yol yapılmış. Bölünmüş yol nedir biliyor musunuz? Yol varda sağına soluna bir şey yapılıp ortasına da bir çizgi konulmuş demektir. Bunları millete söylüyorlar. Bilen bilmeyen tabi ki ne yapsın millet." diye konuştu.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO)'nın Geleneksel Ödül Töreni'ne konuşan Demirel'in gündeminde son günlerdeki dinlenme olayları vardı. Türkiye'de telefon dinlemeleriyle bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışıldığını ileri süren Demirel, "Sandık önünüze geldiğinde icabını yapmazsanız bu zulmü hak edersiniz" dedi. Türkiye'de geniş çapta bir korkunun hakim olduğunu, şimdiye kadar askeri dönemler dahil böyle bir korkunun yaşanmadığını iddia eden Demirel, şöyle konuştu: "Böyle devreleri uzun süre yaşatmak mümkün değil. Her şeyin vakti ve saati vardır. Devirler değişir, 'halkın oyuyla değişmelidir, sandıkla gelinmelidir ve gidilmelidir' mücadelesini yapmış biri olarak bunun dışında bir şeyi tavsiye etmedim. Ama bir şeyi tavsiye ediyorum; eğer bu kadar şikayete rağmen sandık önüne geldiği zaman icabı yapmazsanız o zaman zulmü hak edersiniz. Ben buraya dünyadan ve Türkiye'den bahsetmeye geldim. Kulağa girmesi gereken bazı şeyleri söyledim. İcap ederse daha gerisini de söyleyeceğim."
Rahatsızlığı içime sindiremiyorum Demirel, telefon dinlemelerini içine sindiremediğini dile getirerek "Böyle olur mu? 70 milyon insan korkar mı?" diye sordu. "Korkmaz. Ama maalesef bu hissiyat yaygındır" ifadelerini kullanan 9. Cumhurbaşkanı, şunları söyledi: "Dünya'daki en önemli araç telefondur. Telefonunuzu dinliyorlarsa buna kimin ne hakkı var. Bir ülkede herkes devlet düşmanı olabilir. Bir ülkede herkes rejim düşmanı olabilir. Bir ülkenin savcısı devlet düşmanı olur mu? Yargıtay'ı, kurumları rejim düşmanı olur mu? Siz bir takım insanların telefonlarını dinleyip, adamları alt alta koyup hapsederseniz bu telefon bir medeni hizmete mi yarar yoksa bir zulme mi yarar? Bunlar zulümdür. Ülkemde gördüğüm rahatsızlığı içime sindiremedim."
Bir düğme dikmekle terzi olunmazKonuşmasının büyük bölümünü telefon dinlemelerine ayıran Demirel, ekonomik konulara da değindi. Cumhuriyetin kurulduğundan 2000'li yıllara kadar tarımın 10, hizmetlerin 56, sanayinin ise 170 kat büyüdüğünü kaydeden Demirel, "Bu rakamlar geçen 7 sene zarfında oldu diyenler varsa Kepez santrali mi oldu, Alanya yolu mu oldu, Antalya Havaalanı mı oldu, Akdeniz Üniversitesi mi oldu, Manavgat Barajı mı oldu diye sorarım. Çıkan birisinin şu oldu demesi lazım. Antalya'nın elektriği olmayan köyü yoktur. 2000 senesinin başında da yoktu. Gönbe yaylasından Kaş'a 2000 yılında su indirilmiştir. Bu kadar büyük iş kolay olmamıştır. Antalya'da sadece bazı küçük Yörük köylerinde su yoktur. Bu iş seneler almıştır. Bu seneler içerisinde birçok hükümetin gayreti olmuştur. Bir elbisenin düğmesini dikmekle 'Bütün elbiseyi ben diktim' diyorsanız bu yanlıştır. Türkiye'de 60 bin kilometre asfalt yol var. Bunlar geçen 7 sene zarfında yapılmadı. Geçen 7 sene zarfında 16 bin kilometre bölünmüş yol yapılmış. Bölünmüş yol nedir biliyor musunuz? Yol varda sağına soluna bir şey yapılıp ortasına da bir çizgi konulmuş demektir. Bunları millete söylüyorlar. Bilen bilmeyen tabi ki ne yapsın millet." diye konuştu.