logo
29 MART 2024

Siyaset de millet de artık ayıkmalı

23.10.2005 00:00:00
Müzakere çerçeve belgesi ile birlikte AB sürecinin Türkiye coğrafyasının, vatanın bölünmesi, parçalanması demek olduğunun iyice anlaşıldığını söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Türk siyasetinin artık ayıkması lazım. Ayıkmazsa bunun faturasını millet öder. Onun için milletin de ayıkması lazım" dedi 

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Haftanın Sohbeti'nin bugün yayınlayacağımız bölümünde 3 Ekim ile birlikte gündeme gelen müzakere olayını değerlendirdi. Prof. Dr. Haydar Baş, bu sürecin Türkiye coğrafyasının parçalanmasını öngördüğünü belirtti. AB'nin Türkiye'yi hazmetme şartıHocam, biz AB'ye gireceğiz. Olayı sadece ekonomik ve siyasi anlamda değişiklikler zannediyoruz. Ama gördüğümüz kadarıyla tam dinin merkeziyle de oynuyorlar. En büyük operasyon alanlarından biri de din. Prof. Dr. Haydar Baş- AB'nin şartı da dinimizden vazgeçeceksinizdir. Dinlerarası Diyalog da maalesef bu işin merkezine oturtulmuştur. Dinlerarası Diyalog ne demek? Bunu siz onların bilmediğini mi zannediyorsunuz. Dinlerarası Diyalog Müslümanın Hıristiyanlaştırılmasıdır. Olayın aslı budur. Hadi Dinlerarası Diyalog diyorlar; bir tane Hıristiyanın Müslüman olduğunu gösterebiliyorlar mı? Ama yüzlerce, binlerce Müslümanı maalesef Hıristiyan etmişlerdir. Siz orada dininizi dahi anlatamıyorsunuz. Sadece anlatılan Hıristiyanlık dinine kafa sallamaktan öteye geçemiyorsunuz. AB bunu diyor. "Tek taraflı dini anlatacağım. Sen de bunu hazmedeceksin. Eğer sen bunu hazmetmetsen ben de seni hazmetmem." Orada şimdi bir yeni şart koydular; AB'nin Türkleri hazmetmesi şartı... Nasıl hazmedecek? Sen onun dinini, örfünü, adetlerini, geleneklerini hazmettiğin zaman, yani iyi bir Hıristiyan olduğun zaman "ben de seni hazmederim, diyor. Müslüman kaldığın sürece ben seni hazmedemem. Midemde taş gibi oturursun" demek istiyor, sana.Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, "AB'ye girecekseniz kültür devrimi yapın. Kültürünüzü değiştirin" diyor. "Medeniyetinizi değiştirin" diyor.Prof. Dr. Haydar Baş- İşte demek istediği bu. İktidarın telakkileri milletten çok farklıMuhterem Hocam, 200-250 yıldan beri oynanan oyun halen devam ediyor. Bu anlamda bu oyunlar bundan sonra da devam edecek. Peki bu çerçeve içerisinde Türkiye'yi yönetenlere aslında büyük bir görev düşüyor. Siz yaptığınız konuşmalarda, açıklamalarda iktidara yönelik olarak ciddi uyarılarda, eleştirilerde bulunuyorsunuz. Avrupa'nın kültürümüzü ve medeniyetimizi değiştirmeye çalıştığını her defasında dle getiriyorsunuz. Bu anlattığınız oyunlara iktidarın yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?Prof. Dr. Haydar Baş- Sayın iktidar dini telakkisinden Türk milletinin medeniyetini ve kültürünü algılamasına kadar her şeyi farklı farklı zeminler üzerinde oturtmaya başlamıştır. Halbuki bizim millet olarak oturduğumuz temeller bellidir. Siyasetimiz bellidir. Medeniyetimiz bellidir. Kültürümüz bellidir. Dinimiz bellidir. Dikkat ederseniz Milli Eğitim de dahil olmak üzere her şey farklı zemine oturtulup Türk kimliği ile oynanmaktadır. Yarın bir bakacaksınız ki evet bunun adı Türk olacak ama kendisini bütün dünyaya özleten, örnek olan Türk olmayacak. Türk olacak diyorum, belki de bunu da kabul etmeyecek. "Türklüğü de kabul etmiyorum" diyebilirler. Mesela Milli Eğitimde öyle telakkiler var ki şaşırırsınız. Bendeniz 1970'li yıllarda liselerde Din Dersi öğretmenliği yaptım. O yıllarda bizim bulunduğumuz okullarda mescitler vardı. Mesela Trabzon Lisemizde mescit vardı. Oraya öğrencilerimizle beraber inerdik. Biz onlara namazın nasıl kılındığını gösterirdik. Öğrencilerden de tek tek bunu isterdik. Namaz öyle kılınır, Cum'a böyle kılınır, bayram şöyle kılınır, cenaze namazı böyle kılınır diye hem öğretirdik, hem de karşılığında çocuklardan bunu isterdik. O günün şartlarında diyebilirim ki liselerde yetişen öğrencilerimiz İmam Hatip orta seviyesinde dini bilgiye sahip olurlardı. Dine saygıları sonsuzdu. Şu anda yerinde uygulama tamamen kaldırıldı. Mesela namaz surelerinin ezberlenmesi yasak edildi. Bu nea biçim din öğretimi? Sana Konfüçyizmi, Hinduizmi anlatıyor.Bir de eşitlik getirildi.Prof. Dr. Haydar Baş- Eşitlikten ziyade ortada İslam diye bir şey yok. Anlatılan İslam değil ki. İslam'ı anlatsa tamam. Diyeceksin, "İslam'ı anlatıyor. Bunun yanında şu din hakkında da bilgi veriyor." İslam anlatılmıyor. Kısaca böyle bir zeminde hedef kitle Türk milletinin kimliğidir. Dolayısıyla bu iktidar döneminde yapılanlar hiç bir zaman Türk milletinin menfaatine, lehine olamaz. Bunu böyle bilmiş olalım.Projesi, tezleri olmayanların AB mahkumiyetiMuhterem Hocam, AB konusu uzun zamandan beri Türkiye gündemini hep meşgul ediyor. Bu sürece baktığımızda sizin dışınızdaki liderler, partiler, AB'ye hep evet diyorlar. Oysa siz ilk günden beri AB'ye karşı bir duruş ortaya koyuyorsunuz. Acaba bunun sebebi nedir? Prof. Dr. Haydar Baş- AB'ye bizim dışımızdaki arkadaşlamızın evet demesinin tek sebebi var. Ben bir misalden yola çıkarak bunu anlatayım. Sizin ber hastanız var. Bu hastanın tedavisi için de kabul edelim ki piyasada on tane hastane var.  Bu hastanelerden birinin doktorları hastalığın teşhisini, tedavisini %100 doğru yapıyor. Ve %100 de netice alıyorsunuz. Diğer dokuz hastanenin bu hastalıkla ilgili sadece isimleri var. Hekimleri ne teşhis edebiliyorlar, ne de tedavi edebiliyorlar. Siz gidip de diğer dokuz hastane ile işinizi görmek ister misiniz? Bu mümkün değildir. Aynen olay bunun gibidir. AB konusunda tedavi mantığı olan, Avrupa'nın düşüncesi, tarzı, ekonomisinin dışında bir yöntemi, programı, projesi olan bir hastanemiz maalesef yok. Veya bir liderimiz, veya bir siyasi teşekkülümüz yok. "AB bunu diyor, ben de bunu diyorum" diyen maalesef bir tane yok. Kendisinin bir programı olmayınca da maalesef o tarafa ram oluyor. IMF'de de durum böyle. Niçin IMF programlarına bizim siyasilerimiz evet diyorlar. IMF'ye alternatif olarak bir proje, bir program üretemedikleri için evet diyorlar. Aksi takdirde gırtlağına kadar borca batmış, insanların huzurunu, refahını, mutluluğunu, ekonomisini ne ile temin edecek? Elinde bir plan, bir prograüm, bir proje yok ki... Zaten hayır demeleri bu manada mümkün değil. Çünkü dediğim gibi bir planı, programı, projeleri yok.Bize gelince; bizim gerek IMF programlarına karşı, gerekse AB düşüncesine karşı ciddi program ve projelerimiz var. Bizim iddiamız, biz AB'nin, IMF düşüncesinin çok fevkinde, üstünde imkanlara sahip olduğumuzdur. Bu manada Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde Milli İktisat Kongresi ifa edeceğiz. Bu kongreye dünya genelinde tanınmış iktisatçı profesör, ilim adamı arkadaşlarımız katılacaklar. Hatta çoğu da reylerini bize gönderdiler. Hakikaten fevkalade nitelikte. Biz de düşünüp ortaya koyduğumuz tezi deklare edeceğiz. Bizimki başlıbaşına bir tez. Onun inceliğini, onun güzelliğini, onun büyüklüğünü görüyoruz. Özetle, hiç bir liderin gerek AB gerekse IMF'nin görüşleri karşısında alternatif bir tezi, projesi, programı yoktur. O münasebetle karşı çıkmaları hiç mümkün değildir. bir derviş gibi teslim olmaya mecburdurlar. Bize gelince, Allah'ın izniyle köklü düşüncelerimiz, projelerimiz ve programımız vardır. Değil AB'ye ram olmak Avrupa'yı kendimize ram etme durumunda inşaallah bu millet olacaktır. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Herkes Türk milletine muhtaç olacaktır. Milletim, endişe etmeden bizi takip etmeye, demek istediklerimiz anlamaya, bilhassa öğrenmeye gayret etsin, istirhamında ve ricasında bulunuyorum. İsrail desteğinin perde arkasıHocam, AB'ye giden yolda Türkiye'yi zerre kadar sevmeyen ülkeler Türkiye'yi desteklediklerini söylüyorlar. Dün karşı olanlar "Bugün Türkiye'nin yanındayız" diyorlar. ABD de 3 Ekim'den önce Türkiye için devreye giriyor. En son M. Ali Birand bir yazı yazdı. Sözümüzona Avusturya ile Türkiye arasındaki kriz esnasında İsrail'in, Türkiye lehine kulis yaptığı, Türkiye'nin AB'ye girmesi için birtakım çalışmalar yaptığını yazdı. İsrail neden Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyor? Prof. Dr. Haydar Baş- ABD için de bu normaldir, İsrail için de normaldir. ABD'nin bizim lehimize devreye girmesi ABD'nin Türk milleti ve devletini kabul ettiği, sevdiğinden dolayı değildir. İsrail'in devreye girmiş olması Türk milletini kabul edip tasdik etmiş olmasından değildir. Ortada şöyle bir şey var: İmparatorluk döneminden sonra Osmanlının tasarruf ettiği bu coğrafyada henüz ikinci bir devlet varlığı görülemiyor. Bu bölgede bir otorite zafiyeti sözkonusu. Tabii burada en güçlü aday gene Türk milletidir ve de Türk devletidir. Bu bölgede hesabı olanlar, Osmanlının boşalttığı coğrafyada hesabı olanlar elbette ki Türk milletinin palazlanmasını, güçlenmesini istemeyeceklerdir. Bunun için de elbette Türk milleti AB'ye dahil oldu mu bu coğrafya ile hiç bir alakası, ilgisi kalmaz. ABD'nin isteyiş sebeplerinden bir tanesi budur ki onun bir başka nedeni de var. Türkiye ile yakın bir hukuk geliştirerek AB'yi Türkiye ile kontrol etmek isteme diye bir başka arzusu var. Ama İsrail'inki daha farklı. İsrail diyor ki; "Eğer Türkiye bu birlik içerisinde yok olmazsa bu coğrafyada en hakim unsur olacak. O zaman benim Arz-ı Mev'ud ideallerim gerçekleşemeyecek. Türkiye'nin başına akıllı, memleketini, milliyetini seven bir insan geçtiği zaman bizim düşlerimiz hep boşa gidecek. O halde biz bunları burada destekleyelim." Madem AB bu kadar mükemmeldir niye İsrail orada yer almak istemiyor? Hadi, "Ben de AB'nin bir unsuru olmak istiyorum" dediği gün onu AB almak mecburiyetinde kalacaktır. Ama onun hesabı Osmanlının hinterlandındadır, coğrafyasındadır. Hesabı Arz-ı Mev'ud arazileridir. Dolayısıyla elbette ki İsrail, Türkiye buraya girsin diye önünün açılmasını ister. Girdiği zaman önü tamamen açılacaktır. Bu nedenledir. Yoksa bizim dostumuzdur, arkadaşımızdır, kardeşimizdir; bundan dolayı değil. Olması da hiç mümkün değil.

Türkiye Yugoslavyalaştırılmak isteniyorO zaman İsrail, Türkiye için AB'nin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Var olma değil, yok olma projesi olduğunu çok iyi biliyor. Bunu görenlerden biri de Almanya'nın eski Dışişleri Bakını Hans Dietrich Genscher'in gazetelere yansıyan bir sözü var. "Yugoslavya'da Srıplarla, Boşnaklarla, Hırvatlar arasında böyle bir sorun vardı. Biz bu sorunu yeni bir modelle, Yugoslavya'yı yediye bölerek halettik. Türkiye'nin de Kürtlerle ve diğer etnik unsurlarla sorunlarını bunu örnek alarak çözmeleri lazım" diyor. Bunu söyleyen devletin en tepesindeki adam Türkiye'ye geliyor, iftar sofralarında ağırlanıyor. Türkiye için Yugoslavya projesini öneren bu Almanya. Dostluk bu mudur? Almanya ve Avrupa'nın Türkiye için düşündüklerini bu kadar açıkça ifade ettikleri platformda Ankara bu olayları göremiyor mu?Prof. Dr. Haydar Baş- Görüp görmediğini niyetlerine bakarak söylememiz lazım. Onların niyetlerini de ancak Allah bilir. Ama AB sürecinde uygulanmak istenen proje, Türkiye Cumhuriyetinin, laik demokratik cumhuriyetimizin parçalanması, Türk vatanının bölünmesidir. Amerika'nın isteği budur. AB'nin isteği budur. İsrail'in isteği budur.  Türkiye'nin bunu bilmemesine artık siz buna gaflet deyin, kasıt deyin, cehalet deyin, o da sizin takdirinize kalmış. Ama AB sürecinde bildiğim tek şey Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve vatanın parçalanması olayıdır. Başka bir şey değildir. Aynen Yugoslavya gibi yapmaya çalışıyorlar. Şimdi adam gelse orduları ile kapına dayansa onu düşman diye ilan edeceksin. Ama o birliğe girmek için "şunu şunu yap" dese "adamın gerek şartları" diyeceksin. Olay budur.n Hocam, AB ile müzakere süreci başladı. Bu belgenin muhtevası nedir? Bizden neler isteniyor? Bu gerçekten bir müzakere midir? Yoksa biz icbar mı söz konusudur?Prof. Dr. Haydar Baş- Şu ana kadar anlattıklarım işin mahiyetini ortaya koymuştur. Bunun üzerinde durmaya gerek yok. AB süreci Türk milletinin, Türkiye coğrafyasının, vatanının bölünmesi, parçalanmasıdır. Müzakere şartları baştan sona kadar bunu ifade ediyor. Aksi takdirde seni ben hazmedemem diyor. Adam sonuçta ben seni burada kabul etsem bile sana dolaşım hakkı vermiyorum, diyor. Yani senin işçin gidip de herhangi bir Avrupa ülkesinde iş bulamayacak. Senin ürünlerin hiçbir Avrupa ülkesinde pazarlanamayacak. Bunun adı daha nedir? Parçalanmak değil de nedir? Hülasa Türk siyasetinin ayıkması lazım. Ayıkmazsa bunun faturasını millet öder. Onun için milletin ayıkması lazım. Bu konuda ilgilileri ayıkmaya davet ediyorum.
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.