logo
25 NİSAN 2024

Tarihi gün, tarihi kongre

27.01.2010 00:00:00
Yeni Mesaj yazarları geçtiğimiz pazar günü Bursa'da gerçekleştirilen 7. Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ni 'tarihi kongre ve tarihi gün' ifadeleriyle özetledi.

 

                             

                            BİR KONGRENİN ARDINDANBursa yine tarihi günlerinden birini yaşadı. Milli Ekonomi Modeli kongrelerinin 7.'si Bursa'da yaşandı. Başında ekonomi kelimesi geçen toplantılar aslında izleyiciye pek sıcak gelmez ve katılım pek yüksek olmaz. Ama Milli Ekonomi Modeli kongreleri her defasında gerek konukların katılımı gerek izleyicilerin kalabalıklığı ve heyecanı açısından 'muhteşem' kelimesini hak eden bir tabloyla karşımıza çıkıyor. Bu kongrelerde Prof Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu bir model bütün detaylarıyla ele alınıp bütün yönleriyle tartışılıyor ve küresel ekonomik sorunlara nasıl derman olacağı uzmanların ağzından ortaya konuluyor.Avrupa'dan, Balkanlardan, Asya'dan onlarca akademisyen birkaç yıl içinde bütün dünyayı kuşatan bu modeli heyecanla ve coşkuyla anlatıyor.Dinleri, renkleri, kültürleri, ülkeleri farklı bilim adamları Milli ekonomi Modeli'nin" çatısı altında birleşiyor. 'Maddi' gibi görünen  bir konunun çözümleri bir bir ortaya konulunca 'madde ötesi' bir takım kıvılcımlar ortaya çıkıyor, bu kıvılcımlar bütün konukları tatlı bir aşkla kuşatıyor.Konuklar bu aşkla konuşuyor.Bu aşkla heyecanlanıyor.Bu aşkla Milli Ekonomi Modeli'nin çözüm reçetesini anlatıyor.Bütün konuklar bu modelin misyonunu bir neferi gibi. Viktor Minin, Sabden Orazalı, Ahmet Kaşamoğlu,  İrina  Hundt, Ernst Zurek ve diğerleri 'bu misyona' sahip çıkıyor. "Başkalarının misyonu için" Vatikan'a koşup "Biz senin misyonunun bir parçasıyız" diyenlere karşı yüzlerce  yabancı akademisyeni "bu toprakların misyonu için Türkiye'ye çağırıyor, MEM'in çatısında birleştiriyor, gönüllerine bir tatlı Anadolu kokusu salarak gönderiyor.Böylece "sapan taşlarının yanında füze/ Başka alemlerle farkımız bizim" dizelerini yaşayan ve yaşatan bir 'yüce duruş' karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar hep küresel oyunların birer figüranı olan, küresel siyasetin ve küresel ekonominin oyuncağı olan çevrelere "artık oyun kurucu biziz, krizlerin reçetesini dışarıda aramaya son, çözüm bizde"  diye  haykıran bir model konuşuluyor artık.Bursa'da bu modelin sahibinin Haydar Baş'ın konuşmasını dinliyoruz can kulağıyla:"İnsanlık bizden adaleti, hürriyeti, metaneti öğrendi. Şimdi yine bunu bizden bekliyor.""Benim medeniyetim öyle bir medeniyet ki herkesi doyuracak, herkesi giydirecek bir medeniyet.""İnsanlık bizden el, gönül, kurtuluş bekliyor. Biz hepsine reçete buluruz.""Civar ülkelere de el uzatıp, onların da derdine derman olacağız."Haydar Baş konuştukça salon coşuyor, alkışlar Bursa semalarında yankılanıyor.Herkesin ortak dileği bir çok ülkenin uygulamaya koyduğu bu modelin Ankara tarafından da 'duyulup' tatbike konulması. Baş bu konuda her türlü desteği vermeye hazır."Ben varım, siz de var mısınız?" diye haykırıyor.Var mısınız Ankaradakiler!Ya şimdi ya da yarın çok geç olacak.Muharrem BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr

BİNLERCE KİLOMETREDER PROF. DR. HAYDAR BAŞ İÇİN GELDİLERBursa'da geçtiğimiz Pazar günü organize edilen 7. Uluslararası Milli Ekonomi Kongresi'nin "tarihi bir kongre" olacağını söylemiştik, öyle de oldu. Başta Rusya, Almanya ve Türkiye olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden gelen 100'ü aşkın bilim adamı küresel krizin geldiği noktayı değerlendirdikten sonra Milli Ekonomi Modeli'nin krizi yenmek ve daha müreffeh yarınlara ulaşmak için tek çözüm modeli olduğunu yeniden vurguladı.Burada bir şeyin altını özellikle çizmek isterim: Hava kış şarları, ulaşım çok zor şartlarda sağlanabiliyor ve bilim adamları bütün bu olumsuz koşullara rağmen binlerce kilometre yol alarak, büyük risklere girerek Bursa'ya geliyor; peki ne için? Bir Türk bilim adamının modelinin tek çözüm olduğunu dünyaya ilan etmek için, bu eşsiz model hakkında 15 dakika tebliğ sunabilmek için.Üstelik bu bilim adamları köşelerinde oturup makale yazan kendi hallerinde etkisiz kişiler değil, bulundukları ülkelerde siyaset ve iktisat danışmanları, ülkelerinin yönetimlerine yön veriyorlar. Eğer konuşmalarını izlediyseniz, birçokları MEM'in projelerini hükümetlerine sunduklarını ifade ettiler. Yani kriz çıktıktan sonra 80'i aşkın ülkenin MEM'in projelerinden istifade etmeleri tesadüf değil. Daha önce 6 kez yapılan MEM Kongrelerine katılan 400'ü aşkın bilim adamının bunda rolü büyük.Yabancı bilim adamlarının kongredeki coşkusunu görecektiniz. Hepsi Prof. Dr. Haydar Baş'ı görünce çocuk gibi sevindiler, ne yapacaklarını bilemediler. Tebliğlerini sunarken bilim adamı kimliğiyle ekranlara yansıyan ciddi görüntüleri, ekran arkasında bambaşka bir samimiyete dönüştü. Hayranlıklarını ve sevgilerini gizleyemediler.Bu manzarayı görünce hem çok seviniyorum, hem de içim burkuluyor, neden mi? Seviniyorum, çünkü Prof. Dr. Haydar Baş gerçeği bugün bütün kıtalarda dolaşıyor, o bir değer, bir dahi, bir çözüm insanı olarak dünya tarihindeki yerini aldı. Bundan sonra bu tarihi gerçeği kimse asla değiştiremez. İçim burkuluyor, çünkü Prof. Dr. Haydar Baş gerçeği dağları geçti, kıtaları dolaşıyor, ama Türkiye'de ise tam tersine bu gerçeğin üstü örtülüyor.Atalarımız diyor, "doğru, dağları aşar, ama önyargıyı aşamaz". Türkiye'nin Batı hayranı, taşeron siyasileri, Soros maaşlı basın mensupları, ithalat, borsa ya da rantiye zenginleri ve de bunların hala peşinde gitme körlüğü içinde bulunan kandırılmaya alışmış milletimiz önyargıdan kurtulmadığı müddetçe Prof. Dr. Haydar Baş'ın çözümlerini maalesef fark edemeyecek.Rusu, Almanı, İngilizi, Fransızı, Amerikalısı, Çinlisi, Brezilyalısı, Türkler ve Müslümanlar hakkındaki önyargılarını bir kenara koyup "MEM" diyecek, "Prof. Dr. Haydar Baş" diyecek, onun önünde eğilecek, dahası elini öpecek, gittiği her yerde onun modelini anlatacak, bizimkiler ise bütün bunları duymayacak, görmeyecek; bu ne büyük körlük böyle, bu ne nasipsizlik? Gel de için burkulmasın.Kongreye Azerbaycan'dan katılan Prof. Dr. Ruşen Quliyev'in anlattığı fıkra bu konuyu çok güzel özetliyor. Hatırladığım kadarıyla aktarayım:Bir yerde yağmur ve sel felaketi olacağı haberi geliyor. İnsanlar orayı terk etmeye başlıyorlar. Adamın birinde ise herhangi bir hareket yok. Bir dostu arabasıyla geliyor ve "sel gelecek, gel kurtul" diyor. Adam, "sen git Allah bana imdat edecek" diyor. Yağmur hızlanıyor, sel tehlikesi başlıyor, bu sefer birileri helikopterle gelip adamı kurtarmak istiyor, adam yine aynı inatla "siz gidin, Allah bana imdat edecek" diyor. Selin ardından her taraf sular altında kalıyor, yine birileri bu sefer gemiyle onu almak istiyor, adam yine "siz gidin, bana Allah imdat edecek" diyor. Kısa zaman sonra adam suların altında kalıp ölüyor.Melekler onu alıyorlar ve Cehenneme doğru götürüyorlar. Adam şaşkın vaziyette, "Ben inançlı bir kimseyim, Allah'tan imdat bekledim" diyor. Melekler bunun üzerine adama, "Allah sana üç kere imdat etti ama sen kabul etmedin, kendi nefsine zulmettin, senin yerin bir süreliğine cehennemdir" diyorlar.Prof. Dr. Quliyev, bu anlamlı fıkranın sonunda sonucu bağlıyor: "Gelin ey Türk milleti! -MEM kitabını göstererek- bu eser de Allah'ın size bir imdadı, bunu kabul etmeyerek siz de kendinize zulmetmeyin."Dilerseniz şimdilik bu kadarla kifayet edelim.Murat ÇABAS / mcabas@yenimesaj.com.tr
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojiden 17 il için sarı kod

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 17 il için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı. Peki toz taşınımı neden olur ve toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir 
24.04.2024 12:18:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:21:49
Fahri Fatih Özcan
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun batı ve iç kesimleri için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı.

Bu hafta Libya üzerinden gelen çöl sıcağı etkili olacak. Sıcağın yanı sıra çöl tozları da yurtta etkisini gösterecek.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tarafından Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak için sarı kodlu uyarı yapıldı. Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de yer yer toz taşınımı beklendiğinden, görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


Toz taşınımı nedir?


Toz taşınımı, atmosferdeki toz partiküllerinin hareket etmesi veya taşınması sürecidir. Bu partiküller genellikle rüzgar, termal hareketler, fırtınalar veya insan etkisiyle atmosferde taşınabilirler.

Toz taşınımı, çoğunlukla çöllerden veya kuru arazilerden kaynaklanan toz fırtınalarıyla ilişkilendirilir, ancak sanayi, tarım faaliyetleri veya araç trafiği gibi insan faaliyetleri de toz taşınımına katkıda bulunabilir. Mineral toz partiküllerinin atmosferde belirgin varlığının ana nedenleri arasında kuraklık ve çölleşme yer almaktadır.


Toz taşınımının sağlık etkileri nelerdir?


Toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri, özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için önemli olabilir.

Toz partikülleri, astım, KOAH ve kronik bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde rahatsızlıkları tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Toz partikülleri, özellikle astım hastalarında alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.

Toz taşınımı sırasında hava kalitesinin düşmesi, görüş mesafesinde azalmaya yol açabilir.

Toz taşınımı dönemlerinde, hava kalitesinin düşmesi nedeniyle halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi genel sağlık sorunları yaşanabilir.

Yaşlılar ve çocuklar gibi hassas gruplar, toz taşınımından daha fazla etkilenebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu nedenle, toz taşınımı beklenen dönemlerde, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için evde kalmak ve dışarı çıkarken maske kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, evdeyken pencere ve kapıların kapalı tutulması ve dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması gibi koruyucu önlemler de önerilmektedir.

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.