Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, partisinin Trabzon İl Başkanlığı Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye gündeminde öne çıkan gelişmelerle ilgili çarpıcı ve kritik açıklamalarda bulundu. Ülkemizin üzerinde hesabı olanların bu millet için 'zırh' vazifesi gören kurumları hedef aldığını belirten Prof. Dr. Baş, bu noktada tek çarenin birlik ve beraberlik olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Sağı solu, ilerisi gerisi, Alevisi Sünnisi bir bilek, bir yürek olmak dönemine gelmiştir. Bunu yapamadığımız zaman, üzerimizde hesabı olan devlet ve milletlerin kaçınılmaz yemi olacağımızı asla unutmamamız lazım. Bugün, o gündür. Bakınınız bugün burada bir CHP'li belediye başkanı (Trabzon eski Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu) bulunmaktadır. Kendisini tebrik ediyorum. Ben onunla omuz omuza, kol kola, yürek yüreğe yürümem lazım. Yürüyeceğiz. Bu millet, bu devlet için bugün bu şartlar gerekiyor. Biz bunu hayata geçireceğiz. Artık partilisi, partisizi yok. Bir bilek, bir yürek olacağız. Ne karşısında? Ülke üzerinde hesabı olanların karşısında. Bizi bölüp dağıtan, elimizdeki yeraltı kaynaklarını ve diğer imkanlarımızı elimizden alanların karşısında bir ve beraber olacağız."
Devlet gelirsiz kaldıHükümetin özelleştirme adı altında ülkenin yeraltı kaynaklarını ve önemli kurumlarını yok pahasına yabancı şirketlere devrettiğini ifade eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, bu konuda Karadeniz Bölgesi'nden örnekler verdi. BTP Lideri, şunları söyledi: "Devletin kamu kurumlarından 60 milyar TL girdisi vardı. Bu kurumları sıralarsak: Türk Telekom, TÜPRAŞ, POAŞ, SEKA, Erdemir, Sümerbank, havaalanları, limanlar vesaire... Herbiri yılda Hazine'ye 3-4 milyar TL kazanç sağlıyordu. Bunları topladığımızda devletin 60 milyar TL geliri oluyordu. Peki hükümet bunları sattı, kaç lira gelir elde etti? 60 milyar TL. Cebine ne girdi? Sıfır Lira. Şimdi bunu yapan iktidara, çok samimi de olsa becerikli iktidar mı denir yoksa beceriksiz iktidar mı? Gümüşhane'de 10 trilyon dolarlık altın rezervi bulunmaktadır. Nereden bakarsanız bakın, sadece Gümüşhane'de 100 - 120 trilyon dolarlık servet yatıyor. 100 trilyon dolar, her yıl 1 trilyon dolar yediğimizi kabul edersek, şu andaki Türkiye'yi kaç yıl bakar? Tam 100 sene bizi Gümüşhane bakar... Hocam bir de 'kanak nerede?' diye bana soruyorlar. Senin kafanın içinde 'beyin' yerine 'et' varsa, Haydar Hoca ne yapsın! Çayeli Bakır İşletmesini biliyor musunuz? Burada 500 milyar dolarlık rezerv var. Kaç paraya bunu ihale ettiler? 49 milyon dolara yani 10 binde 1'ine... İnsaf yahu. Adam şimdi kapatmış her tarafı. Toprağı alıp ülkesine götürüyor. Kanada şirketi? Haberiniz var mı bundan? Orada da işlemiyor. Orada işlese, belki 3-5 vatandaşımıza ekmek kapısı açılır. Ona da müsaade etmiyorlar."
Türkiye de MEM'in meyvesini yemeliKonuşmasında sık sık Türkiye'nin kurtuluşunun 7 ayrı uluslararası kongre ile dünyaya deklare ettikleri Milli Ekonomi Modeli'nde (MEM) olduğunu ifade eden Haydar Baş, kongrelere sunulan tebliğlerin toplandığı kitapları göstererek şöyle konuştu: "Bakınız şu eserler kongrelere tebliğ sunan bilim adamlarının görüşlerini içermektedir. Bunun gibi 6 tane daha eser var. Yüzlerce sayfada, yüzlerce ilim adamının görüşü. Bizim sistemimiz bugün dünyada 100 ülkenin üzerinde uygulama imkanı buldu. Ama tabii tamamı değil. Allah nasip ederse, sizler Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidara taşırsanız, Türkiye'de bunun meyvesini hep beraber yiyeceğiz."Prof. Dr. Baş, partisinin Trabzon İl Kongresi'nin konuşmasını birlik beraberlik mesajıyla bitirerek, şunları söyledi: "Bir olacağız, beraber olacağız. Nefret zincirlerini dağıtacağız. Kardeşliği be birlik beraberliği tesis edeceğiz. Bir bilek, bir yürek olacağız. Türkiye ancak bununla düze çıkar. Başka birşeyle düze çıkamaz."