Teslimiyetçi politikalarla sorunlar asla çözülemez
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Türkiye'nin gündemi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin dış kaynaklı çok sayıda sorunla karşı karşıya olduğunu söyleyen Dr. Kepekçi, “Son yıllarda artan şiddette üzerimize çöreklenen dış kaynaklı sorunlar yumağı ile karşı karşıyayız. Bunun adı bazen Ermeni meselesi, bazen Kıbrıs meselesi, bazen ulusal birliğimizi tehdit eden etnik meseleler ve sayabileceğimiz pek çok konuda gündemimiz meşgul edilmektedir” dedi. Ermeni soykırım iddiaları konusuna da değinen BTP Genel Başkan Yardımcısı Kepekçi, şunları kaydetti: “Batılının temcit pilavı gibi Ermeni konusunu her sene artan şiddette gündeme getirmesinin bir amacı vardır. Etrafımızdaki çember giderek daralmakta ve her sene uluslararası baskının boyutu da artmaktadır. Batının düşüncesi açıktır. Diyor ki, benim için geçerli olan hak, hukuk değil. Benim için önemli olan hedefime ulaşmak. Ermenilerle ilgili bir soykırım olmadığı konusunda devlet arşivlerinde yeterince bilgi ve belge bulunmaktadır. Bu konuda yeterli sayıda uzman akademisyen bulunmaktadır. Bu konuda yeteri kadar eser de vardır. Buna rağmen bu adamlara laf anlatmak mümkün değildir. Ne yaparsan yap, yine onlar bildiğini okumaktadır. Diyor ki, illa bildiğimi anlatacağım, sen de benim anlattığım gibi inanacaksın. Arkasından Türk devletinden tazminat alacağım; neticede ise Anadolu topraklarını Türklerin elinden alacağım. Denilen bu. Bunu diyenler ülkemiz siyasilerinin ve Türk hükümetlerinin müttefik kabul ettiği devletlerdir.”
Avrupa'da fikir özgürlüğü kalmadı
Fransa tarafından kabul edilen yasa ile Fransa'da Ermeni soykırımı olmadı demenin para ve hapis cezasını gerektireceğini söyleyen Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, “Bu Fransa'nın şahsında Avrupa Birliği devletlerinin fikir özgürlüğüne ve ilmi araştırmalara bakışını da gösteriyor. Diyor ki, ilmi araştırmalar benim misyonuma uygun olursa anlam ifade eder. Bu tavır batı için ne ilktir ne de son. Tarihte yaşanan engizisyon mahkemelerinden farkı olmayan bir uygulama bu” dedi.
Fransa'nın yaptığı devlet politikasıdır
Ülkemizdeki siyasilerin açıklamalarıyla adeta Fransa'ya siyasi danışmanlık yaptıklarını söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi şu vurguları yaptı: “Erdoğan, ‘AB değerlerine ters' diyor. Kılıçdaroğlu, ‘Fransa bu ayıpla yaşayamaz' diyor. Bahçeli ise ‘siyasi kaygılarla Ermeni avukatlığı yapılıyor' diyor. Dikkat edin, yapılan açıklamaların ortak paydası hep Fransa'ya yol gösterme şeklinde. Tamam da sen Fransa'nın strateji danışmanı değilsin ki! Siyaset ehli çözüm getirmek zorundadır. Sen çözüm getiremediğin gibi konunun içine bile giremiyorsun. Sarkozy, yasa hiçbir ülkeyi hedef almıyor diyor ve ekliyor, "Ortak çıkarlarımız üzerinden hareket edin" diyor. Yani Fransa, öteden beri uygulanan al gülüm ver gülüm uygulamasına devam etmek istiyor. Uygulanan politikayı Sarkozy'e bağlamak da mümkün değildir. Bir kere tasarının mimarı milletvekili Valerie Boyer Cezayir asıllı Fransız'dır. Yani ne bir Ermeni ne de saf bir Fransız'dır. Uygulanan bir devlet politikasıdır.”
Demagoji Türkiye'yi saldırılardan korumaz
“Ülkemiz açısından bu saldırılar demagoji ile geçiştirilemez” diyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, “Bizim devlet politikamız ne olacaktır?” diye sordu. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Günü birlik kararlarla devlet politikası yürütülemez. Orta sahada top çevireceklerine net duruşumuz belirlenmelidir. Tokat yedikten sonra yüzümüzün diğer tarafını çevireceğimize tedbir alınmalı ve karşı atağa geçilmelidir. Teslimiyetçi politikalar ile sorunların çözülmesi mümkün değildir.
Atılacak ilk adım, Avrupa Birliği karşısında kör, sağır ve dilsiz duruştan vazgeçmektir. Kendine bile hayrı olmayan dağılma sürecine girmiş bir AB ile diyalogları sürdürme adına verilen bu kadar tavizi anlamak mümkün değildir. Adı Ermeni soykırım iddiaları olsun, Kıbrıs politikası olsun, ulusal birliğimiz olsun adı ne olursa olsun batının taarruzları karşısında ilk yapacağımız; hür ve müstakil bir devletiz diye inanmak ve gereğini yapmaktır.”