BTP Lideri Prof. Dr. Baş, Türkiye'de iki cephe bulunduğunu belirtti; "Birisi herşeyi dış güçlere havale eden mandacı cephe; diğeri de herşeyi milletten bekleyen, ulusalcı cephe" Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de yayınlanan Haftanın Sohbeti programında gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. DYP Lideri Mehmet Ağar'ın "Terör örgütü mensupları dağda silahla dolaşacağına, ovada siyaset yapsın" ve "Benim dönemimde asker konuşamaz" açıklamalarını ve bunlara Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın verdiği "O zatın döneminde de konuşuruz" şeklindeki cevabını değerlendrdi. Prof. Dr. Baş, önce genel bir Türkiye fotoğrafı çizdi ve "Eşkıya dağda silah tutacağına, ovada siyaset yapsın" diyen Ağar ile buna karşı çıkan Org. Büyükanıt'ı da bu fotoğraf içine yerleştirdi.Türkiye'de iki cephe varTürkiye'de iki cephenin meydana geldiğine işaret eden BTP Lideri, bunların bir tanesinin mandacı, diğerinin de ulusalcı cephe olduğunu belirtti. Haydar Baş, şunları söyledi: "Mandacı cephe; ulusal duygudan, milli birlik ve bütünlükten mahrumdur. Bu bakış açısı, tamamen yabancı iradenin hakim olduğu bir düşüncedir. Ulusalcı cepheye gelince, milliyetçi herşeyi milletten bekleyen, millete inanan bir oluştur. Geçmişte hatırlarsanız sağ-sol vardı, şimdi ise ulusal düşüncenin ve mandacı kesimin hakim olduğu cepheler var.Şimdi Sayın Ağar ile Sayın Büyükanıt'ı bir yere koymamız gerekiyorsa, Ağar mandacı; Genelkurmay Başkanımız ise ulusalcı cephenin düşünecesini seslendirdi. Olay budur." Prof. Dr. Baş, bazı siyasetçilerin 'asker konuşamaz' diyen Mehmet Ağar'a destek vermelerini de şu sözlerle değerlendirdi: "Siyasiler Ağar'a destek veriyorsa, demek ki milli bütünlüğü, bölünmezliği, milletin kaynaklarını düşünen siyasi argümanlar bitmiş, herkes dış dünyadan medet umarak ülkeyi bir noktaya taşımaya, ülkeninin meselelerini halletmeye, veyahutta Allah korusun bölmeye, parçalamaya talip olmuştur demektir."Bu milletin iradesinin herşeyi yapmaya muktedir olduğunu dile getiren Baş, yeraltı kaynaklarımızın tamamının bu millete binlerce yıl yetecek nitelikte olduğuna dikkatleri çekti. Prof. Dr. Haydar Baş, açıklamarına şöyle devam etti: "Türkiye'nin konumu merkezdedir. Hal böyle iken, Türkiye şu veya bu ülkeye eklenerek uydu olmaya teşvik edilecek bir ülke kesinlikle değildir."Yarın geç olurBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, askerin bugün konuşmaması halinde yarın çok olacağına işaret ederek, TSK'nın sistem içindeki konumuna işaret etti. Haydar Baş, şunları söyledi: "Sayın Genelkurmay Başkanımız ülkenin bütünlüğüne yönelik tehditleri dile getirmiştir. Genelkurmay'ın vazifesi nedir, yasal görevi nedir? Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak. Şimdi Genelkurmay Başkanı, bu Cumhuriyet ortadan kalktıktan sonra mı konuşacak? "Ey millet Cumhuriyet yıkıldı, gelin bunu tekrar kuralım" mı diyecek? Yoksa büyük bir tehdit var, onu bertaraf edelim mi demesi gerekir. Bugün konuşması gerekir, yarın konuşursa çok geç olur."Türkiye kuşatıldıTürkiye'nin gelinen noktada tam bir kuşatılmışlıkla karşı karşıya bulunduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Baş, yabancıların Türkiye'den satın aldıklarını toprak ve madenlere dikkat çekerek, şunları söyledi: "Trabzon'un yüzde 30 arazisi milletin elinden çıktı, Gümüşhane'nin yüzde 40'ı tamamen elden çıktı, Karadeniz'in yüzde 35'i Karadenizlinin elinden çıktı ve hiçbir Karadenizlinin bundan haberi yok. Bir Allah kulu kalkıp da Türkiye elden gidiyor demiyor."Asker az konuşuyorBöyle bir süreçte askerin 'az bile konuştuğu'nu dile getiren BTP Lideri, sözlerine şöyle devam etti: "Şimdi Türkiye bu noktada... Bu devleti ve milleti korumakla, kollamakla görevli olan irade de diyor ki, 'çan çalıyorsunuz dikkat edin, burada ezan okunması lazım, ülke gidiyor, memleket bölünüyor, kafanıza akıl koyun'. Biri de çıkıp diyor ki, 'yok siyasi irade konuşmalı.' Memleketin parçalanmasını mı bekleyelim. Bana göre asker az konuşuyor. Daha çok yapması gereken işler var."Asker ne zaman konuşmaz?BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, askerin ne zaman konuşmayacağı konusunda da şu tespitlerde bulundu: "Eğer sivil irade birliği, beraberliği, dirliği, kalkınmayı gerçekleştirirse; Cumhuriyete ve devlete yönelik tehditleri bertaraf ederse asker elbette konuşmaz. Yüce milletimizin de bunu çok iyi görmesi lazım. Artık benim partim şudur budur demek yerine, kim kendisine ve millete sahip çıkıyorsa onunla beraber olmak zorundadır."